Kesbi Ne Anlama Gelir ?

Selin

New member
Kesbi Nedir?

Kesbi kelimesi, Türkçede farklı anlamlarla kullanılabilen bir terimdir. Arapçadan Türkçeye geçmiş olan bu kelime, genellikle kazanmak, elde etmek ve sahip olmak anlamlarında kullanılır. Kesbi, özellikle İslam hukukunda, kişinin emek vererek kazandığı şeyleri ifade etmek için kullanılır. Bunun dışında, çeşitli alanlarda da bu kelimenin farklı anlamlarına rastlamak mümkündür.

Kesbi, özellikle bir kişinin çalışarak elde ettiği gelir, mal veya mülk anlamında yaygın bir şekilde kullanılır. Bir işten elde edilen gelir, bir insanın kendi emeğiyle kazandığı bir şey olarak tanımlanabilir. Türkçede, "kesbi" terimi bazen doğrudan kişinin iş gücüyle kazandığı para ya da diğer maddi kazançları ifade etmek için de kullanılır.

Kesbi Ne Anlama Gelir?

Kesbi, genel olarak, bir şeyin elde edilmesi ya da kazanılması anlamına gelir. Bu kelime, hem manevi hem de maddi kazanımları ifade edebilecek bir genişliğe sahiptir. Özellikle İslam felsefesinde, bir bireyin emeğiyle kazandığı şeyler "kesbi" olarak tanımlanır. Bu kazanımlar, kişinin hak edişine ve emeğine dayalı olarak elde ettiği, toplum tarafından adil bir şekilde takdir edilen kazançlardır.

Kesbi, genellikle kişinin yasal ve etik kurallar içinde kazandığı kazançları ifade eder. Bu anlamda, dürüstlük, çaba ve çalışma gibi değerlerle yakından ilişkilidir. Başka bir deyişle, kesbi, kazancın sadece çalışmakla ve gayret göstermekle elde edilen bir şey olduğunu vurgular. Haksız kazanç ya da çalınan bir şey kesbi kapsamında değerlendirilmez.

Kesbi Hangi Alanlarda Kullanılır?

Kesbi terimi, çeşitli alanlarda kullanıldığı gibi özellikle İslam hukukunda, bireylerin kazançlarıyla ilgili çeşitli tartışmalara da zemin hazırlamaktadır. İslam hukukunda "kesbi" kavramı, özellikle kazanç yollarının helal ve haram olarak ayrıldığı bir çerçevede önemli bir yer tutar. Burada, bir kişinin elde ettiği kazancın yasalara ve etik kurallara uygun olup olmadığına bakılır.

Bunun dışında, ticaret ve ekonomi gibi alanlarda da kesbi kelimesi yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin, bir işyerinde çalışan bir kişi, iş yerindeki emeği karşılığında bir maaş elde eder. Bu kazanç, kesbi anlamına gelir. Aynı şekilde, kendi işini kuran bir girişimci de işine yönelik yatırımlar ve çabalar sonucunda kazandığı gelirleri kesbi olarak tanımlayabilir.

Kesbi İslam Hukukunda Ne Anlama Gelir?

İslam hukukunda kesbi, bireylerin elde ettiği kazançların helal yollardan elde edilip edilmediğine dair bir değerlendirme yapıldığı önemli bir kavramdır. İslam’da bir kişinin kazanmak için yaptığı işin ve elde ettiği gelirlerin, İslami kurallarına uygun olması gerekir. Eğer kazanç helal yollarla elde ediliyorsa, bu kazanç "kesbi" olarak kabul edilir.

Örneğin, bir kişinin yaptığı işin haram olan bir malın satılması ya da haram bir işin yapılmasıyla bağlantılı olması durumunda, bu kazanç kesbi anlamına gelmez. İslam hukukuna göre, bir kişinin kazancı sadece çalışmasıyla değil, aynı zamanda kazancının nasıl elde edildiğiyle de değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda, kesbi, sadece kişinin çalışarak elde ettiği kazancı değil, aynı zamanda kazancın yasalara ve etik kurallara uygunluğunu da ifade eder. İşlemeyen bir işin veya yasadışı bir kazancın kesbi olarak kabul edilmemesi gerektiği vurgulanır.

Kesbi ve Çalışma İlişkisi

Kesbi kelimesiyle ilişkilendirilen bir başka önemli kavram da "çalışma"dır. Kesbi, çalışarak elde edilen kazancı ifade eder. Kişinin emeğiyle, zekasıyla ya da becerisiyle elde ettiği kazançlar, çalışma prensibine dayanır. Bu nedenle kesbi, bir kişinin ekonomik hayatta yer edinmesi, bağımsızlaşması ve gelir elde etmesi için önemli bir unsurdur.

İslam'da çalışma, sadece maddi kazanç sağlamak için değil, aynı zamanda toplumda faydalı bir birey olmanın yolu olarak da görülür. Bu nedenle kesbi, İslam toplumlarında hem bireyler için hem de toplumun refahı için önemli bir rol oynar.

Çalışma prensibi, sadece bireysel kazanç elde etmekle sınırlı kalmaz, aynı zamanda toplumda ihtiyaç duyulan hizmetlerin sağlanmasına da katkıda bulunur. Kesbi, kişiye yalnızca geçim kaynağı sağlamaz, aynı zamanda toplumsal katkı sağlamak adına yapılan her türlü işi de kapsar.

Kesbi ve Adalet İlişkisi

Kesbi kavramı, aynı zamanda adaletle de ilişkilidir. Adalet, bir kişinin emeğiyle kazandığı gelirlerin, hakça bir şekilde dağılması ve paylaşılması anlamına gelir. Kesbi, emeğin karşılığının adil bir biçimde ödenmesini ifade eder. Bir kişinin kazancının, yaptığı işin karşılığı olarak adil bir biçimde verilmesi gerekmektedir.

İslam'da ve birçok kültürde, kesbi, sadece bir kişinin kazancını ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumdaki adaletin sağlanmasına da vurgu yapar. Çalışarak elde edilen kazancın hakkaniyetli bir şekilde paylaşılması gerektiği, sosyal adaletin temel unsurlarından biri olarak kabul edilir.

Kesbi ve Haksız Kazanç

Haksız kazanç, kesbiyle çelişen bir kavramdır. Kesbi, yalnızca kişinin emeğiyle ve çabasıyla elde ettiği kazancı ifade ederken, haksız kazanç, bu prensibe aykırı olarak bir kişinin başkalarının haklarını ihlal ederek elde ettiği gelirleri ifade eder.

Haksız kazanç, genellikle çalmak, dolandırmak veya herhangi bir şekilde başkalarını zarara uğratmak suretiyle elde edilen gelirleri tanımlar. Bu tür kazançlar, hem hukuk kuralları hem de ahlaki değerler açısından sakıncalıdır. Kesbi kavramı, sadece yasal ve etik kurallara uygun kazançları ifade ettiği için, haksız kazançlar kesinlikle bu kategoriye girmez.

Sonuç

Kesbi, bir şeyin kazanılması veya elde edilmesi anlamına gelir ve özellikle İslam hukukunda önemli bir kavramdır. Çalışarak, emek harcayarak ve etik kurallar içinde kazanç elde etmek anlamında kullanılır. Hem maddi hem de manevi kazanımları ifade edebilecek bir anlam derinliğine sahip olan kesbi, bireylerin toplumda yer edinmesini sağlayan önemli bir kavramdır.

İslam'da kesbi, helal yollardan elde edilen kazançları ifade ederken, aynı zamanda adaletin ve hakkaniyetin de sağlanmasını vurgular. Haksız kazançlar, kesbi kavramının dışında kalır ve bu da kesbi ile adaletin birleştiği bir noktadır. Kesbi, sadece bireysel kazanç sağlamanın ötesinde, toplumsal refahın temellerinden birini oluşturan önemli bir ilkedir.
 
Üst