COP26 İklim Adaleti Koalisyonu 1 Mayıs öncesi iklim adaleti ve emek uğraşının ortak olduğunu söyleyerek örgütlenme davetinde bulundu.
İklim Adaleti Koalisyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında yaptığı açıklamada, iklim adaletinin ekonomik ve emekçi hakları olduğunu vurguladı.
Açıklama şu biçimde:
“İşçiler ve işsizleriz biz! Gençler, bayanlar, göçmenler, elektrik faturasını ödeyemeyenler, ekmek kuyruklarına bile her gün giremeyenler, zeytin ağaçlarının başında nöbet tutmak zorunda bırakılanlar, tarlasını süremeyenler, doya doya gülemeyenler, açlıkla terbiye edilmeye çalışılanlarız biz.
Çoklu krizin yükü bizim omuzlarımızda. Ekonomik, siyasi, ekolojik, toplumsal bir enkazın altında kaldık. Yalnızca cebinde parası olanların fanuslarında yaşama hakkının olduğu, biz çoğunluğun ve tabiatın yaşama haklarının hiçe sayıldığı, elinden alındığı bir gezegen artık dünya.
halbuki uçmuyorsa kuşlar, ölüyorsa balıklar, nasıl yaşar ki beşerler?
Ama bunu değiştirebiliriz. Yalnızca cebinde en çok parası olanlar için değil, tüm canlılar için iklim hareketine, yani iklim adaletine gereksinimimiz var. Ekolojik yıkımdan ve iklim krizinden kurtulmamız için yalnızca karbon emisyonlarını azaltmakla yetinmeyip, daha adil bir dünya yaratmak zorundayız.
İnsan onuruna yaraşır ve ne çalışanların ne de tabiatın ölmesine müsaade vermeyen bir iş istiyoruz!
Kendimiz, çocuklarımız ve tabiatın sıhhati için doğayı ve emeği “ucuz meta” sayan bu sistemi değiştirmek istiyoruz!
Ücretler düşürülmeden çalışma saatlerinin azaltılmasını, yalnızca gerçek gereksinimlere yönelik üretim yapılmasını istiyoruz.
Ancak personeller ve işsizler olarak birleşirsek, kendi haklarımızla bir arada tabiatın haklarını da savunursak değiştirebiliriz.
Daha geç olmadan, haydi daima bir arada vilayetimizde yapılacak 1 Mayıs gösterisine katılalım, çabalarımızı birleştirmek için sokaklara çıkalım.
İklim adaletinin ekonomik adalet ve personel hakları manasına geldiğini yüksek sesle ve net bir biçimde söyleyelim:
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın tabiatın ve tüm ezilenlerin hayat mücadelesi!”
İklim Adaleti Koalisyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında yaptığı açıklamada, iklim adaletinin ekonomik ve emekçi hakları olduğunu vurguladı.
Açıklama şu biçimde:
“İşçiler ve işsizleriz biz! Gençler, bayanlar, göçmenler, elektrik faturasını ödeyemeyenler, ekmek kuyruklarına bile her gün giremeyenler, zeytin ağaçlarının başında nöbet tutmak zorunda bırakılanlar, tarlasını süremeyenler, doya doya gülemeyenler, açlıkla terbiye edilmeye çalışılanlarız biz.
Çoklu krizin yükü bizim omuzlarımızda. Ekonomik, siyasi, ekolojik, toplumsal bir enkazın altında kaldık. Yalnızca cebinde parası olanların fanuslarında yaşama hakkının olduğu, biz çoğunluğun ve tabiatın yaşama haklarının hiçe sayıldığı, elinden alındığı bir gezegen artık dünya.
halbuki uçmuyorsa kuşlar, ölüyorsa balıklar, nasıl yaşar ki beşerler?
Ama bunu değiştirebiliriz. Yalnızca cebinde en çok parası olanlar için değil, tüm canlılar için iklim hareketine, yani iklim adaletine gereksinimimiz var. Ekolojik yıkımdan ve iklim krizinden kurtulmamız için yalnızca karbon emisyonlarını azaltmakla yetinmeyip, daha adil bir dünya yaratmak zorundayız.
İnsan onuruna yaraşır ve ne çalışanların ne de tabiatın ölmesine müsaade vermeyen bir iş istiyoruz!
Kendimiz, çocuklarımız ve tabiatın sıhhati için doğayı ve emeği “ucuz meta” sayan bu sistemi değiştirmek istiyoruz!
Ücretler düşürülmeden çalışma saatlerinin azaltılmasını, yalnızca gerçek gereksinimlere yönelik üretim yapılmasını istiyoruz.
Ancak personeller ve işsizler olarak birleşirsek, kendi haklarımızla bir arada tabiatın haklarını da savunursak değiştirebiliriz.
Daha geç olmadan, haydi daima bir arada vilayetimizde yapılacak 1 Mayıs gösterisine katılalım, çabalarımızı birleştirmek için sokaklara çıkalım.
İklim adaletinin ekonomik adalet ve personel hakları manasına geldiğini yüksek sesle ve net bir biçimde söyleyelim:
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın tabiatın ve tüm ezilenlerin hayat mücadelesi!”