Kendinden başka kimseyi düşünmeyen insana ne denir ?

BebekBakicisi

Global Mod
Global Mod
**Coğrafyada Possibilizm Ne Demek?**

**Selam Arkadaşlar!**

Bugün, coğrafya derslerinden aşina olduğumuz ama üzerine derinlemesine düşünmeye pek vakit bulamadığımız bir kavramdan bahsedeceğim: **Possibilizm**. Belki çoğumuz bu terimi ilk kez duyuyoruz ya da kısaca “coğrafyanın sınırlayıcı etkileri” diye düşünüyoruz. Ancak işin aslında, bu kavram, insanın çevresini nasıl şekillendirdiği, coğrafyanın sunduğu imkanlarla nasıl başa çıktığı ve toplumların gelişiminde çevresel faktörlerin rolü hakkında çok daha derin bir anlam taşıyor. Gelin, bilimsel bir bakış açısıyla possibilizm'i ele alalım.

**Possibilizm ve Coğrafyanın Rolü: Tanım ve Temel İlkeler**

Possibilizm, coğrafyanın insan yaşamını belirleyen tek faktör olmadığını savunan bir yaklaşımdır. Bu terim, ilk olarak Fransız coğrafyacı Paul Vidal de la Blache tarafından 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya atılmıştır. Vidal, çevrenin insanların yaşamını belirleyen temel etmenlerden biri olduğunu kabul ederken, insanların çevresine uyum sağlayabilme ve çevreyi dönüştürme kapasitesini de göz önünde bulundurmuştur. Bu yaklaşım, coğrafyanın sadece bir *engel* değil, aynı zamanda insan faaliyetlerine yön veren *bir imkan* sunduğunu ileri sürer.

Özetle, possibilizm'in temel ilkesi, insanın çevresini sınırlı bir şekilde değil, *potansiyel* olarak şekillendirebileceği ve coğrafyanın sunduğu imkânların çoğu zaman daha geniş bir şekilde değerlendirilebileceğidir. Bu, determinist bir bakış açısının tam tersi bir düşünce yapısıdır; yani çevrenin sadece insanın kaderini belirlemediğini, aynı zamanda insanların çevreye etkide bulunabileceğini savunur.

**Makro ve Mikro Ölçeklerde Possibilizm: Örneklerle Anlatım**

Gelin, bunun ne demek olduğunu biraz daha somutlaştırmak için birkaç örnek üzerinden gidelim. **Makro ölçekte** (büyük çapta) düşünürsek, tarihsel olarak, nehirler ve okyanuslar gibi doğal engellerin insanlar üzerindeki etkisini görebiliriz. Bu coğrafi unsurlar, başlangıçta toplumların gelişimini sınırlamış olabilir. Ancak insanlar zamanla bu engelleri aşabilmek için teknoloji geliştirmiş, köprüler, tüneller ve hatta gemiler inşa ederek çevreye uyum sağlamakla kalmamış, çevreyi de şekillendirmiştir.

Bir başka örnek, **mikro ölçekte** (daha yerel çapta) verilebilir: İnsanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları çevresel koşullar. Örneğin, sıcak iklimlerde yaşayan insanların daha ince, hafif kıyafetler giymesi, soğuk iklimde yaşayanların ise kalın kıyafetler giymesi çevreye adapte olmanın bir yoludur. Ancak bir step ikliminde, insan toplulukları bu çevreyi tarım ve hayvancılıkla işleyerek hayatlarını sürdürebilmişlerdir.

Günümüzde, teknolojinin ilerlemesiyle, çevrenin sunduğu kısıtlamalar büyük ölçüde aşılabilir hale gelmiştir. Ancak yine de bu imkânların ve çevresel faktörlerin dengelenmesi, yerel toplulukların kültürel, sosyal ve ekonomik yapılarıyla ilişkilidir.

**Erkeklerin Perspektifi: Veri ve Strateji ile Yaklaşmak**

Erkeklerin genellikle çözüm odaklı ve stratejik bakış açılarına sahip olduklarını söylemek yanlış olmaz. Possibilizm'in erkekler tarafından nasıl algılandığını düşündüğümüzde, çevreyi dönüştürme ve imkanları değerlendirme noktasında daha analitik ve pratik bir yaklaşım görmek mümkün. Mesela, günümüzde gelişen teknolojiler sayesinde, kurak çöller gibi zorlu çevresel koşullar altında bile tarım yapabilme imkânına sahibiz. Bu tür yenilikçi çözümler, erkeklerin genellikle çözüm arayan, strateji geliştiren yaklaşımını yansıtır. Yani, çevreye dair kısıtlamalar ve zorluklar, daha çok teknolojik ve mühendislik çözümleriyle aşılabiliyor.

Örneğin, insanın Mars’a yerleşmesi fikri bile bir tür possibilizm'dir. Mars'taki zorlu çevre koşullarını, insanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değiştirebilmek için stratejiler geliştiriliyor. Erkekler bu tür büyük hedeflerde, çevreyi şekillendirmenin ve farklı koşullarda yaşamanın potansiyelini vurgularlar.

**Kadınların Perspektifi: Empati ve Toplumsal Etkiler**

Kadınların sosyal etkilere ve toplumsal ilişkilere duyarlı bakış açıları, possibilizm’i değerlendirirken çok daha geniş bir perspektif sunuyor. Kadınlar, çevrenin insanlar üzerindeki etkisinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda toplumsal ve duygusal yönlerini de göz önünde bulundururlar. Bu bağlamda, çevreyi şekillendirme kapasitesine sahip olmanın toplumsal eşitsizlikleri nasıl etkileyebileceği önemli bir konuya dönüşüyor.

Örneğin, gelişen teknolojilerle tarım yapabilme imkânı arttıkça, bu yeniliklerin toplumsal cinsiyet rollerine nasıl yansıdığı da düşünülmelidir. Tarım alanındaki yeni yöntemler, kadınların da daha bağımsız hale gelmesine ve kendi yaşamlarını sürdürebilmesine olanak tanıyabilir. Bununla birlikte, çevresel faktörler her zaman herkes için eşit fırsatlar sunmaz. Kadınlar, bazı çevresel ve sosyal koşulların (örneğin, savaşlar, doğal felaketler) daha fazla etkisini hissedebilirler, çünkü bu durumlar genellikle daha savunmasız olan kesimleri etkiler.

**Sonuç ve Tartışma: Possibilizm Günümüz Toplumunda Ne Anlama Geliyor?**

Possibilizm, çevrenin sadece bir sınırlayıcı faktör olmadığını, aynı zamanda insanlara yeni fırsatlar sunduğunu gösteren bir bakış açısıdır. Bu anlayış, insanın çevresini değiştirme kapasitesini ve çevreye uyum sağlama yeteneğini öne çıkarır. Bugün, teknolojinin ve bilimsel ilerlemenin çok önemli bir rol oynadığı bu dünyada, çevrenin kısıtlamalarına daha az takılabiliyoruz.

**Ama sorum şu: Sizce, çevresel faktörlerin sunduğu imkanları değerlendirme konusunda toplumsal eşitsizlikler nasıl bir rol oynuyor? Teknolojik gelişmeler, sadece bazı grupların mı yararına oluyor?**

Hadi, bu konuda düşüncelerinizi paylaşın!
 
Üst