Sözcü müellifi Rahmi Turan, Cumhur İttifakı’nın Meclis’e getirdiği başörtü düzenlemesine ait olarak, “Başörtü düzenlemesinde saf üzere görünen maddede büyük bir kurnazlık gizli!” değerlendirmesini yaptı.
Turan yazısında, “336 AKP ve MHP milletvekilinin imzaladığı Anayasa değişikliği teklifinin 1’inci unsurunda motamot: “hiçbir bayan, dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetlerden dolayı kamu yahut özel kesim tarafınca sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan mahrum bırakılamaz” deniliyor. İşte tuzak burada! Saf üzere görünen bu hususta büyük bir kurnazlık gizli! Başörtüsünün tarifi yapılmıyor ve kılık kıyafetin ucu açık bırakılıyor.” görüşünü savundu.
Turan şu tabirleri kullandı:
“Anayasa değişikliği bu biçimde kabul edilirse: Yalnız başörtüsü yahut türban değil… Çarşaf… Peçe… Örtü… Burka… Ve bunlara misal her şey özgür olacak.Yani: Okullarda peçeli öğretmen… Karakollarda burkalı polis… Mahkemelerde çarşaflı hâkim… Meclis’te peçeli, burkalı, örtülü, çarşaflı milletvekili bakılırsabileceğiz. Bu, uygarlıktan uzaklaşıp medeniyete sekte vurmaktan diğer bir şey değildir. Ben, kelam konusu unsurun kasıtlı olarak bu biçimde hazırlandığını sanıyorum.”
Turan yazısında, “336 AKP ve MHP milletvekilinin imzaladığı Anayasa değişikliği teklifinin 1’inci unsurunda motamot: “hiçbir bayan, dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetlerden dolayı kamu yahut özel kesim tarafınca sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan mahrum bırakılamaz” deniliyor. İşte tuzak burada! Saf üzere görünen bu hususta büyük bir kurnazlık gizli! Başörtüsünün tarifi yapılmıyor ve kılık kıyafetin ucu açık bırakılıyor.” görüşünü savundu.
Turan şu tabirleri kullandı:
“Anayasa değişikliği bu biçimde kabul edilirse: Yalnız başörtüsü yahut türban değil… Çarşaf… Peçe… Örtü… Burka… Ve bunlara misal her şey özgür olacak.Yani: Okullarda peçeli öğretmen… Karakollarda burkalı polis… Mahkemelerde çarşaflı hâkim… Meclis’te peçeli, burkalı, örtülü, çarşaflı milletvekili bakılırsabileceğiz. Bu, uygarlıktan uzaklaşıp medeniyete sekte vurmaktan diğer bir şey değildir. Ben, kelam konusu unsurun kasıtlı olarak bu biçimde hazırlandığını sanıyorum.”