Kanun Kararında Kararname (KHK) ile ihraç edilen akabinde da öğrenciliği sonlandırılan Barış Akademisyeni Özer Yersüren ile ilgili Danıştay emsal niteliğinde bir karara imza attı. Danıştay, eğitim hakkının dokunulmazlığına işaret ederek hakkında katılaşmış mahkeme sonucu olmadan kimsenin öğrencilik haklarından mahrum bırakılamayacağını belirtti.
Gazete Duvar’ın haberine nazaran, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Toplumsal Bilimler Enstitüsü’nde araştırma nazaranvlisi iken, 8 Temmuz 2018’de 701 sayılı KHK ile ihraç edilen 11 barış akademisyeninden biri olan Özer Yersüren’in öğrenciliği de sekiz ay daha sonra 7 Mart 2019’da Enstitü İdare Konseyi sonucu ile sonlandırıldı.
Söz konusu sürecin iptali için Eğitim-Sen tarafınca açılan davada mahkeme, hakkında katılaşmış bir mahkeme sonucu bulunmadan bir öğrencinin eğitim hakkının elinden alınamayacağına hükmederek, 13 Kasım 2019’da süreci iptal etti. Lakin yönetimin temyiz başvurusu kararı Bölge Yönetim Mahkemesi, 18 Aralık 2020’de birinci derece mahkemesinin sonucunı bozdu.
Kararda ‘Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ vurgusu
Sendikanın bu sonucu temyiz ederek Danıştay’a başvurması üzerine ise 20 Ocak tarihinde Danıştay Dairesi itirazı haklı bularak belgeyi mahkemeye geri gönderdi. Emsal niteliğinde karar veren Danıştay, eğitim hakkının dokunulmazlığına işaret ederek hakkında katılaşmış mahkeme sonucu olmadan kimsenin öğrencilik haklarından mahrum bırakılamayacağını belirtti.
Kararda, “Eğitim hakkının T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Kontratı ile garanti altına alınmış olduğu hususu göz önüne alındığında, davacının araştırma vazifelisi takımı ile ilişiğinin kesilmiş olmasının yüksek lisans eğitimi ile de ilişiğinin kesilmesi kararınu doğurmayacağı açıktır” sözleri yer aldı.
Gazete Duvar’ın haberine nazaran, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Toplumsal Bilimler Enstitüsü’nde araştırma nazaranvlisi iken, 8 Temmuz 2018’de 701 sayılı KHK ile ihraç edilen 11 barış akademisyeninden biri olan Özer Yersüren’in öğrenciliği de sekiz ay daha sonra 7 Mart 2019’da Enstitü İdare Konseyi sonucu ile sonlandırıldı.
Söz konusu sürecin iptali için Eğitim-Sen tarafınca açılan davada mahkeme, hakkında katılaşmış bir mahkeme sonucu bulunmadan bir öğrencinin eğitim hakkının elinden alınamayacağına hükmederek, 13 Kasım 2019’da süreci iptal etti. Lakin yönetimin temyiz başvurusu kararı Bölge Yönetim Mahkemesi, 18 Aralık 2020’de birinci derece mahkemesinin sonucunı bozdu.
Kararda ‘Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ vurgusu
Sendikanın bu sonucu temyiz ederek Danıştay’a başvurması üzerine ise 20 Ocak tarihinde Danıştay Dairesi itirazı haklı bularak belgeyi mahkemeye geri gönderdi. Emsal niteliğinde karar veren Danıştay, eğitim hakkının dokunulmazlığına işaret ederek hakkında katılaşmış mahkeme sonucu olmadan kimsenin öğrencilik haklarından mahrum bırakılamayacağını belirtti.
Kararda, “Eğitim hakkının T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Kontratı ile garanti altına alınmış olduğu hususu göz önüne alındığında, davacının araştırma vazifelisi takımı ile ilişiğinin kesilmiş olmasının yüksek lisans eğitimi ile de ilişiğinin kesilmesi kararınu doğurmayacağı açıktır” sözleri yer aldı.