Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, İzmir’in Foça ilçesinde vatandaşlarla bir ortaya geldi. İnce’ye, idare heyeti üyeleriyle eski Menemen Belediye Lideri Tahir Şahin de eşlik etti. Çarşıyı ziyaret eden İnce, meseleleri dinleyip esnaf ile fotoğraf çektirdi. sonrasındasında Nihat Dirim Demokrasi ve Barış Meydanı’na kurulan seyyar kürsüde konuşma yapan İnce, “Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Tertemiz, hiç kirlenmemiş bir partiyiz. Gerisinde müteahhitler yok. Hazine yardımı yok. Belediyeler yok. Gönüllüler ordusunun aidatları var. İşimiz sıkıntı lakin bunu başaracağız” dedi.
“Bize hem kızanlar oluyor hem sevenler”
Okullar açılmadan evvel üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’nin sayfiye kentlerini tek tek gezeceğini belirten İnce, “Bu ortada hem bize kızanlar oluyor hem sevenler oluyor. Onlara da kederimizi anlatıyoruz. Artık size kederimi anlatmaya geldim. 20 yıllık bir iktidar var. 20 yıl evvel iktidar olduklarında Erdoğan, Türkiye’ye şunları söylemişti; ‘2023’te 2 trilyon dolar gelirimiz olacak. Kişi başı ulusal gelir 25 bin dolar olacak, birinci 10 iktisat ortasına gireceğiz’. hiç birisi olmadı. Bırakın 2 trilyon doları, 750 milyar dolardayız. Birinci 10 ekonomiyi bırakın, 20’deydik, 23’e geriledik. Kişi başına ulusal gelir 7-8 bin dolara geldi. Üstüne üstlük 8-10 milyonda sığınmacı sokaklarımızda geziyor” diye konuştu.
İnce, Türkiye iktisadının epeyce güç günler geçirdiğini belirtirken, “70 cent’e muhtaç oldu lakin vatandaşlık satmadı. Birinci defa Türkiye, 400 bin dolara vatandaşlık satıyor. Öteki ülkelerde vatandaşlık veriyor lakin şartlar var. Örneğin; Portekiz diyor ki sana oturma hakkı veririm ancak 10 yıl vatandaşlık vermem. ‘Başkent Lizbon’a gidemezsin’ diyor. ‘Portekizce öğreneceksin’ diyor. ‘Gösterdiğim yerlerde yaşayacaksın’ diyor. Türkiye’de kural yok. Bas 400 bin doları, sabahleyin vatandaşlık, çabucak oy kullanma hakkın da var. Türkiye’de Büyük Millet Meclisi devre dışı kalmıştır. Yargısı FETÖ’ye teslim olmuştur, ordusu dağıtılmıştır. Üniversitesi susturulmuştur. Yozlaşmış bir siyaset kurumu vardır” dedi.
“CHP’nin düşmanı değil, dostuyum”
CHP’ye 42 yıl hizmet ettiğine dikkat çeken İnce, “CHP’nin düşmanı değilim, dostuyum lakin o denli makus ellerde ki Allah aşkına şu belediyeleri görüyor musunuz? Mutlu musunuz bundan? Ben değilim. Bakın, Menemen’i kaptırdılar. Urla gitti, hepsi gitti. Bu rezalete bir ‘dur’ dememiz lazım. Tamam hayat pahalılığı var, enflasyon çok yüksek, tamam bu iktidardan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulacağız da 13 sene Erdoğan’ın bakanlığını yapmış Babacan mı bizi kurtaracak? ‘Suriyelileri göndereceğiz’ diyorlar da ‘6’lı masadaki Davutoğlu mu gönderecek? O getirmedi mi Suriyelileri? Nasıl olacak bu iş? Bakın onun için bu millete diyoruz ki ne cumhur ne millet, tek yol Memleket. Size yeni bir seçenek sunuyoruz” tabirlerini kullandı.
İnce, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bakın bu Erdoğan’dan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulmalıyız. Hiç itirazım yok lakin bunun tahlili ‘6’lı masa’ değildir. Libya tezkeresi geldi. ÂLÂ Parti, ‘evet’ verdi, CHP ‘hayır’. CHP diyor ki ‘İktidar olduğumuzda İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız’. Temel Karamollaoğlu diyor ki ‘İyi ki çıktık’. Ergenekon konusunda CHP, ‘Bu bahis kapanmıştır’ diyor. Ali Babacan, ‘İktidar olduğumuzda bir daha açacağız’ diyor. Kamulaştırma konusunda Ali Babacan ‘Yapamazsın’ diyor; CHP ‘Yapacağım’ diyor. Suriyelileri CHP ve GÜZEL Parti ‘Göndereceğim diyor. Ali Babacan ‘Gönderemezsin. O denli kolay değil’ diyor.
“İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız”
Kafaları karışık bunların. Net fikirleri yok. Bakın net söylüyorum. Memleket Partisi’nin iktidarında Suriyelileri göndereceğiz. Libya tezkeresine ‘evet’ diyoruz zira Türkiye Akdeniz’de olmalıdır. ‘Mavi vatan’ı savunuyoruz. İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız. Birtakım bahisleri tartışamayız. Birtakım hususlar siyaset üstüdür. Örneğin S-400. S-400, bir savunma aracıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, NATO üyesidir ancak NATO üyesi ülkeler; PKK’ya, YPG’ye silah vermektedir. Bizi sırtımızdan vurmaktadırlar. Türkiye, F-35 almak istemiş. ABD’ye parasını vermesine karşın uçaklar, teslim edilmemiştir. Türkiye’de S-400 alıyor. Artık muhalefetin çıkıp, S-400’ü eleştirmesi ABD’ye göz kırpmasıdır, ‘Senin adamınım’ demesidir. Biz o denli demiyoruz.
“Ortalığı karıştırmak, muhalefet etmek değildir”
Türkiye kendini savunması için S-400 alması gerekiyorsa S-400 alacak. F-35 alması gerekiyorsa F-35 alacak. ‘Ne işimiz var Azerbaycan’da’ demiyoruz. Türkiye Azerbaycan’a yardım etmelidir hatta az etmiştir. İktidar olduğumuzda daha fazla edeceğiz. Ulusal konularda sadece iş olsun, diye ortalığı karıştırmak; muhalefet etmek değildir. Muhalefet etmek, yanlışları gördüğünüzde konuşmaktır. Dış siyaset ayaküstü konuşulacak, 3 oy fazla alayım, diye konuşulacak iş değildir. Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Tertemiz, hiç kirlenmemiş bir partiyiz. Gerisinde müteahhitler yok. Hazine yardımı yok. Belediyeler yok. Gönüllüler ordusunun aidatları var. İşimiz sıkıntı lakin bunu başaracağız.” (DHA)
“Bize hem kızanlar oluyor hem sevenler”
Okullar açılmadan evvel üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye’nin sayfiye kentlerini tek tek gezeceğini belirten İnce, “Bu ortada hem bize kızanlar oluyor hem sevenler oluyor. Onlara da kederimizi anlatıyoruz. Artık size kederimi anlatmaya geldim. 20 yıllık bir iktidar var. 20 yıl evvel iktidar olduklarında Erdoğan, Türkiye’ye şunları söylemişti; ‘2023’te 2 trilyon dolar gelirimiz olacak. Kişi başı ulusal gelir 25 bin dolar olacak, birinci 10 iktisat ortasına gireceğiz’. hiç birisi olmadı. Bırakın 2 trilyon doları, 750 milyar dolardayız. Birinci 10 ekonomiyi bırakın, 20’deydik, 23’e geriledik. Kişi başına ulusal gelir 7-8 bin dolara geldi. Üstüne üstlük 8-10 milyonda sığınmacı sokaklarımızda geziyor” diye konuştu.
İnce, Türkiye iktisadının epeyce güç günler geçirdiğini belirtirken, “70 cent’e muhtaç oldu lakin vatandaşlık satmadı. Birinci defa Türkiye, 400 bin dolara vatandaşlık satıyor. Öteki ülkelerde vatandaşlık veriyor lakin şartlar var. Örneğin; Portekiz diyor ki sana oturma hakkı veririm ancak 10 yıl vatandaşlık vermem. ‘Başkent Lizbon’a gidemezsin’ diyor. ‘Portekizce öğreneceksin’ diyor. ‘Gösterdiğim yerlerde yaşayacaksın’ diyor. Türkiye’de kural yok. Bas 400 bin doları, sabahleyin vatandaşlık, çabucak oy kullanma hakkın da var. Türkiye’de Büyük Millet Meclisi devre dışı kalmıştır. Yargısı FETÖ’ye teslim olmuştur, ordusu dağıtılmıştır. Üniversitesi susturulmuştur. Yozlaşmış bir siyaset kurumu vardır” dedi.
“CHP’nin düşmanı değil, dostuyum”
CHP’ye 42 yıl hizmet ettiğine dikkat çeken İnce, “CHP’nin düşmanı değilim, dostuyum lakin o denli makus ellerde ki Allah aşkına şu belediyeleri görüyor musunuz? Mutlu musunuz bundan? Ben değilim. Bakın, Menemen’i kaptırdılar. Urla gitti, hepsi gitti. Bu rezalete bir ‘dur’ dememiz lazım. Tamam hayat pahalılığı var, enflasyon çok yüksek, tamam bu iktidardan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulacağız da 13 sene Erdoğan’ın bakanlığını yapmış Babacan mı bizi kurtaracak? ‘Suriyelileri göndereceğiz’ diyorlar da ‘6’lı masadaki Davutoğlu mu gönderecek? O getirmedi mi Suriyelileri? Nasıl olacak bu iş? Bakın onun için bu millete diyoruz ki ne cumhur ne millet, tek yol Memleket. Size yeni bir seçenek sunuyoruz” tabirlerini kullandı.
İnce, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bakın bu Erdoğan’dan kurtulmalıyız. Bu iktidardan kurtulmalıyız. Hiç itirazım yok lakin bunun tahlili ‘6’lı masa’ değildir. Libya tezkeresi geldi. ÂLÂ Parti, ‘evet’ verdi, CHP ‘hayır’. CHP diyor ki ‘İktidar olduğumuzda İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız’. Temel Karamollaoğlu diyor ki ‘İyi ki çıktık’. Ergenekon konusunda CHP, ‘Bu bahis kapanmıştır’ diyor. Ali Babacan, ‘İktidar olduğumuzda bir daha açacağız’ diyor. Kamulaştırma konusunda Ali Babacan ‘Yapamazsın’ diyor; CHP ‘Yapacağım’ diyor. Suriyelileri CHP ve GÜZEL Parti ‘Göndereceğim diyor. Ali Babacan ‘Gönderemezsin. O denli kolay değil’ diyor.
“İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız”
Kafaları karışık bunların. Net fikirleri yok. Bakın net söylüyorum. Memleket Partisi’nin iktidarında Suriyelileri göndereceğiz. Libya tezkeresine ‘evet’ diyoruz zira Türkiye Akdeniz’de olmalıdır. ‘Mavi vatan’ı savunuyoruz. İstanbul Mukavelesi’ni imzalayacağız. Birtakım bahisleri tartışamayız. Birtakım hususlar siyaset üstüdür. Örneğin S-400. S-400, bir savunma aracıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, NATO üyesidir ancak NATO üyesi ülkeler; PKK’ya, YPG’ye silah vermektedir. Bizi sırtımızdan vurmaktadırlar. Türkiye, F-35 almak istemiş. ABD’ye parasını vermesine karşın uçaklar, teslim edilmemiştir. Türkiye’de S-400 alıyor. Artık muhalefetin çıkıp, S-400’ü eleştirmesi ABD’ye göz kırpmasıdır, ‘Senin adamınım’ demesidir. Biz o denli demiyoruz.
“Ortalığı karıştırmak, muhalefet etmek değildir”
Türkiye kendini savunması için S-400 alması gerekiyorsa S-400 alacak. F-35 alması gerekiyorsa F-35 alacak. ‘Ne işimiz var Azerbaycan’da’ demiyoruz. Türkiye Azerbaycan’a yardım etmelidir hatta az etmiştir. İktidar olduğumuzda daha fazla edeceğiz. Ulusal konularda sadece iş olsun, diye ortalığı karıştırmak; muhalefet etmek değildir. Muhalefet etmek, yanlışları gördüğünüzde konuşmaktır. Dış siyaset ayaküstü konuşulacak, 3 oy fazla alayım, diye konuşulacak iş değildir. Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Tertemiz, hiç kirlenmemiş bir partiyiz. Gerisinde müteahhitler yok. Hazine yardımı yok. Belediyeler yok. Gönüllüler ordusunun aidatları var. İşimiz sıkıntı lakin bunu başaracağız.” (DHA)