Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu tarafından Perşembe günü açıklanan sonuçlara göre, Buffalo bölgesindeki bir Starbucks mağazasındaki işçiler bir sendika kurmak için oy kullandı.
Sonuç, dev kahve perakendecisindeki emek modeline bir meydan okumayı temsil ediyor. Starbucks’ın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yaklaşık 9.000 şirkete ait mağazasının hiçbiri oylamadan önce sendikalı değildi. Diğer iki Buffalo bölgesi mağazasındaki oylar Perşembe günü daha sonra sayılacak.
İşçiler, Ağustos ayı sonlarında mağazalarda sendika seçimleri için başvuruda bulunduklarında personel yetersizliği ve yetersiz eğitim konusundaki hayal kırıklığını dile getirdiler; bu sorunlar, şirketi yıllardır rahatsız eden ancak pandemi sırasında daha da kötüleştiği görülüyor.
Seçim, Çarşamba günü yapılması gereken posta oylarıyla gerçekleşti. Kasım ayında, Buffalo bölgesindeki üç mağazada daha işçiler, sendika seçimleri yapmak için gerekli evrakları dosyaladılar, ancak bu satış noktaları için oylamanın ne zaman yapılacağı belli değildi.
Starbucks, sendika kampanyasına aciliyet duygusuyla yanıt verdi. Sonbahar boyunca, şehir dışından yöneticiler ve yöneticiler – hatta şirketin Kuzey Amerika perakende başkanı bile – Buffalo’daki mağazalarda bir araya gelerek çalışanları operasyonel zorluklar hakkında sorguladılar ve banyoları temizlemek gibi sıradan görevlere yardımcı oldular.
Eylül ayında The New York Times tarafından görüntülenen bir toplantının videosunda, Arizona’dan bir bölge müdürü iş arkadaşlarına şirketin sendikalaşmadan “kurtarmasına” yardım etmesi için Buffalo’ya gitmesini istediğini söyledi.
Sendikayı destekleyen birkaç işçi, bu yetkililerin varlığını korkutucu ve zaman zaman gerçeküstü bulduklarını söyledi. Ayrıca Starbucks’ın bölgedeki bazı mağazaları geçici olarak kapattığını ve bunun yıkıcı bulduklarını ve Starbucks’ın seçim yapan üç mağazadan en az birine aşırı derecede personel eklediğini söylediler. İşçiler, bunun mağazadaki sendikalaşma desteğini sulandırdığını söyledi.
Eski Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu yetkilileri, şirketin bu eylemlerinin sendika seçimlerinde geçerli olması gereken “laboratuvar koşulları”nı baltaladığı şeklinde yorumlanabileceğini ve sonuçların elenmesine neden olabileceğini söylediler. Çalışma kurulunun bölge müdürü geçtiğimiz günlerde Alabama’daki bir Amazon deposunda yapılan sendika seçimini benzer gerekçelerle bozdu.
Eski çalışma kurulu yetkilileri ayrıca, ek işçiler meşru bir iş amacına hizmet etmiyor ve sendikaya karşı çıkıyorsa, bir mağazayı ek işçileri işe alarak veya transfer ederek “paketlemenin” yasa dışı sayılabileceğini söyledi.
Starbucks, personel ve eğitim sorunlarını çözmeye yardımcı olmak ve mağazaları daha verimli hale getirmek için yeniden şekillendirmek için şehir dışına yetkililer gönderdiğini ve mağazaları geçici olarak kapattığını söyledi. Şirket, hastalanan işçi sayısındaki artışla başa çıkmak için personel eklediğini ve koronavirüs enfeksiyon oranlarının düştüğü ve mağazaların yoğunlaştığı ilkbahardan bu yana ülke genelinde bu tür adımlar attığını söyledi.
Kuzey Amerika başkanı Rossann Williams, Çarşamba günü Buffalo’dan yaptığı bir röportajda, oylamanın özellikle çekişmeli geçtiğini hissetmediğini ve bu sonbaharda zamanının çoğunu orada çalışanları dinleyerek geçirdiğini söyledi. şirket ortak olarak atıfta bulunur ve “ortakların işaret ettiği koşullara” değinir. ”
Şirket, eylemlerinin hiçbirinin çalışma kurulunu seçim sonuçlarını reddetmeye sevk edeceğine inanmadığını söyledi.
Starbucks ayrıca, Buffalo bölgesindeki yaklaşık 20 mağazasındaki işçilerin, çalışma kurulunun Ekim ayı sonlarında emrettiği ayrı seçimler yerine tek bir seçimde birlikte oy kullanmaları gerektiğini savundu. Şirket, çalışanların birden fazla yerde çalışabilmesi ve mağazaların büyük ölçüde bir grup olarak yönetilmesi nedeniyle, tek tek mağazaların sendikalaşmaya karar vermesine izin verilmesinin sorunlu olduğunu söyledi. Tek, daha büyük bir seçim genellikle işverenin lehine olur.
Starbucks, bu gerekçelerle seçimleri engellemek isteyen Washington’daki Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulundu. Kurul, Salı günü davanın yeniden gözden geçirilmesi talebini reddetti.
Starbucks, yıllar içinde, biri 2000’lerde New York’ta ve 2019’da Philadelphia’da olmak üzere başka sendika kampanyalarıyla karşı karşıya kaldı ve burada örgütlenmeye katılan iki çalışanı işten çıkardı, bir çalışma kurulu yargıcının yasa dışı bulduğu bir hareket. Şirket kararı temyiz etti ve karar hala beklemede.
Bu kampanyaların hiçbiri başarılı olmadı, ancak işçiler, onları lisans anlaşmaları kapsamında işleten diğer şirketlere ait Starbucks mağazalarında sendikalı. Ve Kanada’da şirkete ait bir mağazadaki işçiler yakın zamanda sendikalı.
Sonuç, dev kahve perakendecisindeki emek modeline bir meydan okumayı temsil ediyor. Starbucks’ın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yaklaşık 9.000 şirkete ait mağazasının hiçbiri oylamadan önce sendikalı değildi. Diğer iki Buffalo bölgesi mağazasındaki oylar Perşembe günü daha sonra sayılacak.
İşçiler, Ağustos ayı sonlarında mağazalarda sendika seçimleri için başvuruda bulunduklarında personel yetersizliği ve yetersiz eğitim konusundaki hayal kırıklığını dile getirdiler; bu sorunlar, şirketi yıllardır rahatsız eden ancak pandemi sırasında daha da kötüleştiği görülüyor.
Seçim, Çarşamba günü yapılması gereken posta oylarıyla gerçekleşti. Kasım ayında, Buffalo bölgesindeki üç mağazada daha işçiler, sendika seçimleri yapmak için gerekli evrakları dosyaladılar, ancak bu satış noktaları için oylamanın ne zaman yapılacağı belli değildi.
Starbucks, sendika kampanyasına aciliyet duygusuyla yanıt verdi. Sonbahar boyunca, şehir dışından yöneticiler ve yöneticiler – hatta şirketin Kuzey Amerika perakende başkanı bile – Buffalo’daki mağazalarda bir araya gelerek çalışanları operasyonel zorluklar hakkında sorguladılar ve banyoları temizlemek gibi sıradan görevlere yardımcı oldular.
Eylül ayında The New York Times tarafından görüntülenen bir toplantının videosunda, Arizona’dan bir bölge müdürü iş arkadaşlarına şirketin sendikalaşmadan “kurtarmasına” yardım etmesi için Buffalo’ya gitmesini istediğini söyledi.
Sendikayı destekleyen birkaç işçi, bu yetkililerin varlığını korkutucu ve zaman zaman gerçeküstü bulduklarını söyledi. Ayrıca Starbucks’ın bölgedeki bazı mağazaları geçici olarak kapattığını ve bunun yıkıcı bulduklarını ve Starbucks’ın seçim yapan üç mağazadan en az birine aşırı derecede personel eklediğini söylediler. İşçiler, bunun mağazadaki sendikalaşma desteğini sulandırdığını söyledi.
Eski Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu yetkilileri, şirketin bu eylemlerinin sendika seçimlerinde geçerli olması gereken “laboratuvar koşulları”nı baltaladığı şeklinde yorumlanabileceğini ve sonuçların elenmesine neden olabileceğini söylediler. Çalışma kurulunun bölge müdürü geçtiğimiz günlerde Alabama’daki bir Amazon deposunda yapılan sendika seçimini benzer gerekçelerle bozdu.
Eski çalışma kurulu yetkilileri ayrıca, ek işçiler meşru bir iş amacına hizmet etmiyor ve sendikaya karşı çıkıyorsa, bir mağazayı ek işçileri işe alarak veya transfer ederek “paketlemenin” yasa dışı sayılabileceğini söyledi.
Starbucks, personel ve eğitim sorunlarını çözmeye yardımcı olmak ve mağazaları daha verimli hale getirmek için yeniden şekillendirmek için şehir dışına yetkililer gönderdiğini ve mağazaları geçici olarak kapattığını söyledi. Şirket, hastalanan işçi sayısındaki artışla başa çıkmak için personel eklediğini ve koronavirüs enfeksiyon oranlarının düştüğü ve mağazaların yoğunlaştığı ilkbahardan bu yana ülke genelinde bu tür adımlar attığını söyledi.
Kuzey Amerika başkanı Rossann Williams, Çarşamba günü Buffalo’dan yaptığı bir röportajda, oylamanın özellikle çekişmeli geçtiğini hissetmediğini ve bu sonbaharda zamanının çoğunu orada çalışanları dinleyerek geçirdiğini söyledi. şirket ortak olarak atıfta bulunur ve “ortakların işaret ettiği koşullara” değinir. ”
Şirket, eylemlerinin hiçbirinin çalışma kurulunu seçim sonuçlarını reddetmeye sevk edeceğine inanmadığını söyledi.
Starbucks ayrıca, Buffalo bölgesindeki yaklaşık 20 mağazasındaki işçilerin, çalışma kurulunun Ekim ayı sonlarında emrettiği ayrı seçimler yerine tek bir seçimde birlikte oy kullanmaları gerektiğini savundu. Şirket, çalışanların birden fazla yerde çalışabilmesi ve mağazaların büyük ölçüde bir grup olarak yönetilmesi nedeniyle, tek tek mağazaların sendikalaşmaya karar vermesine izin verilmesinin sorunlu olduğunu söyledi. Tek, daha büyük bir seçim genellikle işverenin lehine olur.
Starbucks, bu gerekçelerle seçimleri engellemek isteyen Washington’daki Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulundu. Kurul, Salı günü davanın yeniden gözden geçirilmesi talebini reddetti.
Starbucks, yıllar içinde, biri 2000’lerde New York’ta ve 2019’da Philadelphia’da olmak üzere başka sendika kampanyalarıyla karşı karşıya kaldı ve burada örgütlenmeye katılan iki çalışanı işten çıkardı, bir çalışma kurulu yargıcının yasa dışı bulduğu bir hareket. Şirket kararı temyiz etti ve karar hala beklemede.
Bu kampanyaların hiçbiri başarılı olmadı, ancak işçiler, onları lisans anlaşmaları kapsamında işleten diğer şirketlere ait Starbucks mağazalarında sendikalı. Ve Kanada’da şirkete ait bir mağazadaki işçiler yakın zamanda sendikalı.