Antalya’nın Kaş ilçesindeki Pınarbaşı Camii’nde imamlık yaptığı sırada ‘Rockçı İmam’ olarak tanınıp, konser için müsaade almadığı sebebi öne sürülerek ihraç edildiğini söyleyen Ahmet Muhsin Tüzer (51), bakılırsavine dönmek için bu defa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Türk vatandaşı olarak hakkını AİHM’de aramanın kendisine güç geldiğini belirten Tüzer, “Çok sevdiğim ve büyük hizmetler yapmama aracı olan imamlık nazaranvine tekrar döneceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.
Kaş’a bağlı Pınarbaşı Mahallesi’nde 2013’te imamlık yaptığı sırada Kramp Kümesi’nin gitaristi Doğan Sakin ile ‘FiRock’ isimli müzik kümesini kurarak, rock ve tasavvuf müziğini birleştiren Ahmet Muhsin Tüzer, ilçede verdiği birinci konseriyle ulusal ve memleketler arası basının ilgi odağı oldu. 2013 yılında birinci single modülü ‘Mevla’ya Gel’i tamamlayarak müzikseverlere sunan Tüzer, ondan sonrasında İstanbul, Antalya, Kaş ve Finike’de konserler verdi. İki kere ABD’de, bir defa de Portekiz’de 3 gün üst üste konserler veren Tüzer, birinci milletlerarası albümünü New York’ta bir müzik şirketi aracılığıyla çıkardı.
bakılırsave iade davası reddedildi
ondan sonrasında imamlıktan alınarak Balıkesir’e memur olarak atanan Ahmet Muhsin Tüzer, mahkeme sonucuyla nazaranvine döndü. Fakat Tüzer, bu defa de hakkında açılan soruşturmalar niçiniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Şurası sonucuyla Ağustos 2018’te meslekten ihraç edildi. Tüzer, meslekten ihraç sonucunın yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya 4’üncü Yönetim Mahkemesi’ne dava açtı. Davayı görüşen mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Tüzer’in açtığı meslekten ihraç davasının iptalini asıldan görüşen mahkeme, davanın reddine karar verdi. 9 sayfalık gerekçeli karar, Tüzer’e gönderildi. Tüzer, talebinin Konya Bölge Yönetim Mahkemesi’nce de reddedilmesinin akabinde Danıştay’a başvurdu. Danıştay 12. Dairesi, 17 Şubat 2021’de temyiz başvurusunu reddetti.
AYM’den de ret karşılığı geldi
Danıştay’ın ret sonucunı 5 Ekim 2021’de bildiri etmesinin akabinde Tüzer, geçen 4 Kasım’da adil yargılama hakkı ve söz özgürlüğünün ihlal edildiği teziyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM üyeleri, 11 Şubat’ta adil yargılama hakkının ve söz özgürlüğünün ihlal edildiği argümanlarının 30 günlük müracaat mühletinin aşılması niçiniyle kabul edilemez olduğuna ve yargılama masrafının müracaatçı üzerinde bırakılmasına karar verdi. Bunun üzerine Tüzer, avukatı aracılığıyla AİHM’e başvurdu.
sonucun akabinde açıklama yapan avukat Mücteba Akkale, Tüzer’in argüman edilen birtakım beyanları niçiniyle vazifeden alınmasının fikir özgürlüğüne muhalif olduğunu anlattı. Akkale, “Anayasa Mahkemesi de vaktinde yapmış olduğum başvuruyu, vaktinde yapılmadığı nedeni öne sürülerek reddetmiştir. daha sonrasında müracaat yapabileceğimiz tek merci, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi oldu. Maalesef müracaat yapmak durumunda kaldık. Gönül isterdi ki; hukuksuzluğu mahkemelerimiz gidersin ancak olmadı. Dilekçemizi gönderdik ve mahkemeye ulaştı, süreç başladı. Müvekkilimin yaşadığı hukuksuzluğun tahlile kavuşacağına inanıyorum” dedi.
“sonucun olumlu olacağını inanıyorum”
Ahmet Muhsin Tüzer ise Türk vatandaşı olarak hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde aramanın kendisine güç geldiğini lisana getirdi. 1990 yılından 2018’e kadar imam olarak bakılırsav yaptığını anlatan Tüzer, “Rock müzik yaptığım süreçte ülkemizin, dinimizin tanıtımına katkı sağladım. Memleketler arası medyada ilgi gördüm. Türkiye’de 8, yurt haricinde 3 konser verdim. İmam olarak başardıklarımdan dolayı memnunum. 2018 yılında müftülükten konser için müsaade almadığım nedeni öne sürülerek şikayet edildim. Bu niçinle de meslekten ihraç edildim. Ne yazık ki Türk mahkemelerinden hakkımda olumlu karar çıkmadı. Anayasa Mahkemesi’nin ret sonucu olarak müddet aşımını göstermesi beni fazlaca üzdü. Avukatım aracılığıyla AİHM’e müracaat yaptık. sonucun olumlu olacağına gönülden inanıyorum. Çok sevdiğim ve büyük hizmetler yapmama aracı olan imamlık bakılırsavine tekrar döneceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum. İhraç edilmeme sebep olanları affettim” diye konuştu. (DHA)
Kaş’a bağlı Pınarbaşı Mahallesi’nde 2013’te imamlık yaptığı sırada Kramp Kümesi’nin gitaristi Doğan Sakin ile ‘FiRock’ isimli müzik kümesini kurarak, rock ve tasavvuf müziğini birleştiren Ahmet Muhsin Tüzer, ilçede verdiği birinci konseriyle ulusal ve memleketler arası basının ilgi odağı oldu. 2013 yılında birinci single modülü ‘Mevla’ya Gel’i tamamlayarak müzikseverlere sunan Tüzer, ondan sonrasında İstanbul, Antalya, Kaş ve Finike’de konserler verdi. İki kere ABD’de, bir defa de Portekiz’de 3 gün üst üste konserler veren Tüzer, birinci milletlerarası albümünü New York’ta bir müzik şirketi aracılığıyla çıkardı.
bakılırsave iade davası reddedildi
ondan sonrasında imamlıktan alınarak Balıkesir’e memur olarak atanan Ahmet Muhsin Tüzer, mahkeme sonucuyla nazaranvine döndü. Fakat Tüzer, bu defa de hakkında açılan soruşturmalar niçiniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Şurası sonucuyla Ağustos 2018’te meslekten ihraç edildi. Tüzer, meslekten ihraç sonucunın yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya 4’üncü Yönetim Mahkemesi’ne dava açtı. Davayı görüşen mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Tüzer’in açtığı meslekten ihraç davasının iptalini asıldan görüşen mahkeme, davanın reddine karar verdi. 9 sayfalık gerekçeli karar, Tüzer’e gönderildi. Tüzer, talebinin Konya Bölge Yönetim Mahkemesi’nce de reddedilmesinin akabinde Danıştay’a başvurdu. Danıştay 12. Dairesi, 17 Şubat 2021’de temyiz başvurusunu reddetti.
AYM’den de ret karşılığı geldi
Danıştay’ın ret sonucunı 5 Ekim 2021’de bildiri etmesinin akabinde Tüzer, geçen 4 Kasım’da adil yargılama hakkı ve söz özgürlüğünün ihlal edildiği teziyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM üyeleri, 11 Şubat’ta adil yargılama hakkının ve söz özgürlüğünün ihlal edildiği argümanlarının 30 günlük müracaat mühletinin aşılması niçiniyle kabul edilemez olduğuna ve yargılama masrafının müracaatçı üzerinde bırakılmasına karar verdi. Bunun üzerine Tüzer, avukatı aracılığıyla AİHM’e başvurdu.
sonucun akabinde açıklama yapan avukat Mücteba Akkale, Tüzer’in argüman edilen birtakım beyanları niçiniyle vazifeden alınmasının fikir özgürlüğüne muhalif olduğunu anlattı. Akkale, “Anayasa Mahkemesi de vaktinde yapmış olduğum başvuruyu, vaktinde yapılmadığı nedeni öne sürülerek reddetmiştir. daha sonrasında müracaat yapabileceğimiz tek merci, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi oldu. Maalesef müracaat yapmak durumunda kaldık. Gönül isterdi ki; hukuksuzluğu mahkemelerimiz gidersin ancak olmadı. Dilekçemizi gönderdik ve mahkemeye ulaştı, süreç başladı. Müvekkilimin yaşadığı hukuksuzluğun tahlile kavuşacağına inanıyorum” dedi.
“sonucun olumlu olacağını inanıyorum”
Ahmet Muhsin Tüzer ise Türk vatandaşı olarak hakkını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde aramanın kendisine güç geldiğini lisana getirdi. 1990 yılından 2018’e kadar imam olarak bakılırsav yaptığını anlatan Tüzer, “Rock müzik yaptığım süreçte ülkemizin, dinimizin tanıtımına katkı sağladım. Memleketler arası medyada ilgi gördüm. Türkiye’de 8, yurt haricinde 3 konser verdim. İmam olarak başardıklarımdan dolayı memnunum. 2018 yılında müftülükten konser için müsaade almadığım nedeni öne sürülerek şikayet edildim. Bu niçinle de meslekten ihraç edildim. Ne yazık ki Türk mahkemelerinden hakkımda olumlu karar çıkmadı. Anayasa Mahkemesi’nin ret sonucu olarak müddet aşımını göstermesi beni fazlaca üzdü. Avukatım aracılığıyla AİHM’e müracaat yaptık. sonucun olumlu olacağına gönülden inanıyorum. Çok sevdiğim ve büyük hizmetler yapmama aracı olan imamlık bakılırsavine tekrar döneceğim günleri sabırsızlıkla bekliyorum. İhraç edilmeme sebep olanları affettim” diye konuştu. (DHA)