Türkiye’ye kaçak girişlere ait görüntülere, bayanların gizlice çekilen taciz manzaralarının eklenmesi ve çeşitli şiddet olaylarının yaşanması, göçmenlere yönelik tartışmayı şiddetlendirdi. Memleketler arası Göç Entegrasyon Hudut İdaresi Araştırmaları Derneği (GESYAD) Lideri Aydoğan Asar, yasaya göre, sistemsiz göçmenlerle ilgili yapılacak sürecin hudut dışı olduğunu söylemiş oldu.
GESYAD Lideri Aydoğan Asar, sistemsiz göçmenlerle ilgili tartışmaların artmasındaki niçinlerden birinin “kavram karmaşası” olduğuna işaret etti.
Türkiye’de ekseriyetle “mülteci” teriminin kullanıldığını kaydeden Asar, “Türkiye’de mülteci yok. Sayıları binleri bulmaz” dedi. Türkiye’nin “coğrafi sınırlama” üzerinden rezerv koyarak taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi’ne işaret eden Asar, “Türkiye’de, Avrupa Konseyi’ne taraf ülkelerin haricinden gelen bireyler, mülteci olarak değerlendirilmiyor. Coğrafik sınırlamayı, ortasında bulunduğumuz göç baskısına yönelik hayati görüyorum. Çok kıymetli bir bariyer. Tartışmaya bile açılmamalı. Korunması gerekir” dedi.
“Pakistan, Irak üzere ülkelerden gelenlerin mülteci statüsü talep etme hakkı yok”
Cumhuriyet gazetesinin haberine bakılırsa; Pakistan, Bangladeş, Irak, Suriye üzere ülkelerden gelenlerin mülteci statüsü talep etme hakkının olmadığını aktaran Asar, 2013’te çıkarılan kanunla alternatif olarak “şartlı mültecilik” statüsünün oluşturulduğunu aktardı.
Tüm göçmenlerin sığınmacı olarak isimlendirilmesi kararı bu insanlara sahip çıkmaya çalışanlar ile toplumsal barışı tehdit ettiğini savunanların karşı karşıya geldiğine işaret eden Asar, “Kavramları ayırmak gerekiyor. Sistemsiz göçmenler ortasında sığınma gereksinimi olan ya da olmayanlar var. Bunları ayırt ederek farklı prosedürleri devreye sokmak lazım. Şu an tek istikametli bir algı oluşumu var. Kutuplaşma oluşmaya başlıyor. Onlar üzerinden üretilen siyasetleri ve süreçleri kamuoyu önüne koyarak, bilgilendirerek toplumu rahatlatmak lazım. Bu kutuplaşma yeterli değil” dedi.
“Yasaya bakılırsa ülkelerine gönderilmeli”
“Türkiye, yasadışı göç gerçeğiyle epeyce ağır biçimde yüzleşti” diyen Asar “Pozisyonlanma olarak hem amaç hem transit ülke. Suriye gerçeği, oradaki durum ve Türkiye’ye tesirleri de yasadışı göçmenlerle ilgili hassasiyeti daha da artırdı. Bu olağandır lakin yönetilemez değil” dedi.
“Yasaya göre, sistemsiz göçmenlerle ilgili yapılacak süreç hudut dışıdır” diyen Asar, kelamlarını şöyleki tamamladı: “Hudut dışı sürecini faal biçimde gerçekleştirmek, bu bahiste en tesirli formüldür, yasanın da buyruğudur. Hudut bölgesine gelenlerin de geri döndürülmesi gereklidir. Ülke ortasındakiler fazlaca fazla toplum ortasında yer edinmeden, kalıcı hale gelmeden, bu biçimde bir süre kullanılmasına fırsat vermeden tespit edilip yakalanmalı” tabirlerini kullandı.
GESYAD Lideri Aydoğan Asar, sistemsiz göçmenlerle ilgili tartışmaların artmasındaki niçinlerden birinin “kavram karmaşası” olduğuna işaret etti.
Türkiye’de ekseriyetle “mülteci” teriminin kullanıldığını kaydeden Asar, “Türkiye’de mülteci yok. Sayıları binleri bulmaz” dedi. Türkiye’nin “coğrafi sınırlama” üzerinden rezerv koyarak taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi’ne işaret eden Asar, “Türkiye’de, Avrupa Konseyi’ne taraf ülkelerin haricinden gelen bireyler, mülteci olarak değerlendirilmiyor. Coğrafik sınırlamayı, ortasında bulunduğumuz göç baskısına yönelik hayati görüyorum. Çok kıymetli bir bariyer. Tartışmaya bile açılmamalı. Korunması gerekir” dedi.
“Pakistan, Irak üzere ülkelerden gelenlerin mülteci statüsü talep etme hakkı yok”
Cumhuriyet gazetesinin haberine bakılırsa; Pakistan, Bangladeş, Irak, Suriye üzere ülkelerden gelenlerin mülteci statüsü talep etme hakkının olmadığını aktaran Asar, 2013’te çıkarılan kanunla alternatif olarak “şartlı mültecilik” statüsünün oluşturulduğunu aktardı.
Tüm göçmenlerin sığınmacı olarak isimlendirilmesi kararı bu insanlara sahip çıkmaya çalışanlar ile toplumsal barışı tehdit ettiğini savunanların karşı karşıya geldiğine işaret eden Asar, “Kavramları ayırmak gerekiyor. Sistemsiz göçmenler ortasında sığınma gereksinimi olan ya da olmayanlar var. Bunları ayırt ederek farklı prosedürleri devreye sokmak lazım. Şu an tek istikametli bir algı oluşumu var. Kutuplaşma oluşmaya başlıyor. Onlar üzerinden üretilen siyasetleri ve süreçleri kamuoyu önüne koyarak, bilgilendirerek toplumu rahatlatmak lazım. Bu kutuplaşma yeterli değil” dedi.
“Yasaya bakılırsa ülkelerine gönderilmeli”
“Türkiye, yasadışı göç gerçeğiyle epeyce ağır biçimde yüzleşti” diyen Asar “Pozisyonlanma olarak hem amaç hem transit ülke. Suriye gerçeği, oradaki durum ve Türkiye’ye tesirleri de yasadışı göçmenlerle ilgili hassasiyeti daha da artırdı. Bu olağandır lakin yönetilemez değil” dedi.
“Yasaya göre, sistemsiz göçmenlerle ilgili yapılacak süreç hudut dışıdır” diyen Asar, kelamlarını şöyleki tamamladı: “Hudut dışı sürecini faal biçimde gerçekleştirmek, bu bahiste en tesirli formüldür, yasanın da buyruğudur. Hudut bölgesine gelenlerin de geri döndürülmesi gereklidir. Ülke ortasındakiler fazlaca fazla toplum ortasında yer edinmeden, kalıcı hale gelmeden, bu biçimde bir süre kullanılmasına fırsat vermeden tespit edilip yakalanmalı” tabirlerini kullandı.