1 yaş çocuğu neler yapabilir ?

Selin

New member
“1 yaş çocuğu neler yapabilir?” sorusuna çok yönlü, samimi bir giriş

Selam forumdaşlar! Konulara tek bir doğrudan bakamayan, farklı deneyimleri yan yana getirmeyi seven biriyim. “1 yaş çocuğu neler yapabilir?” sorusu da tam öyle: Bazılarımız veriye, yüzdeye, gelişim tablolarına yaslanıyor; bazılarımız ise çocuğun ritmini, aile kültürünü, toplumsal beklentileri ve ev içi duygusal iklimi merkeze alıyor. Gelin hem rakamlara hem hislere, hem motor becerilere hem bağ kurma süreçlerine yakından bakalım. Tartışmayı açıyorum: Kendi deneyimleriniz, gözlemleriniz, şaşırdığınız anlar bizde.

Gelişim alanlarına kısa bakış: 12. ay civarında sık görülenler

1 yaş civarında birçok çocuk:

— Kaba motor: Destekle veya bağımsız ayakta durabilir; bazıları ilk adımlarını atar, çoğu emekleme veya hızlı tırmanma peşindedir. Düşe kalka denge arar.

— İnce motor: Baş ve işaret parmağıyla “cımbız” tutuşu gelişir; küçük atıştırmalıkları kavrayabilir, sayfaları çevirmeye girişir, kupayı iki elle tutup yardımla içebilir.

— Dil/iletişim: “Anne, baba” gibi anlamlı 1–3 kelime; işaretlerle (başını sallama, el sallama, bir şeyi işaret etme) güçlü iletişim; adını duyunca dönme, basit yönergeleri (ver, al, gel) anlama.

— Bilişsel/oyun: Kapak aç-kapa, içine-dışına koyma, sebep–sonuç oyunları (düğmeye basınca ses çıkması), nesneleri amaca uygun kullanma (tarakla saçı taramaya çalışma).

— Sosyal-duygusal: Tanıdık bakıcıyla güven; yabancıya temkin; anne-babaya yapışma dönemleri; onay bekleme ve onayla coşma; basit sıra alma oyunlarına (ce-ee, top atma) ilgi.

Parantez: Bunlar ortalamalar. 1 yaşındaki iki çocuk, “normal aralık” içinde bile bambaşka hızlarda ilerleyebilir.

Objektif ve veri odaklı yaklaşım: Tablo, yüzde, kilometre taşı

Bu yaklaşım, “ölçebildiğini yönetirsin” diyor.

— Kilometre taşları: Ay aralıklarına göre referans listeler; “çoğu çocuk 12–15 ayda yürür, 9–14 ayda cımbız tutuşu” gibi bantlar.

— Takip ve erken uyarı: Rutin kontrol, tarama testleri, boy-kilo-baş çevresi eğrileri; gecikmelerde erken destek.

— Çevresel etkiler: Uyku düzeni, demir/vitamin statüsü, ekran maruziyeti, oyun fırsatları gibi değişkenleri notlama.

Güçlü yan: Şüpheyi somut veriye bağlar; “içim rahat etsin” diyene net yol haritası sunar.

Zayıf yan: Rakamlar bazen kaygıyı artırır; her sapmayı “problem” gibi okumaya meyleder; kültürel/ailesel ritmi ikincilleştirebilir.

Duygusal ve toplumsal etkiler odaklı yaklaşım: Ritmi, bağı ve aile iklimini görmek

Bu hat, “gelişim bir yarış değil, ilişki içinde yeşerir” der.

— Bağ ve güven: 1 yaş, ayrılık anksiyetesi ve yeniden kavuşma coşkusunun zirvelendiği dönemdir; güvenli bağ, keşfi hızlandırır.

— Evin dili ve kültürü: Şarkılar, ninniler, ortak sofralar; kuşaklar arası bakım; “çocuğun mahallesinin” ona sunduğu sözcükler ve ritüeller.

— Bakım emeği: Uykusuzluk, yemek reddi, meme/şişe geçişleri; aile içi iş bölümünün duygusal yükü.

Güçlü yan: Çocuğu sayı değil “kişi” olarak görür; motivasyon ve merakı korur.

Zayıf yan: Bazı sinyalleri “zamanla geçer” diyerek geciktirme riski; sınırlar ve rutinlerde tutarlılığı ihmal edebilme.

Yürüme, konuşma ve “yarış” tuzağı: Kimin hızı “doğru”?

Yürümeyi 10. ayda söken de var, 15. ayda sakin sakin başlayan da. 1 yaşta konuşma çoğunlukla sembolik bir başlangıçtır; jest ve mimikler dilin yarısıdır. Veri odaklı hat, “bandın neresindeyiz?” diye sorar; duygusal hat, “keşfi destekleyen ortam kurduk mu?” diye. En sağlıklı yol: Bandı bilin, yarışı değil; ortamı zenginleştirin. Bir çocuk konuşmaya geç başlamışsa ama işaretlerle şahane iletişim kuruyorsa, bu bir “potansiyel” mesajıdır; hemen kaygı atağı değil.

Oyun ve keşif: Zemin hazırlığı (hem ölçülebilir hem hissedilebilir)

— Motora alan aç: Yumuşak engeller, düşük basamaklar, itmeli yürüteç (pasif yürüteç değil), toplarla itme/çekme oyunları.

— İnce motor masası: Büyük boncuklar (ağza atılmayacak boy), kutu kapağı aç-kapa, büyük yapboz parçaları.

— Dil çevresi: Göz teması + isim vererek anlatma (“Topu attın!”), birlikte kitap bakma, işaretleri taklit etme.

— Duyusal oyun: Su, pirinç/mercimek kaseleri (gözetimle), farklı dokular.

Veri hattı bu ortamları “günlük 20–30 dakika hedef” gibi çerçeveler; duygusal hat “gülüş sayısı ve merak kıvılcımı”yla değerlendirir.

Beslenme, uyku, rutin: Disiplin mi esneklik mi?

— Beslenme: 1 yaş civarı aile sofrasına geçiş hızlanır; parmak gıdalar, güvenli doku çeşitliliği. Veri hattı porsiyon, demir, D vitamini, alerjen tanıtımı gibi başlıkları izler. Duygusal hat, “damak zevki, kendi kendine yemeyle gelen özgüven, sofranın sosyalliği”ni önemser.

— Uyku: 1–2 gündüz uykusuna düşüş; gece uyanmaları normal. Veri hattı uyku pencereleri ve toplam sürelerle çalışır; duygusal hat gece uyanmalarını “yakınlık ihtiyacı” olarak yorumlar. Denge: Ritüel + esneklik.

Ekran, güvenlik, toplumsal alan: Sınırları nereye çizeriz?

— Ekran: Veri hattı, erken ekranda dil ve dikkat dezavantajlarını hatırlatır; duygusal hat, “bazen mola gerek” diyebilir. Denge: Ekransız ortak oyunları çoğalt; zorunlu anlarda eşlikli, kısa ve amaçlı kullan.

— Güvenlik: Dolap kilitleri, priz korumaları, küçük parçalar; tırmanma merakı 1 yaşta zirve yapar.

— Toplumsal alan: Park, akran teması; duygusal hat sosyal temasın mutluluğunu, veri hattı bağışıklık/hijyen dengesini konuşur.

Kriterler arası köprü: “İzle–hazırla–paylaş” yaklaşımı

1. İzle: Kendi çocuğunuzun ritmini haftalık kısa notlarla kaydedin (yeni jest, yeni ses, yeni denge).

2. Hazırla: Zayıf halka gördüğünüz alana minik oyun istasyonları kurun.

3. Paylaş: Bakım verenler arasında ortak dil (işaretler, kelimeler, rutinler) oluşturun.

Bu model, veri odaklıların standart ihtiyacını, duygusal hattın ilişki ihtiyacıyla birleştirir.

Provokatif tartışma soruları: Alevi harlayalım

— 1 yaşta “erken yürüyen” gerçekten avantajlı mı, yoksa dil/ince motoru görece yavaşlayabiliyor mu?

— Aile büyüklerinin “biz büyütürken böyle ekran yoktu” söylemi, bugünün şehir hayatında ne kadar gerçekçi?

— Erkeklerin sıklıkla talep ettiği ölçülebilir hedefler (ör. “ayda şu kadar yeni kelime”) motivasyonu artırıyor mu, yoksa çocukla ilişkiyi performans baskısına mı sokuyor?

— Duygusal yaklaşımın “yakınlık” vurgusu, kendi kendine yatışma becerilerini geciktiriyor mu, yoksa uzun vadede güveni güçlendirip davranışı düzenliyor mu?

— Parkta risk almaya ne kadar izin veriyoruz? Düşe kalka öğrenmenin sınırını kim belirliyor: Veri mi, içgüdü mü?

Erkeklerin veri odaklı, kadınların toplumsal/duygusal odaklı yaklaşımı nasıl dengeleriz?

Bu başlık, klişe üretmek için değil; forumda sık görülen eğilimleri anlamlandırmak için.

— Veri hattı somut işaretler ister: kaç kelime, kaç saniye ayakta, kaç saat uyku. Eylem planı nettir: “Şu oyunu, şu kadar dakika.”

— Duygusal/toplumsal hat huzurun, bağın, ritmin önemini hatırlatır: “Bugün moral düşükse hedef değil, sarılma öncelik.”

Denge önerisi: Haftalık mini hedef + duygusal tampon. Örneğin “her gün 10 dakika kitap” hedefi ile “okuma kucağı” ritüelini birleştirmek. Veriyi ilişkiyle beslemek.

Kırmızı bayraklar ve “bekleyelim mi, danışalım mı?” ikilemi

“Her çocuk farklı” doğru; ama bazı işaretler erken değerlendirme gerektirebilir:

— 12–15 ayda göz teması ve sosyal gülümseme belirgin biçimde azsa, işaret etme hiç yoksa, seslere tepki sınırlıysa;

— 12–18 ayda hiç anlamlı kelime çıkmıyorsa veya regres (yapabildiğini kaybetme) varsa;

— Aşırı hipotoni/sertlik, sürekli tek tarafı kullanma gibi motor bulgular varsa.

Veri hattı bu sinyalleri net listeler; duygusal hat “etiketlenme korkusu” yaşayabilir. Sağlıklı denge: Erken değerlendirme, damgalama değil, destek fırsatıdır.

Son söz: 1 yaş, keşfin hızlandığı eşik—yarışı değil ritmi konuşalım

1 yaş, dünyayı “dil, beden ve bağ” üçgeninde keşfin ivmelendiği dönem. Kiminin ayakları hızlı, kiminin kelimeleri; kiminin gülüşü her şeyi hızlandırır. Veriyi seviyorsanız not tutun, ölçün; duyguyu seviyorsanız ritüeller kurun, birlikte gülün. En güzeli, ikisini aynı masaya oturtmak: Bandı bilin, ortamı zenginleştirin, ilişkiyi besleyin.

Şimdi söz sizde: Sizin 1 yaş deneyiminizde hangi oyunlar sihirli anahtar oldu? Ekranla baş etme stratejiniz ne? Erken yürüyen ya da geç konuşanla ilgili gözlemleriniz neler? Hangi “küçük rutin” evin huzurunu büyüttü? Gelin bu başlığı örneklerle çoğaltalım.
 
Üst