Alana koyduğu oyunu ve çabasıyla taraftarımızın sevgisini kazanan futbolcularımızdan olan Victor Nelsson, Galatasaray Televizyonu’na özel röportaj verdi.
Galatasaray’dan birinci teklif geldiğinde neler hissettiği hakkında Nelsson, “Galatasaray’ın benimle ilgilendiğini duyduğumda karar vermem kolay oldu. Ailemi aradım. Babam mesleğimin tüm süreçlerinin ortasındaydı. Galatasaray’a geldiğim için epey heyecanlıydım. Babamı aradım, kulübüme haber verdim. Galatasaray’a gelmek epey istedim.” biçiminde konuştu.
Galatasaray’daki birinci günlerini anlatan Danimarkalı stoper, “Heyecanlıydım. Ekipte Marcao, Muslera, Falcao ile idmana çıkmak benim için büyük bir adım oldu. Evet, nitekim çok heyecanlıydım. Birtakım kadro arkadaşlarımı evvelde tanıyordum. Galatasaray’da kimlerin oynadığını şüphesiz takip ettim.” sözlerini kullandı.
Galatasaray taraftarı önündeki birinci maçı ve taraftarımız hakkındaki hislerini anlatan oyuncumuz, “İlk maçım deplasmandaydı. Birinci konuttaki maçım ise mükemmeldi. Galatasaray’da taraftar karşısında oynamak mükemmeldi. Taraftarları seviyorum. Umuyorum ki onlar da beni seviyordur. Her keresinde elimden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyorum. Bizim için sıkıntı bir dönem olduğunu biliyorum. Bilhassa Türkiye Ligi’de. Avrupa Ligi’nde bu biçimde olmadı. Maç kaybettiğimizde onları anlıyorum ve hürmet duyuyorum. Taraftar hayal kırıklığına uğradığında ya da kimi oyunculara kızdıklarında onları büsbütün anlıyorum; fakat en çok biz oyuncular tüm bunlar olduğunda en çok kendimize kızıyoruz. Galatasaray’da oynuyorsanız her maçı kazanmak zorundasınız. Aksi bir durum olduğunda taraftar seni itici bir güçle destekliyor. Günün sonunda bizi, beni destekliyorlar. Bilhassa büyük maçlarda stadyumu atmosferi çılgınca oluyor. Kendi alanımızda taraftarla maç oynamaktan büyük keyif alıyorum. Taraftara büyük hürmetim var ve onları epeyce seviyorum.” dedi.
Röportajın tamamını YouTube kanalımızdan seyredebilirsiniz.
Galatasaray’dan birinci teklif geldiğinde neler hissettiği hakkında Nelsson, “Galatasaray’ın benimle ilgilendiğini duyduğumda karar vermem kolay oldu. Ailemi aradım. Babam mesleğimin tüm süreçlerinin ortasındaydı. Galatasaray’a geldiğim için epey heyecanlıydım. Babamı aradım, kulübüme haber verdim. Galatasaray’a gelmek epey istedim.” biçiminde konuştu.
Galatasaray’daki birinci günlerini anlatan Danimarkalı stoper, “Heyecanlıydım. Ekipte Marcao, Muslera, Falcao ile idmana çıkmak benim için büyük bir adım oldu. Evet, nitekim çok heyecanlıydım. Birtakım kadro arkadaşlarımı evvelde tanıyordum. Galatasaray’da kimlerin oynadığını şüphesiz takip ettim.” sözlerini kullandı.
Galatasaray taraftarı önündeki birinci maçı ve taraftarımız hakkındaki hislerini anlatan oyuncumuz, “İlk maçım deplasmandaydı. Birinci konuttaki maçım ise mükemmeldi. Galatasaray’da taraftar karşısında oynamak mükemmeldi. Taraftarları seviyorum. Umuyorum ki onlar da beni seviyordur. Her keresinde elimden gelenin en uygununu yapmaya çalışıyorum. Bizim için sıkıntı bir dönem olduğunu biliyorum. Bilhassa Türkiye Ligi’de. Avrupa Ligi’nde bu biçimde olmadı. Maç kaybettiğimizde onları anlıyorum ve hürmet duyuyorum. Taraftar hayal kırıklığına uğradığında ya da kimi oyunculara kızdıklarında onları büsbütün anlıyorum; fakat en çok biz oyuncular tüm bunlar olduğunda en çok kendimize kızıyoruz. Galatasaray’da oynuyorsanız her maçı kazanmak zorundasınız. Aksi bir durum olduğunda taraftar seni itici bir güçle destekliyor. Günün sonunda bizi, beni destekliyorlar. Bilhassa büyük maçlarda stadyumu atmosferi çılgınca oluyor. Kendi alanımızda taraftarla maç oynamaktan büyük keyif alıyorum. Taraftara büyük hürmetim var ve onları epeyce seviyorum.” dedi.
Röportajın tamamını YouTube kanalımızdan seyredebilirsiniz.