CHP’li Özgür Özel, Seyahat Davası’nda yer alan üye yargıçla ilgili, “Eşi 160 kişinin ismini vererek itirafçı oldu” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Gezi Davası kapsamında tutuklanan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’i Bakırköy Bayan Cezaevi’nde ziyaret etti. Özel burada yaptığı açıklamada, Seyahat Davası’nın üye yargıcının eşiyle ilgili, “FETÖ itirafçısı” sözlerini kullandı.
Özel görüşmeye ait şunları söylemiş oldu:
“elbet kendilerinin birinci gün olmasından dolayı birtakım talepleri var, cezaevi idaresine ilettik. Bu taleplerin kahra dönüşmeden çözüleceğini ümit ediyoruz. Mücella Yapan, ‘Şaşkınlık arasındayim’ dedi. 72 yaşında olduğunu, mimar olarak ömrü boyunca çalıştığını, kendisinin halihazırda kiralık konutta oturduğunu, kendisinin daha evvel yaptığı kimi vazifelerin kritik bakılırsavler olduğunu, hayatı boyunca bu imtihanlardan olumlu geçtiğini addettiğini söylemiş oldu. ‘Şaşkınlık ortasındayım, Gezi’nin finansörü olarak söyleniyorum. Kendime mülküm yok, tapum yok. Tapusu olmayan birisi nasıl finansör oluyor’ diye sordu Mücella Yapan. Kendisi, birebir kanıtlarla iki sefer beraat ettiğini, bir adedinde beraatının katılaştığını, ikincisinin bozulduğunu söylemiş oldu. Bilhassa Kavala’nın kendilerine buyruk verdiğine ait teze şunu söylüyor. ’26 yıl boyunca Kavala ile sokakta bile karşılaşmadım, bir tane bile telefon görüşmesi yapmadım. Kavala bana nasıl buyruk vermiş, evvel birisi bunu açıklasın. Elinizi vicdanınıza koyun. 26 yıl boyunca bir defa görüşmediğim birisiyle nasıl darbe planlamış olabilirim’ diye soruyor. Büyük bir haksızlığa uğradıklarını fakat son derece haklı olduğunu, kimsenin kendilerini merak etmemesini, Seyahat ruhunun kendilerini ayakta tuttuğunu söylüyorlar. ‘Nasıl dimdik girdiysek, dimdik de çıkarız’ diye tabir ediyor”
“Biz kaybetseydik Gezi’de ağaçları keserlerdi”
Özel, “Çiğdem Mater dedi ki, ‘Beni kaçma kuşkusuyla buraya koydular. Ben Hamburg’da bir sinema işi almıştım. Ben aldığımda mahkeme yoktu. 2021 Mayıs’ta mahkeme başlayınca avukatım, ‘Hamburg’da sinema çekiyor, işi bitince gelecek’ dedi. Ben motamot söylemiş olduğim üzere şubatın sonunda kalktım geldim. Bana cezayı verdiler, ‘Tutuklu kalacaksın, zira sen kaçarsın’ diyorlar. Ben kendim geldim, bunu nasıl yakıştırıyorlar’ diyorlar. Son derece moralliydi. ‘Haklıyız, epey memnunuz. Biz ne Gezi’de kaybedendik, ne de dün kaybettik. Biz kaybetseydik Gezi’de ağaçları keserlerdi. Ağaçları kestirmedik, kışlayı yaptırmadık. Biz Gezi’nin kazananıyız’ dedi” sözünü kullandı.
“Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bir yargılama kelam konusu”
Özel, “Mine Özerden de ‘Eninde sonunda çıkacağız. Hukuk işleyecek ve çıkacağız. Bu ülkeyi hukuka davet etmek gerekiyor. Savunmalarımızın okunması kâfi. Haklıyız lakin bunu anlatmak için biraz vakte muhtaçlık olduğumuz anlaşılıyor’ dedi. Tekraren beraat ettikleri bir kabahatten daha sonra Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bir yargılama kelam konusu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamaları olmuş. Ey Bekir Bozdağ, ‘Ben bu mahkemeyi tanımıyorum’ diyen Tayyip Erdoğan dururken biz mi yargıya müdahale ediyoruz. Mahkemeler görüşülmedilk evvel yargıçları değiştiren sizler dururken biz mi müdahale ediyoruz. Akın Gürlek’i mahkeme mahkeme gezdirip, seyyar giyotin olarak herkese ceza verdiren sizler dururken biz mi müdahale ediyoruz. 2018 yılında AK Parti’den aday adayı olmuş birisini ağır ceza mahkemesine üye yapıp, birinci şikayetçi Tayyip Erdoğan iken, üç yıl evvel ‘Reisim beni milletvekili yapar mısın’ diyen ve tahminen bir yıl daha sonra bunu tekrar talep edecek birini bu mahkemeye üye yapan sizler dururken biz mi yargıya müdahale etmiş oluyoruz” diye konuştu.
Özel kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Hâkim 3 yıl öncesine kadar AK Parti üyesi bir avukattı”
“Buradan fazlaca değerli bir bilgiyi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu aslında Türkiye’yi sarsacak bir bilgi ancak bakalım kamuoyu bu bilgiyle ne kadar meşgul olacak. Bilhassa FETÖ ile çaba konusunda hayli konuşan AK Partili milletvekillere, yöneticilere, partiye yakın gazetecilere bu bilgiyi verelim bakalım. Dün mahkemede AK Parti’den aday adayı olduğu söylenen hâkimin durumu katılaştı. Kendisi 3 yıl öncesine kadar AK Parti üyesi bir avukattı. AK Parti teşkilatından yargı teşkilatına devşirildi. Bu kişinin eşi Samsun Bafra’da hemşireydi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra hâkimin eşi tutuklandı.”
Özel şöyleki devam etti:
“3 ay müddetle hapishanede yattı, beraat etmedi, hatasını kabul etti”
“3 ay müddetle hapishanede yattı, beraat etmedi, cürmünü kabul etti. Fethullahçı örgütlenmede olduğu kabul etti ve Samsun Bafra’da 160 kişinin ismini vererek itirafçı oldu. İtirafçı olduğu için koşullu olarak tahliye oldu. Dün “Siz darbecisiniz” sonucu veren hâkimin evli olduğu eşi, 15 Temmuz darbesini yapan cemaatin mensubu; bunu kabul ediyor, itirafçı oluyor ve 160 tane isim veriyor. Bu bireye Osman Kavala’yı, Mücella Yapıcı’yı yargılattırıp “darbe” sonucu verdirttiniz. Bu da Türkiye’nin siyasi tarihine, hukuk tarihine, dünya hukuk tarihine geçecek kara bir lekedir. Elinizde itirafçı olarak tuttuğunuz, adeta elinizde tutsak olmuş birisine bizim arkadaşlarımızı yargılattırıp onları tutsak ettiniz. Yazıklar olsun. “Yargıya müdahale ettiniz” diyen Bekir Bozdağ’ın buna açıklık getirmesi lazım.”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Gezi Davası kapsamında tutuklanan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’i Bakırköy Bayan Cezaevi’nde ziyaret etti. Özel burada yaptığı açıklamada, Seyahat Davası’nın üye yargıcının eşiyle ilgili, “FETÖ itirafçısı” sözlerini kullandı.
Özel görüşmeye ait şunları söylemiş oldu:
“elbet kendilerinin birinci gün olmasından dolayı birtakım talepleri var, cezaevi idaresine ilettik. Bu taleplerin kahra dönüşmeden çözüleceğini ümit ediyoruz. Mücella Yapan, ‘Şaşkınlık arasındayim’ dedi. 72 yaşında olduğunu, mimar olarak ömrü boyunca çalıştığını, kendisinin halihazırda kiralık konutta oturduğunu, kendisinin daha evvel yaptığı kimi vazifelerin kritik bakılırsavler olduğunu, hayatı boyunca bu imtihanlardan olumlu geçtiğini addettiğini söylemiş oldu. ‘Şaşkınlık ortasındayım, Gezi’nin finansörü olarak söyleniyorum. Kendime mülküm yok, tapum yok. Tapusu olmayan birisi nasıl finansör oluyor’ diye sordu Mücella Yapan. Kendisi, birebir kanıtlarla iki sefer beraat ettiğini, bir adedinde beraatının katılaştığını, ikincisinin bozulduğunu söylemiş oldu. Bilhassa Kavala’nın kendilerine buyruk verdiğine ait teze şunu söylüyor. ’26 yıl boyunca Kavala ile sokakta bile karşılaşmadım, bir tane bile telefon görüşmesi yapmadım. Kavala bana nasıl buyruk vermiş, evvel birisi bunu açıklasın. Elinizi vicdanınıza koyun. 26 yıl boyunca bir defa görüşmediğim birisiyle nasıl darbe planlamış olabilirim’ diye soruyor. Büyük bir haksızlığa uğradıklarını fakat son derece haklı olduğunu, kimsenin kendilerini merak etmemesini, Seyahat ruhunun kendilerini ayakta tuttuğunu söylüyorlar. ‘Nasıl dimdik girdiysek, dimdik de çıkarız’ diye tabir ediyor”
“Biz kaybetseydik Gezi’de ağaçları keserlerdi”
Özel, “Çiğdem Mater dedi ki, ‘Beni kaçma kuşkusuyla buraya koydular. Ben Hamburg’da bir sinema işi almıştım. Ben aldığımda mahkeme yoktu. 2021 Mayıs’ta mahkeme başlayınca avukatım, ‘Hamburg’da sinema çekiyor, işi bitince gelecek’ dedi. Ben motamot söylemiş olduğim üzere şubatın sonunda kalktım geldim. Bana cezayı verdiler, ‘Tutuklu kalacaksın, zira sen kaçarsın’ diyorlar. Ben kendim geldim, bunu nasıl yakıştırıyorlar’ diyorlar. Son derece moralliydi. ‘Haklıyız, epey memnunuz. Biz ne Gezi’de kaybedendik, ne de dün kaybettik. Biz kaybetseydik Gezi’de ağaçları keserlerdi. Ağaçları kestirmedik, kışlayı yaptırmadık. Biz Gezi’nin kazananıyız’ dedi” sözünü kullandı.
“Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bir yargılama kelam konusu”
Özel, “Mine Özerden de ‘Eninde sonunda çıkacağız. Hukuk işleyecek ve çıkacağız. Bu ülkeyi hukuka davet etmek gerekiyor. Savunmalarımızın okunması kâfi. Haklıyız lakin bunu anlatmak için biraz vakte muhtaçlık olduğumuz anlaşılıyor’ dedi. Tekraren beraat ettikleri bir kabahatten daha sonra Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan bir yargılama kelam konusu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamaları olmuş. Ey Bekir Bozdağ, ‘Ben bu mahkemeyi tanımıyorum’ diyen Tayyip Erdoğan dururken biz mi yargıya müdahale ediyoruz. Mahkemeler görüşülmedilk evvel yargıçları değiştiren sizler dururken biz mi müdahale ediyoruz. Akın Gürlek’i mahkeme mahkeme gezdirip, seyyar giyotin olarak herkese ceza verdiren sizler dururken biz mi müdahale ediyoruz. 2018 yılında AK Parti’den aday adayı olmuş birisini ağır ceza mahkemesine üye yapıp, birinci şikayetçi Tayyip Erdoğan iken, üç yıl evvel ‘Reisim beni milletvekili yapar mısın’ diyen ve tahminen bir yıl daha sonra bunu tekrar talep edecek birini bu mahkemeye üye yapan sizler dururken biz mi yargıya müdahale etmiş oluyoruz” diye konuştu.
Özel kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Hâkim 3 yıl öncesine kadar AK Parti üyesi bir avukattı”
“Buradan fazlaca değerli bir bilgiyi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu aslında Türkiye’yi sarsacak bir bilgi ancak bakalım kamuoyu bu bilgiyle ne kadar meşgul olacak. Bilhassa FETÖ ile çaba konusunda hayli konuşan AK Partili milletvekillere, yöneticilere, partiye yakın gazetecilere bu bilgiyi verelim bakalım. Dün mahkemede AK Parti’den aday adayı olduğu söylenen hâkimin durumu katılaştı. Kendisi 3 yıl öncesine kadar AK Parti üyesi bir avukattı. AK Parti teşkilatından yargı teşkilatına devşirildi. Bu kişinin eşi Samsun Bafra’da hemşireydi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra hâkimin eşi tutuklandı.”
Özel şöyleki devam etti:
“3 ay müddetle hapishanede yattı, beraat etmedi, hatasını kabul etti”
“3 ay müddetle hapishanede yattı, beraat etmedi, cürmünü kabul etti. Fethullahçı örgütlenmede olduğu kabul etti ve Samsun Bafra’da 160 kişinin ismini vererek itirafçı oldu. İtirafçı olduğu için koşullu olarak tahliye oldu. Dün “Siz darbecisiniz” sonucu veren hâkimin evli olduğu eşi, 15 Temmuz darbesini yapan cemaatin mensubu; bunu kabul ediyor, itirafçı oluyor ve 160 tane isim veriyor. Bu bireye Osman Kavala’yı, Mücella Yapıcı’yı yargılattırıp “darbe” sonucu verdirttiniz. Bu da Türkiye’nin siyasi tarihine, hukuk tarihine, dünya hukuk tarihine geçecek kara bir lekedir. Elinizde itirafçı olarak tuttuğunuz, adeta elinizde tutsak olmuş birisine bizim arkadaşlarımızı yargılattırıp onları tutsak ettiniz. Yazıklar olsun. “Yargıya müdahale ettiniz” diyen Bekir Bozdağ’ın buna açıklık getirmesi lazım.”