Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel, bugünkü köşe yazısında 2000 yılında doğan ve 13 yaşından itibaren babası ile annesinin istismarına uğrayan A.A.’nın yaşadıklarını anlattı.
Ağırel, A.A.’nın 13 yaşındayken öz babasının tecavüzüne uğramaya başladığını ve 14 yaşında gebe kalarak bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini; doğumun konutta gerçekleştiğini ve doğan bebeğin A.A.’nın annesi tarafınca boğarak öldürüldüğünü yazdı.
“A.A. ayağa kalkıp güzelleştikten kısa müddet daha sonra babası tecavüz etmeye devam etti. Aylarca, senelerca sürdü” diyen Ağırel, daha sonrasında yaşananları şöyleki aktardı:
“Evden birinin yanına kaçtı. İmam nikâhı kıydılar. Başına gelenleri imam nikâhlı eşine anlattı. Sekiz aylık imam nikâhlıyken eşinin ailesi ile bir arada hayvanlarının bakımı için tecavüzcü babasının da ikamet ettiği Mezba diye tabir edilen yere gittiler. Eşyalarını almak için babaannesini aradı. Telefonu babası açtı. Güya hiç bir şey olmamış üzere ‘Kızım ben yarın İstanbul’a gideceğim’ dedi. A. A. tek bir şey söylemiş oldu: ‘Yarın gelirim eşyalarımı alırım…’ Sabah erkenden yola koyuldu. Giderken ne olur ne olmaz diye muhtemelen konutta bulunan ruhsatsız silahı aldı. Tüm acıları yaşadığı meskene geldi tekrar. Kestirme yolları kullandı. Kapıyı babaannesi açtı. Babaannesine, ‘Babaanne kaçarak geldim, eşimin haberi yok’ dedi. daha sonra eşyalarını almak için odaya yöneldiğinde babasının üstü açık bir vaziyette kanepede uzandığını gördü. Babası kendisini görür görmez ayağa kalktı ve kendisi ile tokalaştı, annesine ‘Kız kaçarak gelmiş akabinde gelen var mı bir bak’ diyerek A.A’nın babaannesini yanlarından gönderdi. hemen sonrasında tecavüzcü baba, A.A’ya yaklaşarak öpmeye çalıştı ve bir yandan da soyunmaya başlamıştı. Babasını itti. Lakin gücü yetmedi ve yatağın üzerine düştü. Tecavüzcü adam yine kendisine saldırmaya başladı. Kendisine gerçek gelirken korumak hedefi ile yanında getirdiği tabanca ile 3-4 el ateş etti. Tecavüzcü baba yere düştü. Kaygıdan geldiği yoldan imam nikâhlı eşinin yanına gitti. Silahı meskenlerinin yakınına attı. Baba, başından ve bedeninden vurularak ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bir hafta daha sonra öldü. A.A. olaydan daha sonrasında gözaltına alındı.”
Ağırel, “Savcı A.A. için ‘nitelikli taammüden öldürme’ hareketinin TCK 25. unsurunda düzenlenen legal savunma kapsamında kalması niçiniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istedi. Yalnızca az bir ceza alacağı ‘ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma’ kabahatinden ceza verilmesini talep etti” bilgisini aktardı.
Ağırel, “Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı’nı da bahisle ilgili bilgilendirdim. İlgileniyorlar… A.A’nın müdafaa altına alınması için çalışma başlatacaklarını aktardılar” dedi.
Yazının tamamını okumak için .
Ağırel, A.A.’nın 13 yaşındayken öz babasının tecavüzüne uğramaya başladığını ve 14 yaşında gebe kalarak bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini; doğumun konutta gerçekleştiğini ve doğan bebeğin A.A.’nın annesi tarafınca boğarak öldürüldüğünü yazdı.
“A.A. ayağa kalkıp güzelleştikten kısa müddet daha sonra babası tecavüz etmeye devam etti. Aylarca, senelerca sürdü” diyen Ağırel, daha sonrasında yaşananları şöyleki aktardı:
“Evden birinin yanına kaçtı. İmam nikâhı kıydılar. Başına gelenleri imam nikâhlı eşine anlattı. Sekiz aylık imam nikâhlıyken eşinin ailesi ile bir arada hayvanlarının bakımı için tecavüzcü babasının da ikamet ettiği Mezba diye tabir edilen yere gittiler. Eşyalarını almak için babaannesini aradı. Telefonu babası açtı. Güya hiç bir şey olmamış üzere ‘Kızım ben yarın İstanbul’a gideceğim’ dedi. A. A. tek bir şey söylemiş oldu: ‘Yarın gelirim eşyalarımı alırım…’ Sabah erkenden yola koyuldu. Giderken ne olur ne olmaz diye muhtemelen konutta bulunan ruhsatsız silahı aldı. Tüm acıları yaşadığı meskene geldi tekrar. Kestirme yolları kullandı. Kapıyı babaannesi açtı. Babaannesine, ‘Babaanne kaçarak geldim, eşimin haberi yok’ dedi. daha sonra eşyalarını almak için odaya yöneldiğinde babasının üstü açık bir vaziyette kanepede uzandığını gördü. Babası kendisini görür görmez ayağa kalktı ve kendisi ile tokalaştı, annesine ‘Kız kaçarak gelmiş akabinde gelen var mı bir bak’ diyerek A.A’nın babaannesini yanlarından gönderdi. hemen sonrasında tecavüzcü baba, A.A’ya yaklaşarak öpmeye çalıştı ve bir yandan da soyunmaya başlamıştı. Babasını itti. Lakin gücü yetmedi ve yatağın üzerine düştü. Tecavüzcü adam yine kendisine saldırmaya başladı. Kendisine gerçek gelirken korumak hedefi ile yanında getirdiği tabanca ile 3-4 el ateş etti. Tecavüzcü baba yere düştü. Kaygıdan geldiği yoldan imam nikâhlı eşinin yanına gitti. Silahı meskenlerinin yakınına attı. Baba, başından ve bedeninden vurularak ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bir hafta daha sonra öldü. A.A. olaydan daha sonrasında gözaltına alındı.”
Ağırel, “Savcı A.A. için ‘nitelikli taammüden öldürme’ hareketinin TCK 25. unsurunda düzenlenen legal savunma kapsamında kalması niçiniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istedi. Yalnızca az bir ceza alacağı ‘ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma’ kabahatinden ceza verilmesini talep etti” bilgisini aktardı.
Ağırel, “Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı’nı da bahisle ilgili bilgilendirdim. İlgileniyorlar… A.A’nın müdafaa altına alınması için çalışma başlatacaklarını aktardılar” dedi.
Yazının tamamını okumak için .