CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, 8 kişiyi cezaevinde tutarak milyonların susturulamayacağını, Seyahat’in milyonlar olduğunu söylemiş oldu.
Altay, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve Seyahat Parkı davasında verilen karara yönelik, “Bu karar, mutlaka siyasi bir karardır. Bu karar göstermiştir ki yönetenlerin muhalefete tahammülleri kalmamıştır” dedi.
Altay, birlikteindeki milletvekilleriyle Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan‘ı ziyaret etti. Görüşmenin akabinde Altay ve Sağkan düzenledikleri ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunulduğunu bildiren Altay, ziyaretin ana öne sürülen sebebinin Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldığı 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve Seyahat Parkı olayları davasındaki karar olduğunu söylemiş oldu.
“Demokrasimiz er geç kazanacak”
Kötü örneklerin en kötüsünün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yaşandığını ileri süren Altay, “Bu karar, katiyetle siyasi bir karardır. Bu karar göstermiştir ki yönetenlerin muhalefete tahammülleri kalmamıştır. Bu karar göstermiştir ki yönetenler için demokrasi bir reaksiyon ve protesto rejimi değildir ancak bizim için demokrasi, dünyadaki bütün örneklerde olduğu üzere bir reaksiyon ve protesto rejimi olarak sürecek. Demokrasimiz er geç kazanacak, her insanın içinin rahat olmasını isterim. Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu manasına gelmez. Bu soruna bu biçimde bakıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemeye siyaset girdiğinde adalet kalmayacağını söyleyen Altay, şöyleki devam etti:
“O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde”
“Beraat verilen bir davada yeni hiç bir kanıt yokken ağırlaştırılmış müebbet verilmesi hadisesi bana şunu hatırlattı, biz Ergenekon ve Balyoz davalarını FETÖ projesi olarak bilir idik lakin görüyorum ki tıpkı projeksiyon AK Parti tarafınca kusursuz biçimde uygulanabiliyor. Unutulmaması gereken bir şey var, Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında Türkiye’nin Genelkurmay Lideri da müebbet ceza almıştır, bu davalarda müebbet mahpus cezası alanlar artık dışarıda, özgür. O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde. İstanbul 13. Ağır Ceza’nın da bu biçimde bir duruma düşmesini istemem”
“Mahkemeler bağımsız ise Anayasa Mahkemesi de mahkeme”
Mahkeme kararlarının meşruiyetinin kamu vicdanındaki karşılığı kadar olduğunu lisana getiren Altay, bu sonucun doğruluk manasında kamu vicdanında bir karşılığı olmadığını öne sürdü.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın mahkemelerin bağımsız olduğunu ve karara hürmet duyulması gerektiğini deklare ettiğının hatırlatılması üzerine Altay, “Mahkemeler bağımsız ise Anayasa Mahkemesi de mahkeme. ‘Anayasa Mahkemesine uymam, sonucuna uymam’ diyen Erdoğan‘a evvel bu çağrıyı yapsın. daha sonra bize davet yapacak bir haddi ve yüzü varsa bize bir davet yapar. Erdoğan bu kararla ilgili ‘Bir hareketle beraate kalktılar’ kelamını 19 Şubat 2020’de söylemiş oldu. daha sonra bölge adliye mahkemesi beraat sonucunı bozdu. Talimatla alınmış mahkeme kararlarına hürmet duymuyoruz. Bu kadar net, bu kadar açık” diye konuştu.
“Bu kararla Seyahat’e katılan herkese soruşturma açılmasının önü mü açıldı?” sorusuna Altay, “Erdoğan’a bir tavsiyem var. Şayet bu başla gidecekse 50 milyonu içine alan bir hapishane yapsın. Sorunun karşılığı bu” cevabını verdi.
“Türkiye, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yitirerek hukuk devleti olma çizgisinden uzaklaştı”
Sağkan ise ziyarette yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, avukatların sıkıntılarının tartışıldığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yitirerek hukuk devleti olma çizgisinden uzaklaştığını öne süren Sağkan, Seyahat Parkı davasında verilen sonucun vicdanları yaraladığını söylemiş oldu.
Erinç Sağkan, beraat sonucu verildikten daha sonra hiç bir kanıt eklenmeden cezalandırma sonucu verildiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadığını, tutuklama için hiç bir münasebet olmadan tutuklama kararları verildiğini, bunların yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını tartışılır hale getirdiğini savundu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ‘dan randevu talep edip etmeyeceklerinin sorulması üzerine Sağkan, bakılırsavi devraldıktan daha sonra Bozdağ’la görüştüklerini hatırlattı.
Erinç Sağkan, “Bu son süreçte yaşanan gelişmelerden daha sonra yeniden bir randevu talebimiz kesinlikle ki olacak. Biz bir hukuk kurumuyuz. Hukuk kurumu olarak gerçek bildiğimiz gerçekleri ilgili kurumlara ve bürokrasiye aktarmakla ve kamuoyunu bilgilendirmekle gorevliyiz” diye konuştu. (AA)
Altay, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve Seyahat Parkı davasında verilen karara yönelik, “Bu karar, mutlaka siyasi bir karardır. Bu karar göstermiştir ki yönetenlerin muhalefete tahammülleri kalmamıştır” dedi.
Altay, birlikteindeki milletvekilleriyle Türkiye Barolar Birliği Lideri Erinç Sağkan‘ı ziyaret etti. Görüşmenin akabinde Altay ve Sağkan düzenledikleri ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunulduğunu bildiren Altay, ziyaretin ana öne sürülen sebebinin Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldığı 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve Seyahat Parkı olayları davasındaki karar olduğunu söylemiş oldu.
“Demokrasimiz er geç kazanacak”
Kötü örneklerin en kötüsünün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yaşandığını ileri süren Altay, “Bu karar, katiyetle siyasi bir karardır. Bu karar göstermiştir ki yönetenlerin muhalefete tahammülleri kalmamıştır. Bu karar göstermiştir ki yönetenler için demokrasi bir reaksiyon ve protesto rejimi değildir ancak bizim için demokrasi, dünyadaki bütün örneklerde olduğu üzere bir reaksiyon ve protesto rejimi olarak sürecek. Demokrasimiz er geç kazanacak, her insanın içinin rahat olmasını isterim. Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu manasına gelmez. Bu soruna bu biçimde bakıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemeye siyaset girdiğinde adalet kalmayacağını söyleyen Altay, şöyleki devam etti:
“O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde”
“Beraat verilen bir davada yeni hiç bir kanıt yokken ağırlaştırılmış müebbet verilmesi hadisesi bana şunu hatırlattı, biz Ergenekon ve Balyoz davalarını FETÖ projesi olarak bilir idik lakin görüyorum ki tıpkı projeksiyon AK Parti tarafınca kusursuz biçimde uygulanabiliyor. Unutulmaması gereken bir şey var, Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında Türkiye’nin Genelkurmay Lideri da müebbet ceza almıştır, bu davalarda müebbet mahpus cezası alanlar artık dışarıda, özgür. O cezayı verenler ya kaçak ya cezaevinde. İstanbul 13. Ağır Ceza’nın da bu biçimde bir duruma düşmesini istemem”
“Mahkemeler bağımsız ise Anayasa Mahkemesi de mahkeme”
Mahkeme kararlarının meşruiyetinin kamu vicdanındaki karşılığı kadar olduğunu lisana getiren Altay, bu sonucun doğruluk manasında kamu vicdanında bir karşılığı olmadığını öne sürdü.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın mahkemelerin bağımsız olduğunu ve karara hürmet duyulması gerektiğini deklare ettiğının hatırlatılması üzerine Altay, “Mahkemeler bağımsız ise Anayasa Mahkemesi de mahkeme. ‘Anayasa Mahkemesine uymam, sonucuna uymam’ diyen Erdoğan‘a evvel bu çağrıyı yapsın. daha sonra bize davet yapacak bir haddi ve yüzü varsa bize bir davet yapar. Erdoğan bu kararla ilgili ‘Bir hareketle beraate kalktılar’ kelamını 19 Şubat 2020’de söylemiş oldu. daha sonra bölge adliye mahkemesi beraat sonucunı bozdu. Talimatla alınmış mahkeme kararlarına hürmet duymuyoruz. Bu kadar net, bu kadar açık” diye konuştu.
“Bu kararla Seyahat’e katılan herkese soruşturma açılmasının önü mü açıldı?” sorusuna Altay, “Erdoğan’a bir tavsiyem var. Şayet bu başla gidecekse 50 milyonu içine alan bir hapishane yapsın. Sorunun karşılığı bu” cevabını verdi.
“Türkiye, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yitirerek hukuk devleti olma çizgisinden uzaklaştı”
Sağkan ise ziyarette yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, avukatların sıkıntılarının tartışıldığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yitirerek hukuk devleti olma çizgisinden uzaklaştığını öne süren Sağkan, Seyahat Parkı davasında verilen sonucun vicdanları yaraladığını söylemiş oldu.
Erinç Sağkan, beraat sonucu verildikten daha sonra hiç bir kanıt eklenmeden cezalandırma sonucu verildiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadığını, tutuklama için hiç bir münasebet olmadan tutuklama kararları verildiğini, bunların yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını tartışılır hale getirdiğini savundu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ‘dan randevu talep edip etmeyeceklerinin sorulması üzerine Sağkan, bakılırsavi devraldıktan daha sonra Bozdağ’la görüştüklerini hatırlattı.
Erinç Sağkan, “Bu son süreçte yaşanan gelişmelerden daha sonra yeniden bir randevu talebimiz kesinlikle ki olacak. Biz bir hukuk kurumuyuz. Hukuk kurumu olarak gerçek bildiğimiz gerçekleri ilgili kurumlara ve bürokrasiye aktarmakla ve kamuoyunu bilgilendirmekle gorevliyiz” diye konuştu. (AA)