Mantikli
New member
Makalede Kullanılan Yöntem Nedir?
Herkese merhaba! Geçen gün araştırma yaparken bir arkadaşımın bana sorduğu soru aklımda kaldı: "Makalede kullanılan yöntem nedir?" Bunu sorduğunda, ilk başta biraz kafam karıştı ama sonrasında aslında çok önemli bir konu olduğunu fark ettim. Çünkü her makale, yazılan konuya göre belirli bir yöntemle oluşturulur. Bu yöntem, araştırmanın temelini atar ve verilerin nasıl elde edileceği, nasıl analiz edileceği konusunda yol gösterir.
Böyle önemli bir soruya cevap verebilmek için de biraz hayal gücümüzü kullanarak bir hikaye anlatmak istiyorum. Gelin, hikayemiz üzerinden bu soruyu birlikte keşfedelim.
Bir Hikaye: Yöntem Seçimi Üzerine
Bir zamanlar, iki arkadaş, Ali ve Elif, aynı üniversitede farklı bölümlerde okuyor ve aynı akademik konferansa katılmaya karar vermişlerdi. Ali, mühendislik bölümünde okuyan bir öğrenci olarak her şeyin doğru ve hesaplanmış olmasını isterdi. Elif ise sosyal bilimler öğrencisi olarak, her şeyin ilişkisel, insancıl ve toplumsal bağlamda nasıl bir etki yarattığını anlamaya çalışıyordu.
Her ikisi de konferansa kendi makalelerini sunacaklardı. Fakat bir sorun vardı: Sunacakları konu aynıydı! İkisi de iklim değişikliği üzerine araştırma yapmışlardı ama yaklaşım tarzları çok farklıydı.
Ali’nin Çözüm Odaklı Yöntemi
Ali, matematiksel modeller, istatistiksel analizler ve deneysel verilerle donatılmış bir makale hazırlamıştı. O, her şeyin sayılarla ve net bir şekilde ölçülebilir olması gerektiğine inanıyordu. Çalışmasında, iklim değişikliğinin su seviyeleri üzerindeki etkilerini incelemiş ve hava durumu verileri üzerinden bir model oluşturmuştu.
Ali, makalesinde kullanılan yöntemle ilgili oldukça netti. Deneyler yapmış, verileri toplamış ve elde ettiği sonuçları çözüm odaklı bir yaklaşımla sunmuştu. O, çözüm önerilerini somut şekilde ifade etmeyi tercih etmiş, problem çözmeye yönelik verilerle desteklenen güçlü bir tez ortaya koymuştu.
Ali'nin bakış açısına göre, her şey bir deneme ve ölçüm meselesiydi. İklim değişikliği gibi büyük bir sorunu çözmek için doğru veriler, doğru yöntemler ve mantıklı çıkarımlar gerekliydi.
Elif’in Empatik Yöntemi
Elif, Ali'nin yaklaşımını takdir etse de, her şeyin sayılarla ölçülmediğini biliyordu. O, sosyal bilimler perspektifinden bakarak iklim değişikliğinin toplumsal etkilerine odaklandı. Bu, Elif'in için daha "insani" bir bakış açısıydı. Onun amacı, insanların bu değişikliklere nasıl tepki verdiklerini ve toplumsal yapının nasıl etkilendiğini anlamaktı.
Elif, makalesinde anketler ve yüz yüze görüşmelerle, farklı toplulukların iklim değişikliğine karşı nasıl tepki verdiklerini, bu sürecin psikolojik etkilerini ve toplumsal ilişkileri nasıl dönüştürdüğünü incelemişti. Çalışmasında bir deneysel yöntem kullanmamıştı. Bunun yerine, sosyal ilişkiler ve bireylerin deneyimlerine dair derinlemesine bir analiz yapmıştı.
Elif'in kullandığı yöntem daha çok "kapsayıcı" ve "insancıl" bir yaklaşımdı. Sosyal etkileri, kültürel değerleri ve bireylerin hislerini ön plana çıkarmıştı. Sonuçta, o da bir çözüm arıyordu, ancak bu çözüm yalnızca sayılarla değil, insan hikayeleriyle anlam kazanıyordu. Elif'in bakış açısına göre, iklim değişikliğinin etkileri sadece doğayı değil, insanları ve toplumları da derinden etkilemekteydi.
Yöntem Seçiminin Önemi
Ali ve Elif’in hikayesi, farklı araştırma yöntemlerinin toplumsal bağlam ve bilimsel alanlara nasıl yansıdığını çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Ali'nin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı, mühendislik ve doğa bilimlerinde yaygınken, Elif'in empatik ve toplumsal açıdan duyarlı yaklaşımı, sosyal bilimler ve beşeri bilimlerde daha ön planda.
Bu iki yaklaşım aslında, makale yazımında kullanılan yöntemlerin sadece verilerle sınırlı olmadığını, araştırma konusunun doğasına göre şekillendiğini gösteriyor. Bir araştırma makalesi yazarken, araştırmacı ne tür bir soruya yanıt arıyor? Veriler nasıl toplanmalı? Hangi yöntemi izlemeli? Çözüm ne olmalı? İşte bu sorular, araştırmacının seçtiği yöntemi şekillendirir. Ali'nin kullandığı nicel yöntem ile Elif'in kullandığı nitel yöntem, aslında akademik dünyada karşılaştığımız temel iki yaklaşımı temsil ediyor.
Sonuç ve Tartışma
Ali ve Elif'in hikayesi aslında bizlere şunu öğretiyor: Her makale, farklı bir bakış açısı ve yöntemle yazılabilir. Verilerin sayısal olduğu yerlerde çözüm odaklı bir yaklaşım benimsenebilirken, toplumsal ve insani boyutların ön planda olduğu yerlerde empatik bir yaklaşım daha verimli olabilir. İklim değişikliği örneğinde olduğu gibi, her iki bakış açısı da sorunu anlamada ve çözmede önemlidir, ancak bu bakış açıları farklı veriler ve yöntemler gerektirir.
Sizce, günümüz araştırmalarında hangi yaklaşım daha yaygın? Veri odaklı, analitik bir yaklaşım mı, yoksa empatik ve toplumsal boyutları dikkate alan bir yöntem mi? Hangi yöntemi tercih edersiniz? Bu tür araştırmalarda toplumsal etkiler ne kadar önemli olmalı? Yorumlarınızı bekliyorum!
Herkese merhaba! Geçen gün araştırma yaparken bir arkadaşımın bana sorduğu soru aklımda kaldı: "Makalede kullanılan yöntem nedir?" Bunu sorduğunda, ilk başta biraz kafam karıştı ama sonrasında aslında çok önemli bir konu olduğunu fark ettim. Çünkü her makale, yazılan konuya göre belirli bir yöntemle oluşturulur. Bu yöntem, araştırmanın temelini atar ve verilerin nasıl elde edileceği, nasıl analiz edileceği konusunda yol gösterir.
Böyle önemli bir soruya cevap verebilmek için de biraz hayal gücümüzü kullanarak bir hikaye anlatmak istiyorum. Gelin, hikayemiz üzerinden bu soruyu birlikte keşfedelim.
Bir Hikaye: Yöntem Seçimi Üzerine
Bir zamanlar, iki arkadaş, Ali ve Elif, aynı üniversitede farklı bölümlerde okuyor ve aynı akademik konferansa katılmaya karar vermişlerdi. Ali, mühendislik bölümünde okuyan bir öğrenci olarak her şeyin doğru ve hesaplanmış olmasını isterdi. Elif ise sosyal bilimler öğrencisi olarak, her şeyin ilişkisel, insancıl ve toplumsal bağlamda nasıl bir etki yarattığını anlamaya çalışıyordu.
Her ikisi de konferansa kendi makalelerini sunacaklardı. Fakat bir sorun vardı: Sunacakları konu aynıydı! İkisi de iklim değişikliği üzerine araştırma yapmışlardı ama yaklaşım tarzları çok farklıydı.
Ali’nin Çözüm Odaklı Yöntemi
Ali, matematiksel modeller, istatistiksel analizler ve deneysel verilerle donatılmış bir makale hazırlamıştı. O, her şeyin sayılarla ve net bir şekilde ölçülebilir olması gerektiğine inanıyordu. Çalışmasında, iklim değişikliğinin su seviyeleri üzerindeki etkilerini incelemiş ve hava durumu verileri üzerinden bir model oluşturmuştu.
Ali, makalesinde kullanılan yöntemle ilgili oldukça netti. Deneyler yapmış, verileri toplamış ve elde ettiği sonuçları çözüm odaklı bir yaklaşımla sunmuştu. O, çözüm önerilerini somut şekilde ifade etmeyi tercih etmiş, problem çözmeye yönelik verilerle desteklenen güçlü bir tez ortaya koymuştu.
Ali'nin bakış açısına göre, her şey bir deneme ve ölçüm meselesiydi. İklim değişikliği gibi büyük bir sorunu çözmek için doğru veriler, doğru yöntemler ve mantıklı çıkarımlar gerekliydi.
Elif’in Empatik Yöntemi
Elif, Ali'nin yaklaşımını takdir etse de, her şeyin sayılarla ölçülmediğini biliyordu. O, sosyal bilimler perspektifinden bakarak iklim değişikliğinin toplumsal etkilerine odaklandı. Bu, Elif'in için daha "insani" bir bakış açısıydı. Onun amacı, insanların bu değişikliklere nasıl tepki verdiklerini ve toplumsal yapının nasıl etkilendiğini anlamaktı.
Elif, makalesinde anketler ve yüz yüze görüşmelerle, farklı toplulukların iklim değişikliğine karşı nasıl tepki verdiklerini, bu sürecin psikolojik etkilerini ve toplumsal ilişkileri nasıl dönüştürdüğünü incelemişti. Çalışmasında bir deneysel yöntem kullanmamıştı. Bunun yerine, sosyal ilişkiler ve bireylerin deneyimlerine dair derinlemesine bir analiz yapmıştı.
Elif'in kullandığı yöntem daha çok "kapsayıcı" ve "insancıl" bir yaklaşımdı. Sosyal etkileri, kültürel değerleri ve bireylerin hislerini ön plana çıkarmıştı. Sonuçta, o da bir çözüm arıyordu, ancak bu çözüm yalnızca sayılarla değil, insan hikayeleriyle anlam kazanıyordu. Elif'in bakış açısına göre, iklim değişikliğinin etkileri sadece doğayı değil, insanları ve toplumları da derinden etkilemekteydi.
Yöntem Seçiminin Önemi
Ali ve Elif’in hikayesi, farklı araştırma yöntemlerinin toplumsal bağlam ve bilimsel alanlara nasıl yansıdığını çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Ali'nin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı, mühendislik ve doğa bilimlerinde yaygınken, Elif'in empatik ve toplumsal açıdan duyarlı yaklaşımı, sosyal bilimler ve beşeri bilimlerde daha ön planda.
Bu iki yaklaşım aslında, makale yazımında kullanılan yöntemlerin sadece verilerle sınırlı olmadığını, araştırma konusunun doğasına göre şekillendiğini gösteriyor. Bir araştırma makalesi yazarken, araştırmacı ne tür bir soruya yanıt arıyor? Veriler nasıl toplanmalı? Hangi yöntemi izlemeli? Çözüm ne olmalı? İşte bu sorular, araştırmacının seçtiği yöntemi şekillendirir. Ali'nin kullandığı nicel yöntem ile Elif'in kullandığı nitel yöntem, aslında akademik dünyada karşılaştığımız temel iki yaklaşımı temsil ediyor.
Sonuç ve Tartışma
Ali ve Elif'in hikayesi aslında bizlere şunu öğretiyor: Her makale, farklı bir bakış açısı ve yöntemle yazılabilir. Verilerin sayısal olduğu yerlerde çözüm odaklı bir yaklaşım benimsenebilirken, toplumsal ve insani boyutların ön planda olduğu yerlerde empatik bir yaklaşım daha verimli olabilir. İklim değişikliği örneğinde olduğu gibi, her iki bakış açısı da sorunu anlamada ve çözmede önemlidir, ancak bu bakış açıları farklı veriler ve yöntemler gerektirir.
Sizce, günümüz araştırmalarında hangi yaklaşım daha yaygın? Veri odaklı, analitik bir yaklaşım mı, yoksa empatik ve toplumsal boyutları dikkate alan bir yöntem mi? Hangi yöntemi tercih edersiniz? Bu tür araştırmalarda toplumsal etkiler ne kadar önemli olmalı? Yorumlarınızı bekliyorum!