Vicenza'da İtalya Meritokrasi Ulusal Müdürlüğü tarafından bugün ve yarın düzenlenen iki günlük tartışmanın başlığı 'Farklılaştırılmış özerklik, fırsat veya katılım'. Vicenza Belediye Başkanı Isabella Sala'nın selamlamasının ardından bugün çeşitli müdahaleler gerçekleştirildi. Bunlar arasında Confimi Apindustria Veneto'nun başkanı Alessandro Trentin şunları söyledi: “Farklılaştırılmış özerklik neden ülke için olumsuz olsun? Ülkenin en rekabetçi ülkelerdeki gibi özel statüye sahip 20 bölgesi olması gerekiyor. Eğer 150 yıldır bu şekilde devam edersek, kuzey ile güney arasında giderek artan bir uçurum varken, özerklik gibi bu uçurumu kapatmaya yönelik bir reforma karşı çıkmak nasıl mümkün olabilir?
Piedmont bölgesinin eski başkanı Roberto Cota da toplantıda hazır bulundu: “Bu reform devrim niteliğinde değildir ve gerçek bir reform olarak sınıflandırılamaz; daha ziyade Anayasa'nın 116. maddesinin uygulanmasına yönelik bir yasa teklifi olarak çerçevelenmelidir. Başlık V'teki reformla değiştirildi. Yetki devrinin gerçekleşebilmesi için temel hizmet ve maliyet seviyelerinin tanımlanması gerekir çünkü eğer beceriler aktarılırsa, bunların kullanılabilmesi için fonların da tahsis edilmesi gerekir. Bu reformun neden dikkatli ve bazı konularda uygulanması gerektiğinin nedeni budur”.
Vicenza Eyaleti başkanı Andrea Nardin de Cota'yı tekrarlayarak şunları söyledi: “Liyakat, yönetici sınıf için bir seçim kriteri olarak kendini kanıtlayabilir. Bu anlamda bu, bu ülkenin evrimi için bir ön koşuldur. Çalışmak onurdur ve biz de Onur vermeli. Para ve vatandaşın geliri değil.”
Demokrat Parti senatörü Andrea Georgis de konuşma yaparak, farklılaştırılmış özerklik reformuyla ilgili hayal kırıklığını dile getirdi ve üretim sisteminin verimliliğini sağlamak amacıyla bu reformun kullanışlılığının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Senatör özellikle, “idari işlevlerin devredilmesiyle birlikte, fonların da şu anda belirgin kritik konularla karakterize edilen ve Avrupa düzeyinde mevzuat uyumu umutları ile karakterize edilen temel hizmetlerin doğru işleyişini garanti altına almak için de aktarılması gerektiğini” belirtmektedir. Özerklik, inşa edildikçe ve yapıldıkça ülkeye çok zarar vereceğine inanıyorum, ekonomik açıdan eşitsizliklerin artması riskiyle karşı karşıyayız. Özellikle bazı konularda üniter ve/veya Avrupa mevzuatına ihtiyacımız var.” .
Meritokrasi İtalya'nın Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Giuseppe Cataldo daha sonra söz alarak şunları söyledi: “Bizim reddettiğimiz bir mantık olan artılar ve eksiler arasında, öne sürülen nedenlerin taraf olduğuna inandığımız için karşılaştırma olan bir orta yol vardır. Organizasyon modelinin dönüşümünden bahsettiğimizde, öncelikle sistemi daha verimli ve etkili hale getirmek için her çözümü dikkatlice değerlendirerek bir maliyet-fayda analizi yapmalıyız.Dolayısıyla bu Kuzey ile Kuzey arasında bir sorun değil. ve güneyde, ancak ulusal topraklardaki mevcut verimsizliklerin giderilmesiyle ilgili. Bu nedenle söylenenleri dikkatle dinleyeceğiz ve yarın ulusal yönümüzde kesin bir pozisyon alacağız.”
Ve Roberto Fico yine müdahale ederek eğitim ve farklılaştırılmış özerklik konusuna değindi: “Eğitim ulusal kimliğimizi temsil eder. Her bölge özerk bir şekilde yasa çıkarırsa bölünme ve boşluk yaratılır. Ben bu özerkliğe katılmıyorum çünkü ülkenin sistemi yaratması gerekiyor ve Uluslararası pazarlarda rekabet edebilir. – dedi – Böyle bir özerklik olursa bürokrasi daha çok, verimlilik daha az olur. Önemli olan bir sistem oluşturmaktır. Sistem birlik oluşturmalı ve ülkenin tekdüze bir şekilde büyümesini sağlamalıdır. Ancak ihmal edilmemelidir. yerel yöneticilerin rolü ve sorumlulukları. Güney İtalya'ya yatırım yapmak için de sağlam bir iradeye ihtiyacımız var. Bu şekilde yazılan özerkliğe katılmıyorum. Fonların ulusal düzeyde yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum ki herkes bunu yapabilsin Anayasanın öngördüğü şekilde eşit bir şekilde büyüyecek. Daha sonra yöneticiler, eğer iyi ya da kötü çalışırlarsa, şehir tarafından değerlendirilecek. Fico, bunun ülkeyi sadece kuzey ve güney arasında değil, bölebilecek bir reform olduğuna inanıyorum. ama aynı zamanda sadece güneyde değil, kuzeyde de mevcut olan, en zor durumdaki mahallelerle birlikte”.
Piedmont bölgesinin eski başkanı Roberto Cota da toplantıda hazır bulundu: “Bu reform devrim niteliğinde değildir ve gerçek bir reform olarak sınıflandırılamaz; daha ziyade Anayasa'nın 116. maddesinin uygulanmasına yönelik bir yasa teklifi olarak çerçevelenmelidir. Başlık V'teki reformla değiştirildi. Yetki devrinin gerçekleşebilmesi için temel hizmet ve maliyet seviyelerinin tanımlanması gerekir çünkü eğer beceriler aktarılırsa, bunların kullanılabilmesi için fonların da tahsis edilmesi gerekir. Bu reformun neden dikkatli ve bazı konularda uygulanması gerektiğinin nedeni budur”.
Vicenza Eyaleti başkanı Andrea Nardin de Cota'yı tekrarlayarak şunları söyledi: “Liyakat, yönetici sınıf için bir seçim kriteri olarak kendini kanıtlayabilir. Bu anlamda bu, bu ülkenin evrimi için bir ön koşuldur. Çalışmak onurdur ve biz de Onur vermeli. Para ve vatandaşın geliri değil.”
Demokrat Parti senatörü Andrea Georgis de konuşma yaparak, farklılaştırılmış özerklik reformuyla ilgili hayal kırıklığını dile getirdi ve üretim sisteminin verimliliğini sağlamak amacıyla bu reformun kullanışlılığının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Senatör özellikle, “idari işlevlerin devredilmesiyle birlikte, fonların da şu anda belirgin kritik konularla karakterize edilen ve Avrupa düzeyinde mevzuat uyumu umutları ile karakterize edilen temel hizmetlerin doğru işleyişini garanti altına almak için de aktarılması gerektiğini” belirtmektedir. Özerklik, inşa edildikçe ve yapıldıkça ülkeye çok zarar vereceğine inanıyorum, ekonomik açıdan eşitsizliklerin artması riskiyle karşı karşıyayız. Özellikle bazı konularda üniter ve/veya Avrupa mevzuatına ihtiyacımız var.” .
Meritokrasi İtalya'nın Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Giuseppe Cataldo daha sonra söz alarak şunları söyledi: “Bizim reddettiğimiz bir mantık olan artılar ve eksiler arasında, öne sürülen nedenlerin taraf olduğuna inandığımız için karşılaştırma olan bir orta yol vardır. Organizasyon modelinin dönüşümünden bahsettiğimizde, öncelikle sistemi daha verimli ve etkili hale getirmek için her çözümü dikkatlice değerlendirerek bir maliyet-fayda analizi yapmalıyız.Dolayısıyla bu Kuzey ile Kuzey arasında bir sorun değil. ve güneyde, ancak ulusal topraklardaki mevcut verimsizliklerin giderilmesiyle ilgili. Bu nedenle söylenenleri dikkatle dinleyeceğiz ve yarın ulusal yönümüzde kesin bir pozisyon alacağız.”
Ve Roberto Fico yine müdahale ederek eğitim ve farklılaştırılmış özerklik konusuna değindi: “Eğitim ulusal kimliğimizi temsil eder. Her bölge özerk bir şekilde yasa çıkarırsa bölünme ve boşluk yaratılır. Ben bu özerkliğe katılmıyorum çünkü ülkenin sistemi yaratması gerekiyor ve Uluslararası pazarlarda rekabet edebilir. – dedi – Böyle bir özerklik olursa bürokrasi daha çok, verimlilik daha az olur. Önemli olan bir sistem oluşturmaktır. Sistem birlik oluşturmalı ve ülkenin tekdüze bir şekilde büyümesini sağlamalıdır. Ancak ihmal edilmemelidir. yerel yöneticilerin rolü ve sorumlulukları. Güney İtalya'ya yatırım yapmak için de sağlam bir iradeye ihtiyacımız var. Bu şekilde yazılan özerkliğe katılmıyorum. Fonların ulusal düzeyde yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum ki herkes bunu yapabilsin Anayasanın öngördüğü şekilde eşit bir şekilde büyüyecek. Daha sonra yöneticiler, eğer iyi ya da kötü çalışırlarsa, şehir tarafından değerlendirilecek. Fico, bunun ülkeyi sadece kuzey ve güney arasında değil, bölebilecek bir reform olduğuna inanıyorum. ama aynı zamanda sadece güneyde değil, kuzeyde de mevcut olan, en zor durumdaki mahallelerle birlikte”.