İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, “Duyuyorum ki Ekrem İmamoğlu’nun iş hayatına kadar derinlemesine araştırmaların içine giriyorlar. Milletimize veremeyeceğimiz hesabımız yok” dedi.
İmamoğlu, Sözcü gazetesinden Hasret Güvemli’nin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, MOBESE imajlarının sızdırılmasına ait olarak, “Asla peşini bırakmayacağım. Mesulü kim ise bulmak konusunda yıllar da geçse kişi olarak devam edeceğim.” açıklamasını yaptı. İmamoğlu şunları kaydetti:
-Hakkınızda açılan soruşturmalardan sonuçlanan, kamuoyunun bilmediği yeni açılan bir soruşturma var mı?
Açılan soruşturmaların kaynağını hepiniz biliyorsunuz. İstanbul’da İBB’de sayı verildi. O sayı verildikten daha sonra 6-7 ay geçti. 557 terörist diye bağıran bir bakanın feryadından daha sonra 6-7 ay geçmiş ortada bir şey yok. 3-5 kişi ki bir kısmı bizdilk evvelki devirde alınmış beşerler ile ilgili bir ekip sicil raporları geldi. Onun haricinde bir şey yok. ‘Bir şey bulamadık, öbür yerlere saldırır’ deyip farklı uzmanların, farklı kurumlardan şahısların taşınarak neredeyse 100’e yakın insan İstanbul’u araştırıyor. Hatta duyuyorum ki Ekrem İmamoğlu’nun iş hayatına kadar derinlemesine araştırmaların içine giriyorlar. Milletimize veremeyeceğimiz hesabımız yok. Hesap vereceğimiz an gelirse de çıkar veririz. Kâfi ki adil sorgulamalar, araştırmalar olsun. Her şeye karşın İBB’ye gelen teftiş yapan devletimizin saygın müfettişlerine güveniyorum. Teftiş edilmek için bizim için gereklidir, zorunludur kâfi ki adil olsun.
“Asla peşini bırakmayacağım”
-İngiliz Büyükelçi ile yemek yediğiniz restorana giriş çıkış imgelerinizin MOBESE kayıtlarının yayınlanması ile ilgili bir gelişme var mı?
Çok makûs bir karar verdi valilik. Süreci takip ediyoruz. Soruşturmaya yer yoktur manasında bir karar verdi. Makus bir karardır. Kişilik haklarımıza, özgürlüklerimize bir müdahaledir. Asla peşini bırakmayacağım. Mesulü kim ise bulmak konusunda yıllar da geçse kişi olarak devam edeceğim. Küçük diye görülen problemlerin gerisinde epeyce büyük şeyler çıkabilir. Bugün bertaraf etmesek yarın diğer belalar açabilir. Makus niyetli makus akıllı her makamı her gücü bu stil makûs işlere kullanabilecek insanların kamudan uzaklaştırılmadığı sürece hiç kimsenin şahsi özgürlük ve güvenliğinin sağlanacağını düşünmüyorum. En üst düzeyde uğraşımı devam ettireceğim.
“Biz hizmetlerimize artırımı minimumda tutmaya çalışıyoruz”
-İstanbul’da hayat hayli değerli. Temel besin eserleri, kiralık konutlar meblağları el yakıyor. Bu hususta ne düşünüyorsunuz?
İstanbul’da hayatta kalma çabası var. Biz Halk Ekmek olarak 700 bin düzeylerinde üretim yaparken şu an 1 milyon 600 binlere çıkmak zorunda kalıyoruz. Ucuz ekmeğe ilgi niye bu kadar arttı? Ekmek en temel, en ucuza meskenine götürebileceği besini. Bu kadar yoksulluğun olduğu süreçte maliyetlerin artışı noktasında herkes kendi gelirinden hesapla öteki maliyetleri de arttırıyorlar. Elektrik faturası 3 kat artsa da kira tahminen yüzde 50-60 artıyor ancak var olanı bile ödeyemeyecek durumdaki beşerler o artışa tahammül bile edemiyor. Bizim manevi davet yapmanın haricinde bu alanda bir yetkimiz yok. Özel dal istikrarı ile yürüyen bir sıkıntı. Keşke yetkimiz olsa müdahale edebilsek. Biz hizmetlerimize artırımı minimumda tutmaya çalışıyoruz vatandaşımızın sırtına yük binmesin diye. Lakin temel ekonomiyi yönetenler bu ülkeye kötülük yapmayacak. Hükümeti yönetenler bu ülkenin gerçek sıkıntıları üzerine odaklanacaklar seçimi nasıl kazanırım diyerek ülkeyi perişan etmeyecekler.”
İmamoğlu, Sözcü gazetesinden Hasret Güvemli’nin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, MOBESE imajlarının sızdırılmasına ait olarak, “Asla peşini bırakmayacağım. Mesulü kim ise bulmak konusunda yıllar da geçse kişi olarak devam edeceğim.” açıklamasını yaptı. İmamoğlu şunları kaydetti:
-Hakkınızda açılan soruşturmalardan sonuçlanan, kamuoyunun bilmediği yeni açılan bir soruşturma var mı?
Açılan soruşturmaların kaynağını hepiniz biliyorsunuz. İstanbul’da İBB’de sayı verildi. O sayı verildikten daha sonra 6-7 ay geçti. 557 terörist diye bağıran bir bakanın feryadından daha sonra 6-7 ay geçmiş ortada bir şey yok. 3-5 kişi ki bir kısmı bizdilk evvelki devirde alınmış beşerler ile ilgili bir ekip sicil raporları geldi. Onun haricinde bir şey yok. ‘Bir şey bulamadık, öbür yerlere saldırır’ deyip farklı uzmanların, farklı kurumlardan şahısların taşınarak neredeyse 100’e yakın insan İstanbul’u araştırıyor. Hatta duyuyorum ki Ekrem İmamoğlu’nun iş hayatına kadar derinlemesine araştırmaların içine giriyorlar. Milletimize veremeyeceğimiz hesabımız yok. Hesap vereceğimiz an gelirse de çıkar veririz. Kâfi ki adil sorgulamalar, araştırmalar olsun. Her şeye karşın İBB’ye gelen teftiş yapan devletimizin saygın müfettişlerine güveniyorum. Teftiş edilmek için bizim için gereklidir, zorunludur kâfi ki adil olsun.
“Asla peşini bırakmayacağım”
-İngiliz Büyükelçi ile yemek yediğiniz restorana giriş çıkış imgelerinizin MOBESE kayıtlarının yayınlanması ile ilgili bir gelişme var mı?
Çok makûs bir karar verdi valilik. Süreci takip ediyoruz. Soruşturmaya yer yoktur manasında bir karar verdi. Makus bir karardır. Kişilik haklarımıza, özgürlüklerimize bir müdahaledir. Asla peşini bırakmayacağım. Mesulü kim ise bulmak konusunda yıllar da geçse kişi olarak devam edeceğim. Küçük diye görülen problemlerin gerisinde epeyce büyük şeyler çıkabilir. Bugün bertaraf etmesek yarın diğer belalar açabilir. Makus niyetli makus akıllı her makamı her gücü bu stil makûs işlere kullanabilecek insanların kamudan uzaklaştırılmadığı sürece hiç kimsenin şahsi özgürlük ve güvenliğinin sağlanacağını düşünmüyorum. En üst düzeyde uğraşımı devam ettireceğim.
“Biz hizmetlerimize artırımı minimumda tutmaya çalışıyoruz”
-İstanbul’da hayat hayli değerli. Temel besin eserleri, kiralık konutlar meblağları el yakıyor. Bu hususta ne düşünüyorsunuz?
İstanbul’da hayatta kalma çabası var. Biz Halk Ekmek olarak 700 bin düzeylerinde üretim yaparken şu an 1 milyon 600 binlere çıkmak zorunda kalıyoruz. Ucuz ekmeğe ilgi niye bu kadar arttı? Ekmek en temel, en ucuza meskenine götürebileceği besini. Bu kadar yoksulluğun olduğu süreçte maliyetlerin artışı noktasında herkes kendi gelirinden hesapla öteki maliyetleri de arttırıyorlar. Elektrik faturası 3 kat artsa da kira tahminen yüzde 50-60 artıyor ancak var olanı bile ödeyemeyecek durumdaki beşerler o artışa tahammül bile edemiyor. Bizim manevi davet yapmanın haricinde bu alanda bir yetkimiz yok. Özel dal istikrarı ile yürüyen bir sıkıntı. Keşke yetkimiz olsa müdahale edebilsek. Biz hizmetlerimize artırımı minimumda tutmaya çalışıyoruz vatandaşımızın sırtına yük binmesin diye. Lakin temel ekonomiyi yönetenler bu ülkeye kötülük yapmayacak. Hükümeti yönetenler bu ülkenin gerçek sıkıntıları üzerine odaklanacaklar seçimi nasıl kazanırım diyerek ülkeyi perişan etmeyecekler.”