Yeni Akit muharriri Yaşar Değirmenci, bugünkü yazısında, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın İstanbul’da düzenlenen LGBTİ+ zıddı yürüyüş ile ilgili “Nefret söylemi kabul edilemez” açıklamasına reaksiyon gösterdi. Bakan Yanık’ın “anne” olmadığını yazan Değirmenci, “AK Parti’de bu bakanlar olmamalı” dedi. Değirmenci, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nu da eleştirdi.
“Bu bakanlar kimin?” başlıklı yazasının ilgili kısmı şöyleki:
“Televizyonlar, cinayet, tecavüz, şiddet haberlerinden geçilmiyor. Zihin işgali, internet magazin, porno işgaliyle de yaşanan esaret! Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı; çocuklarını, ülkelerini, geleceklerini, insanlığı savunan aileleri yalnız bırakmıştır. Üstelik Bakanlığın bakılırsavi; çocuklarımızı, bayanları ve aileyi korumaktır. LGBT’lilere sahip çıkarak onlara yapılan protestoları ‘nefret söylemi kabul edilemez’ diyenden aile bakanı olur mu? ‘Otoriteler cinsiyet konusunun biyolojik bir patoloji değil, ruhsal olduğuna dikkat çeker. 3 yaşına kadar cinsel kimlik muhakkak olmaya başlar, 5 yaşında katılaşır.’ Bu bilgisizlikleri söylemek de cehaletinin ispatı! İslâm’a ve fıtrata muhalif cümle. Cinsiyet biyolojiktir. Cinsel kimlik de yaradılıştan ve doğuştan gelir. Cinsiyet farklılığı daha ana karnında başlar.
Ana olmayandan aile bakanı! hanımın bayan, erkeğin erkek, çocuğun çocuk, ailenin aile olarak sürdüğü yaşama şekli, ‘nefret söylemi’ değil, insanın varoluş hakkıdır. Cinsiyetin biyolojik ve doğal olduğunu kabul etmeden, yalnızca ‘psikoloji’dir demek fıtratı, yaradılışı bilmemek yahut inkârdır. Ak Parti üzere ümmetin, insanlığın ümidi mazlumların umudu olmuş, AK Parti’de bu bakanlar olmamalı. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı’nın hali bu!
Sırada kültürü öğretmemiz gereken bir milletin hayat usulü olan İslâm’ı kültürümüzde yokmuş üzere hareket eden kültür ve turizm bakanı ile dini hassasiyetlerimizi önemsemeyen, spor ismi altında kızlarımızda edep ve hayâ bırakmayıp adeta podyumda bedenini seyrettirir hale getiren, erkek çalıştırıcılara teslim edenler var. “
Yazının tamamını okumak için
“Bu bakanlar kimin?” başlıklı yazasının ilgili kısmı şöyleki:
“Televizyonlar, cinayet, tecavüz, şiddet haberlerinden geçilmiyor. Zihin işgali, internet magazin, porno işgaliyle de yaşanan esaret! Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı; çocuklarını, ülkelerini, geleceklerini, insanlığı savunan aileleri yalnız bırakmıştır. Üstelik Bakanlığın bakılırsavi; çocuklarımızı, bayanları ve aileyi korumaktır. LGBT’lilere sahip çıkarak onlara yapılan protestoları ‘nefret söylemi kabul edilemez’ diyenden aile bakanı olur mu? ‘Otoriteler cinsiyet konusunun biyolojik bir patoloji değil, ruhsal olduğuna dikkat çeker. 3 yaşına kadar cinsel kimlik muhakkak olmaya başlar, 5 yaşında katılaşır.’ Bu bilgisizlikleri söylemek de cehaletinin ispatı! İslâm’a ve fıtrata muhalif cümle. Cinsiyet biyolojiktir. Cinsel kimlik de yaradılıştan ve doğuştan gelir. Cinsiyet farklılığı daha ana karnında başlar.
Ana olmayandan aile bakanı! hanımın bayan, erkeğin erkek, çocuğun çocuk, ailenin aile olarak sürdüğü yaşama şekli, ‘nefret söylemi’ değil, insanın varoluş hakkıdır. Cinsiyetin biyolojik ve doğal olduğunu kabul etmeden, yalnızca ‘psikoloji’dir demek fıtratı, yaradılışı bilmemek yahut inkârdır. Ak Parti üzere ümmetin, insanlığın ümidi mazlumların umudu olmuş, AK Parti’de bu bakanlar olmamalı. Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı’nın hali bu!
Sırada kültürü öğretmemiz gereken bir milletin hayat usulü olan İslâm’ı kültürümüzde yokmuş üzere hareket eden kültür ve turizm bakanı ile dini hassasiyetlerimizi önemsemeyen, spor ismi altında kızlarımızda edep ve hayâ bırakmayıp adeta podyumda bedenini seyrettirir hale getiren, erkek çalıştırıcılara teslim edenler var. “
Yazının tamamını okumak için