Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik, Güzel Parti Genel Lideri Meral Akşener’in Habertürk yayınındaki “Sonuç itibariyle biz 2022’de 1938’lerin, 1945’lerin Türkiye’sindeyiz. Farklı paha setleri ömrümüzde ve biz 100 sene öncesinin Türkiye’sindeyiz. Bu seçim son seçim” açıklamasını kritik etti.
Akşener’in bu açıklamasının hiç tartışılmadığını ve ortaya dediğini yazan Çelik, “Muhalefetin de iktidarın da tartışması, konuşması gerektiği bir öngörüde bulundu” diye yazdı.
Akşener’in “Sayın Erdoğan diyelim ki seçildi. Bu son seçimi. tekrar aday değil. Biz biliyoruz ki bu ülkede giden kişinin işaret ettiği hiç kimse seçilmedi. bu biçimde bir sistemde ne olacak? AK Parti’nin son Cumhurbaşkanı. Beş yıl daha dişlerini sıka sıka nefret hisleriyle öfkeyle dolmuş bir alan, muhalefetin tümü… Bu Türkiye’nin hayrına değil. AK Partili vatandaşlarımıza sesleniyorum, bu ucube sistemin gitmesinin yolu Millet İttifakı’nın adayının kazanması.” açıklamasıyla 2023 seçimleriyle ilgili aslında yenilgiyi kabul ettiğini öne sürdü.
Çelik, CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışına değinerek “Şunun ismini koyalım, muhalefet kanadı AK Parti seçmenini ikna edemezse bir defa daha Erdoğan’a karşı kaybedecekler” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, yazısına şu biçimde devam etti:
“Bu seçim kimin son seçimi olacak?” sorusunun cevabına gelecek olursak. Erdoğan, 3 Kasım 2002’de sandıktan yalnızca büyük bir zaferle çıkmadı. Periyodun siyasi önderleri Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’i de siyasetten tasfiye etti. Yirmi yıl daha sonra bu sefer karşısında güç birliği yapan ve seçim kazanamamış, tüm kredileri tüketmiş önderler topluluğu var. Erdoğan kazanırsa, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in seçmenleri, teşkilatları, parti içi muhalifleri beş yıl daha beklerler mi sanki? Bu sorunun karşılığını da aslında geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu ‘başarabilir miyim bilmiyorum, ancak deneyeceğim’ diyerek vermişti. Son birkaç haftada ortaya oluşan tablo şu; çelişkiler yumağına dönüşen muhalefet, deneme yanılma usulüyle iktidar olmanın yollarını arıyor.”
Yazının tamamını okumak için
Akşener’in bu açıklamasının hiç tartışılmadığını ve ortaya dediğini yazan Çelik, “Muhalefetin de iktidarın da tartışması, konuşması gerektiği bir öngörüde bulundu” diye yazdı.
Akşener’in “Sayın Erdoğan diyelim ki seçildi. Bu son seçimi. tekrar aday değil. Biz biliyoruz ki bu ülkede giden kişinin işaret ettiği hiç kimse seçilmedi. bu biçimde bir sistemde ne olacak? AK Parti’nin son Cumhurbaşkanı. Beş yıl daha dişlerini sıka sıka nefret hisleriyle öfkeyle dolmuş bir alan, muhalefetin tümü… Bu Türkiye’nin hayrına değil. AK Partili vatandaşlarımıza sesleniyorum, bu ucube sistemin gitmesinin yolu Millet İttifakı’nın adayının kazanması.” açıklamasıyla 2023 seçimleriyle ilgili aslında yenilgiyi kabul ettiğini öne sürdü.
Çelik, CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışına değinerek “Şunun ismini koyalım, muhalefet kanadı AK Parti seçmenini ikna edemezse bir defa daha Erdoğan’a karşı kaybedecekler” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, yazısına şu biçimde devam etti:
“Bu seçim kimin son seçimi olacak?” sorusunun cevabına gelecek olursak. Erdoğan, 3 Kasım 2002’de sandıktan yalnızca büyük bir zaferle çıkmadı. Periyodun siyasi önderleri Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’i de siyasetten tasfiye etti. Yirmi yıl daha sonra bu sefer karşısında güç birliği yapan ve seçim kazanamamış, tüm kredileri tüketmiş önderler topluluğu var. Erdoğan kazanırsa, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in seçmenleri, teşkilatları, parti içi muhalifleri beş yıl daha beklerler mi sanki? Bu sorunun karşılığını da aslında geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu ‘başarabilir miyim bilmiyorum, ancak deneyeceğim’ diyerek vermişti. Son birkaç haftada ortaya oluşan tablo şu; çelişkiler yumağına dönüşen muhalefet, deneme yanılma usulüyle iktidar olmanın yollarını arıyor.”
Yazının tamamını okumak için