NFT arkeolojisi, bireylerin çağdaş kültürün temellerini atan NFT projelerini ortaya çıkarmaya çalıştıkları yeni bir çalışma biçimidir. Tüm çağdaş NFT’ler, bu erken kalıntılar tarafınca oluşturulan temel üzerine inşa edildiğinden, bu çalışma temeldir. birebir vakitte, başlangıç tarihi değerli olsa da, hakikaten kıymetli olan bir projenin yenilik getirip getirmediği ve ekosistemi ne kadar ileriye götürdüğüdür. Bu makale, yüzlerce proje incelenerek hazırlanmıştır. Kriptokoin.com olarak, her insanın bilmesi gereken 10 Tarihi NFT projesini paylaşıyoruz.
10- 10. Koleksiyonların favori NFT projesi ‘’Curio Cards’’ (9 Mayıs 2017)
Curio Cards, tarihi NFT koleksiyoncuları içinde hayranların favorisidir ve Ethereum’daki en eski kripto sanatı kesimlerinden birdir. CryptoPunks’tan yaklaşık bir ay kadar daha eskidir. Tıpkı Rare Pepes ve Spells of Genesis’in Bitcoin’deki ikonik koleksiyon kartı projeleri olması üzere, Curio Cards da Ethereum için birebirdir. 7 farklı sanatçı tarafınca oluşturulan toplam 30 farklı kart bulunmaktadır. Sırf en seçkin koleksiyonculardan kimileri tam bir set oluşturabildi.
Birtakım NFT severler, Curio Cards’ların nitekim bu listeye ilişkin olup olmadığını tartışabilir zira bu NFT projesi teknik bir bakış açısıyla bakıldığında bir yenilik yapmadı. Lakin tıpkı vakitte, ekosistemdeki birinci NFT’nin CryptoPunks olduğu istikametindeki efsaneyi, bu bilgiler ışığında ortadan kaldırabiliriz.
9- Akıllı kontratlara giden yolda değerli basamaklardan biri: ‘’Pixel Map’’ (17 Kasım 2016 – Ethereum )
2005’teki The Million Dollar Homepage’den esinlenen Ken Erwin, sanat yapıtının merkeziyetsiz bir versiyonunu yarattı ve Kasım 2016’da Ethereum bloblockchain’ine dağıttı. Bu proje, her insanın bir modül satın alabileceği ve karoda görüntülenen manzarayı değiştirebileceği reklam panosu usulü bir projedir. bu türlü, reklam panosu asla tamamlanmayan NFT sanatının işbirlikçi bir kesimi haline gelir. Bu, akıllı mukavelelere sahip bir blockchain’in, NFT’nin ne olabileceğinin sonlarını zorlamak için nasıl kullanılabileceğinin gücünü göstermektedir.
NFT’ler gelecekte daha da geliştikçe, PixelMap’in, karmaşık akıllı mukavelelere giden yolda basamaklardan biri olduğu giderek daha açık hale gelecektir. Ken Erwin, zincirdeki her piksel için imaj bilgilerini depolayarak işleri bir adım daha ileri götürdü ve PixelMap’i birinci büsbütün zincir üstü NFT’lerden biri haline getirdi.
8- Ethereum’daki birinci NFT kedileri ‘’MoonCats’’ (9 Ağustos 2017 – Ethereum)
Bu 8 bitlik koleksiyon kedileri, Ethereum’daki birinci kedi NFT’leriydi ve toplam 25.440 arzı vardı. Yaratıcıları CryptoPunks’tan ilham aldı lakin, çoklukla göz gerisi edilen, kıymetli bir yenilik yaptılar. Bir CryptoPunk bastığınızda, içlerinden istediğinizi birini seçebilirsiniz. 25.440’ın 10.000’i tamamı aslına bakarsan zincir dışı üretilmişti, bu yüzden projeyi bulan birinci koleksiyoncular süratle en ender olanları topladılar. Bu tesirli bir yaklaşım değildi. MoonCats’in gerisindeki takım olan Ponderware, MoonCat’in basılması için yeni bir tahlil tasarladı. Koleksiyonerler mint yapmak için düğmeye tıkladıklarında, blockchain’in onlara hangi kediyi vereceği hakkında hiç bir fikirleri olmayacaktı. Zincirdeki bir kedinin özelliklerini atayarak, her seferinde eşsiz bir kedi üretilecek ve koleksiyoncunun, süreç onaylanana kadar kesimin nasıl görüneceği hakkında hiç bir fikri olmayacaktı. Natürel ki, bugün sahip olduğumuz milyar dolarlık üretken sanat NFT pazarıyla, mint’lerin bu türlü çalıştığını kabul ediyoruz. Lakin, bu birinci kere gerçekleştiğinde ihtilal niteliğindeydi.
Enteresan bir biçimde, 2017’de yalnızca az sayıda kedi basıldı, bu niçinle proje 2021’in başlarında NFT Arkeologları tarafınca bir daha keşfedildiğinde, koleksiyon 24 saatten daha kısa bir müddetde tükendi. MoonCats’in piyasa kıymeti 0 dolardan 100.000.000 dolar düzeylerine çıktı. Zincir üstü üretken sanatın kökenlerini araştırmaya devam eden biri var ise, araştırmaları muhakkak onları MoonCats’e götürecektir. Bu niçinle, bu listede bir yeri hak ediyorlar.
7-NFT projelerin en karmaşık modüllerinden biri: ‘’Digital Zones’’ (29 Ağustos 2017 – Ethereum)
Fransız avangard sanatçı Yves Klein’ın 1959’daki ‘’Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ isimli kitabından esinlenen Kanadalı sanatçı Mitchell F Chan tarafınca, 2017 yılında Ethereum blockchain’inde, toplam 101 ‘’Digital Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ yayınlandı. Kripto sanatının nasıl geliştiğinin vakit çizelgesine bakıldığında, Dijital Zones’lerin piyasaya sürülmesinin hayli kıymetli bir olay olduğu açık. Mitchell, fazlaca derin bir seviyede, NFT’lerdeki gerçek yeniliğin blockchain’i yalnızca bir manzaraya bağlamak değil, hem de blockchain’in kendisini araç olarak kullanmak olduğunu anladı. Ve bu noktayı göstermenin, imgeden büsbütün vazgeçmekten daha kuvvetli bir yolu olmadığını kanıtladı.
Evet, bu gerçek. JPEG yok. Üstte gördüğünüz fiş imgeleri, yepyeni token’lar için değil. Sanatın görsel bir bileşeni yoktur ve görünmezdir. Bu gereğince epik değilmiş üzere, Mitchell akıllı kontrata ritüel bir fonksiyon kodladı. 34 sayfalık Blue Paper’da (Mavi Kitap), sanata sahiden sahip olmanın tek yolunu özetledi. Nasıl? Bu ritüel olarak token’iniz yakılır ve sanat duyarlılığınıza dahil olur. Bu, birfazlaca beşere hitap eder, zira mülkiyet üzerine bir yorum, sanat ve finans dünyalarının kesiştiği yerdir. Digital Zones, kripto sanatının en karmaşık modüllerinden biri olarak kabul edilir. Bu proje, Ethereum’daki birinci kavramsal sanat yapıtıydı ve bir sanatkarın yaratabileceği şeylerin sonlarını zorlamak için akıllı bir mukavelenin kullanılabileceğini gösterdi. Hem kripto tıpkı vakitte klâsik sanat topluluklarından hürmet gördüler ve Sotheby’s’de 1.532.500 dolara kadar yükselen fiyatlara satıldılar.
6-İlk FFP’ler: ‘’Eggs’’ (27 Temmuz, 2014 – Namecoin)
Namecoin, bir Bitcoin çatalıydı. bununla birlikte Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun üzerinde çalıştığı başka tek projeydi. Merkeziyetsiz bir isim kayıt hizmeti olarak hizmet vermek üzere 2011 yılında piyasaya sürüldü. Birkaç yıl daha sonra, 2014 yılında, beşerler meta bilgileri isimlerine merkeziyetsiz bir anahtar/değer çifti olarak yerleştirebileceklerini fark ettiler. Kimileri isimlerine bir profil resmi eklemeye karar verdi. bu biçimdece, birinci PFP’ler doğdu.
Kayıtlı PFP’lerin 277’si Twitter Eggs (Twitter Yumurtaları) olarak bilinen Twitter avatarlarıydı. Koleksiyoncular onları en eski zincir üstü toplanabilir NFT’lerden ve PFP’lerden kimileri olarak tanımladılar.
5-Bu NFT projesi biroldukça unsur imza attı: ‘’SaruTobi’ (6 Mayıs, 2016 – Bitcoin)
19 Aralık 2014’te Christian Moss isimli genç bir iOS geliştiricisi, App Store’da SaruTobi isimli bir oyun yayınladı. Oyunda uçmasını ne kadar uzağa götürebileceğinizi görmek için bir maymunu döndürmek için ekrana dokunuyorsunuz. Christian, SaruTobi oyuncularının Bitcoin ile oyun içi öğeler satın almasına müsaade vermek istedi. Lakin Apple buna müsaade vermedi. Bunun yerine, oyuncuların oynarken az ölçüde Bitcoin toplamasına müsaade verdi. İşte bu türlü, birinci play-to-earn oyunlarından biri doğdu. Birkaç yıl daha sonra Christian, EverdreamSoft’un, Spells of Genesis’teki tokenize oyun varlıklarıyla neler yaptığını duydu ve SaruTobi için NINJASUIT’i piyasaya sürerek tıpkı şeyi yapmaya karar verdi. bu biçimdece, oyna kazan oyununda NFT’nin kullanıldığı birinci örneği proje olmuş oldu.
Ancak kıssa burada bitmiyor. Christian, Spells of Genesis kullanıcılarını oyun öğelerinin kullanmasını sunarak oyununa çekebileceğini fark etti. Taşınabilir cüzdanlar SaruTobi’ye bağlayabilir ve SaruTobi, cüzdanlarında hangi token’lerin bulunduğunu okuyabilirdi. Token envanterlerine dayanarak, oyundaki çeşitli özelliklere erişim müsaadesi verebilirdi. Haziran 2016’da Christian, Spells of Genesis SATOSHICARD, SARUTOBICARD ve CNPCARD’ı Sarutobi’de oynanabilir hale getirerek bu fonksiyonelliği uyguladı. Bu, bir NFT’nin iki bağımsız oyun içinde birlikte çalışabilir hale gelmesinin birinci örneği oldu. Spells of Genesis, SaruTobi’de birlikte kullanıldığında, trilyonlarca dolarlık oyun ve toplumsal medya sanayilerinde ihtilal yaratmış oldu. Web 1.0 selefinin küllerinden, metaverse doğdu.
4-Blockchain oyunlarının kökeni: ‘’Spells of Genesis’’ (11 Mart, 2015 – Bitcoin)
Spells of Genesis, Bitcoin üzerine inşa edilmiş bir blockchain ticaret kartı oyunudur. Her kart, blockchain tarihinde tarihi bir anı temsil eden bir sanat yapıtı içerir. Spells of Genesis’in üretimcileri EverdreamSoft, FDCARD’ı piyasaya sürdüğünde, birinci tokenize edilmiş oyun varlığı oldu.
Bu, sonunda oyuncuların hala birfazlaca istikametten bağlı oldukları merkezi idare organlarından güç almaya başlamasına yol açacak, yükselen bir gelgitin başlangıcını işaret ediyordu. Bu anın kıymeti hayli büyük, zira bu proje, oyuncuların dijital varlıklarının gerçek mülkiyetine sahip oldukları yeni bir oyun çağını başlattı. Blockchain oyunlarının kökenlerini takip ettiğinizde, tüm yollar Spells of Genesis’e gdolayır.
3-Standartları belirleyen NFT projesi: ‘’CryptoKitties’’ (23 Kasım 2017 – Ethereum)
Bu şirin küçük kedileri yetiştirmek, 2017’de o kadar tanınan hale geldi ki, gas meblağlarını fazlaca yükseğe çıkararak Ethereum’u sözün tam manasıyla “kırdılar”. Bu, viral hale gelen bir blockchain oyununun birinci örneğiydi ve bu sayede “NFT” terimi icat edildi. CryptoKitties hem de birinci ERC-721 tokeniydi. ERC-721, EVM uyumlu blockchain’lerde, NFT’lerin nasıl oluşturulacağını açıklayan açık bir standarttır ve birden fazla NFT bugün hala bu standartları kullanır.
Bu kedilerin sınırsız arzları niçiniyle zayıf bir kıymet deposu oluşturduğuna dair yaygın bir yanlış manaya vardır, fakat bu hakikat değildir. Yalnızca 100 kurucu kedi ve 50.000 Gen-0 kedi olacak ve hardcore koleksiyoncu için keşfedilecek biroldukça öbür niş var. Pranksy, Chris Dixon, Nate Alex ve Axie Infinity’nin kurucuları da dahil olmak üzere pek az sayıda OG, NFT’lere CryptoKitties aracılığıyla başladı. bu biçimdelar yetişen bireylerden biriyle konuşursanız, muhtemelen size bu kediciklere olan duygusal bağlılıklarını anlatmakta tereddüt etmeyeceklerdir.
2-Satoshi Nakamoto’ya hürmet: ‘’Rare Pepes’’ (9 Eylül, 2016 – Bitcoin)
Rare Pepes olmadan hiç bir tarihi NFT listesi tamamlanmış sayılmaz. Bu koleksiyon kartları internet külçeşidinin temel bir kesimidir ve blockchain’lerdeki birinci sanat deneylerinden biridir.
Rare Pepes, erken kripto sanat hareketinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. 36 seride yayınlanan yaklaşık 1.800 kart içinde, Bitcoin’i yaratan Satoshi Nakamoto’ya hürmet gösteren Seri 1, Kart 1 en üstünleridir. Buna Nakamoto Kartı denir ve bir tane tutmak (toplam yalnızca 300 tane vardır) 300 Kulübüne girmenin tek yoludur.
1-Dünyanın en ikonik NFT’leri: ”CryptoPunks” (23 Haziran 2017 – Ethereum)
NFT topluluğunun faal üyeleri için CryptoPunks’ın bu listedeki bir numaralı koltuğa oturması şaşırtan değildir. İki Kanadalı yazılım geliştiricisi Matt Hall ve John Watkinson, son vakit içinderda Twitter’ı ele geçiren 10k PFP trendine öncülük etti.
Bu avatarlar hem sanat birebir vakitte koleksiyon olarak görülüyor ve yavaş yavaş dünyanın en ikonik NFT projesi oldular. Yalnızca dokuz tane olan en az uzaylılardan kimilerine, açık artırmada 11 milyon dolardan fazla fiyat biçildi.
10- 10. Koleksiyonların favori NFT projesi ‘’Curio Cards’’ (9 Mayıs 2017)
Curio Cards, tarihi NFT koleksiyoncuları içinde hayranların favorisidir ve Ethereum’daki en eski kripto sanatı kesimlerinden birdir. CryptoPunks’tan yaklaşık bir ay kadar daha eskidir. Tıpkı Rare Pepes ve Spells of Genesis’in Bitcoin’deki ikonik koleksiyon kartı projeleri olması üzere, Curio Cards da Ethereum için birebirdir. 7 farklı sanatçı tarafınca oluşturulan toplam 30 farklı kart bulunmaktadır. Sırf en seçkin koleksiyonculardan kimileri tam bir set oluşturabildi.
Birtakım NFT severler, Curio Cards’ların nitekim bu listeye ilişkin olup olmadığını tartışabilir zira bu NFT projesi teknik bir bakış açısıyla bakıldığında bir yenilik yapmadı. Lakin tıpkı vakitte, ekosistemdeki birinci NFT’nin CryptoPunks olduğu istikametindeki efsaneyi, bu bilgiler ışığında ortadan kaldırabiliriz.
9- Akıllı kontratlara giden yolda değerli basamaklardan biri: ‘’Pixel Map’’ (17 Kasım 2016 – Ethereum )
2005’teki The Million Dollar Homepage’den esinlenen Ken Erwin, sanat yapıtının merkeziyetsiz bir versiyonunu yarattı ve Kasım 2016’da Ethereum bloblockchain’ine dağıttı. Bu proje, her insanın bir modül satın alabileceği ve karoda görüntülenen manzarayı değiştirebileceği reklam panosu usulü bir projedir. bu türlü, reklam panosu asla tamamlanmayan NFT sanatının işbirlikçi bir kesimi haline gelir. Bu, akıllı mukavelelere sahip bir blockchain’in, NFT’nin ne olabileceğinin sonlarını zorlamak için nasıl kullanılabileceğinin gücünü göstermektedir.
NFT’ler gelecekte daha da geliştikçe, PixelMap’in, karmaşık akıllı mukavelelere giden yolda basamaklardan biri olduğu giderek daha açık hale gelecektir. Ken Erwin, zincirdeki her piksel için imaj bilgilerini depolayarak işleri bir adım daha ileri götürdü ve PixelMap’i birinci büsbütün zincir üstü NFT’lerden biri haline getirdi.
8- Ethereum’daki birinci NFT kedileri ‘’MoonCats’’ (9 Ağustos 2017 – Ethereum)
Bu 8 bitlik koleksiyon kedileri, Ethereum’daki birinci kedi NFT’leriydi ve toplam 25.440 arzı vardı. Yaratıcıları CryptoPunks’tan ilham aldı lakin, çoklukla göz gerisi edilen, kıymetli bir yenilik yaptılar. Bir CryptoPunk bastığınızda, içlerinden istediğinizi birini seçebilirsiniz. 25.440’ın 10.000’i tamamı aslına bakarsan zincir dışı üretilmişti, bu yüzden projeyi bulan birinci koleksiyoncular süratle en ender olanları topladılar. Bu tesirli bir yaklaşım değildi. MoonCats’in gerisindeki takım olan Ponderware, MoonCat’in basılması için yeni bir tahlil tasarladı. Koleksiyonerler mint yapmak için düğmeye tıkladıklarında, blockchain’in onlara hangi kediyi vereceği hakkında hiç bir fikirleri olmayacaktı. Zincirdeki bir kedinin özelliklerini atayarak, her seferinde eşsiz bir kedi üretilecek ve koleksiyoncunun, süreç onaylanana kadar kesimin nasıl görüneceği hakkında hiç bir fikri olmayacaktı. Natürel ki, bugün sahip olduğumuz milyar dolarlık üretken sanat NFT pazarıyla, mint’lerin bu türlü çalıştığını kabul ediyoruz. Lakin, bu birinci kere gerçekleştiğinde ihtilal niteliğindeydi.
Enteresan bir biçimde, 2017’de yalnızca az sayıda kedi basıldı, bu niçinle proje 2021’in başlarında NFT Arkeologları tarafınca bir daha keşfedildiğinde, koleksiyon 24 saatten daha kısa bir müddetde tükendi. MoonCats’in piyasa kıymeti 0 dolardan 100.000.000 dolar düzeylerine çıktı. Zincir üstü üretken sanatın kökenlerini araştırmaya devam eden biri var ise, araştırmaları muhakkak onları MoonCats’e götürecektir. Bu niçinle, bu listede bir yeri hak ediyorlar.
7-NFT projelerin en karmaşık modüllerinden biri: ‘’Digital Zones’’ (29 Ağustos 2017 – Ethereum)
Fransız avangard sanatçı Yves Klein’ın 1959’daki ‘’Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ isimli kitabından esinlenen Kanadalı sanatçı Mitchell F Chan tarafınca, 2017 yılında Ethereum blockchain’inde, toplam 101 ‘’Digital Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ yayınlandı. Kripto sanatının nasıl geliştiğinin vakit çizelgesine bakıldığında, Dijital Zones’lerin piyasaya sürülmesinin hayli kıymetli bir olay olduğu açık. Mitchell, fazlaca derin bir seviyede, NFT’lerdeki gerçek yeniliğin blockchain’i yalnızca bir manzaraya bağlamak değil, hem de blockchain’in kendisini araç olarak kullanmak olduğunu anladı. Ve bu noktayı göstermenin, imgeden büsbütün vazgeçmekten daha kuvvetli bir yolu olmadığını kanıtladı.
Evet, bu gerçek. JPEG yok. Üstte gördüğünüz fiş imgeleri, yepyeni token’lar için değil. Sanatın görsel bir bileşeni yoktur ve görünmezdir. Bu gereğince epik değilmiş üzere, Mitchell akıllı kontrata ritüel bir fonksiyon kodladı. 34 sayfalık Blue Paper’da (Mavi Kitap), sanata sahiden sahip olmanın tek yolunu özetledi. Nasıl? Bu ritüel olarak token’iniz yakılır ve sanat duyarlılığınıza dahil olur. Bu, birfazlaca beşere hitap eder, zira mülkiyet üzerine bir yorum, sanat ve finans dünyalarının kesiştiği yerdir. Digital Zones, kripto sanatının en karmaşık modüllerinden biri olarak kabul edilir. Bu proje, Ethereum’daki birinci kavramsal sanat yapıtıydı ve bir sanatkarın yaratabileceği şeylerin sonlarını zorlamak için akıllı bir mukavelenin kullanılabileceğini gösterdi. Hem kripto tıpkı vakitte klâsik sanat topluluklarından hürmet gördüler ve Sotheby’s’de 1.532.500 dolara kadar yükselen fiyatlara satıldılar.
6-İlk FFP’ler: ‘’Eggs’’ (27 Temmuz, 2014 – Namecoin)
Namecoin, bir Bitcoin çatalıydı. bununla birlikte Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun üzerinde çalıştığı başka tek projeydi. Merkeziyetsiz bir isim kayıt hizmeti olarak hizmet vermek üzere 2011 yılında piyasaya sürüldü. Birkaç yıl daha sonra, 2014 yılında, beşerler meta bilgileri isimlerine merkeziyetsiz bir anahtar/değer çifti olarak yerleştirebileceklerini fark ettiler. Kimileri isimlerine bir profil resmi eklemeye karar verdi. bu biçimdece, birinci PFP’ler doğdu.
Kayıtlı PFP’lerin 277’si Twitter Eggs (Twitter Yumurtaları) olarak bilinen Twitter avatarlarıydı. Koleksiyoncular onları en eski zincir üstü toplanabilir NFT’lerden ve PFP’lerden kimileri olarak tanımladılar.
5-Bu NFT projesi biroldukça unsur imza attı: ‘’SaruTobi’ (6 Mayıs, 2016 – Bitcoin)
19 Aralık 2014’te Christian Moss isimli genç bir iOS geliştiricisi, App Store’da SaruTobi isimli bir oyun yayınladı. Oyunda uçmasını ne kadar uzağa götürebileceğinizi görmek için bir maymunu döndürmek için ekrana dokunuyorsunuz. Christian, SaruTobi oyuncularının Bitcoin ile oyun içi öğeler satın almasına müsaade vermek istedi. Lakin Apple buna müsaade vermedi. Bunun yerine, oyuncuların oynarken az ölçüde Bitcoin toplamasına müsaade verdi. İşte bu türlü, birinci play-to-earn oyunlarından biri doğdu. Birkaç yıl daha sonra Christian, EverdreamSoft’un, Spells of Genesis’teki tokenize oyun varlıklarıyla neler yaptığını duydu ve SaruTobi için NINJASUIT’i piyasaya sürerek tıpkı şeyi yapmaya karar verdi. bu biçimdece, oyna kazan oyununda NFT’nin kullanıldığı birinci örneği proje olmuş oldu.
Ancak kıssa burada bitmiyor. Christian, Spells of Genesis kullanıcılarını oyun öğelerinin kullanmasını sunarak oyununa çekebileceğini fark etti. Taşınabilir cüzdanlar SaruTobi’ye bağlayabilir ve SaruTobi, cüzdanlarında hangi token’lerin bulunduğunu okuyabilirdi. Token envanterlerine dayanarak, oyundaki çeşitli özelliklere erişim müsaadesi verebilirdi. Haziran 2016’da Christian, Spells of Genesis SATOSHICARD, SARUTOBICARD ve CNPCARD’ı Sarutobi’de oynanabilir hale getirerek bu fonksiyonelliği uyguladı. Bu, bir NFT’nin iki bağımsız oyun içinde birlikte çalışabilir hale gelmesinin birinci örneği oldu. Spells of Genesis, SaruTobi’de birlikte kullanıldığında, trilyonlarca dolarlık oyun ve toplumsal medya sanayilerinde ihtilal yaratmış oldu. Web 1.0 selefinin küllerinden, metaverse doğdu.
4-Blockchain oyunlarının kökeni: ‘’Spells of Genesis’’ (11 Mart, 2015 – Bitcoin)
Spells of Genesis, Bitcoin üzerine inşa edilmiş bir blockchain ticaret kartı oyunudur. Her kart, blockchain tarihinde tarihi bir anı temsil eden bir sanat yapıtı içerir. Spells of Genesis’in üretimcileri EverdreamSoft, FDCARD’ı piyasaya sürdüğünde, birinci tokenize edilmiş oyun varlığı oldu.
Bu, sonunda oyuncuların hala birfazlaca istikametten bağlı oldukları merkezi idare organlarından güç almaya başlamasına yol açacak, yükselen bir gelgitin başlangıcını işaret ediyordu. Bu anın kıymeti hayli büyük, zira bu proje, oyuncuların dijital varlıklarının gerçek mülkiyetine sahip oldukları yeni bir oyun çağını başlattı. Blockchain oyunlarının kökenlerini takip ettiğinizde, tüm yollar Spells of Genesis’e gdolayır.
3-Standartları belirleyen NFT projesi: ‘’CryptoKitties’’ (23 Kasım 2017 – Ethereum)
Bu şirin küçük kedileri yetiştirmek, 2017’de o kadar tanınan hale geldi ki, gas meblağlarını fazlaca yükseğe çıkararak Ethereum’u sözün tam manasıyla “kırdılar”. Bu, viral hale gelen bir blockchain oyununun birinci örneğiydi ve bu sayede “NFT” terimi icat edildi. CryptoKitties hem de birinci ERC-721 tokeniydi. ERC-721, EVM uyumlu blockchain’lerde, NFT’lerin nasıl oluşturulacağını açıklayan açık bir standarttır ve birden fazla NFT bugün hala bu standartları kullanır.
Bu kedilerin sınırsız arzları niçiniyle zayıf bir kıymet deposu oluşturduğuna dair yaygın bir yanlış manaya vardır, fakat bu hakikat değildir. Yalnızca 100 kurucu kedi ve 50.000 Gen-0 kedi olacak ve hardcore koleksiyoncu için keşfedilecek biroldukça öbür niş var. Pranksy, Chris Dixon, Nate Alex ve Axie Infinity’nin kurucuları da dahil olmak üzere pek az sayıda OG, NFT’lere CryptoKitties aracılığıyla başladı. bu biçimdelar yetişen bireylerden biriyle konuşursanız, muhtemelen size bu kediciklere olan duygusal bağlılıklarını anlatmakta tereddüt etmeyeceklerdir.
2-Satoshi Nakamoto’ya hürmet: ‘’Rare Pepes’’ (9 Eylül, 2016 – Bitcoin)
Rare Pepes olmadan hiç bir tarihi NFT listesi tamamlanmış sayılmaz. Bu koleksiyon kartları internet külçeşidinin temel bir kesimidir ve blockchain’lerdeki birinci sanat deneylerinden biridir.
Rare Pepes, erken kripto sanat hareketinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. 36 seride yayınlanan yaklaşık 1.800 kart içinde, Bitcoin’i yaratan Satoshi Nakamoto’ya hürmet gösteren Seri 1, Kart 1 en üstünleridir. Buna Nakamoto Kartı denir ve bir tane tutmak (toplam yalnızca 300 tane vardır) 300 Kulübüne girmenin tek yoludur.
1-Dünyanın en ikonik NFT’leri: ”CryptoPunks” (23 Haziran 2017 – Ethereum)
NFT topluluğunun faal üyeleri için CryptoPunks’ın bu listedeki bir numaralı koltuğa oturması şaşırtan değildir. İki Kanadalı yazılım geliştiricisi Matt Hall ve John Watkinson, son vakit içinderda Twitter’ı ele geçiren 10k PFP trendine öncülük etti.
Bu avatarlar hem sanat birebir vakitte koleksiyon olarak görülüyor ve yavaş yavaş dünyanın en ikonik NFT projesi oldular. Yalnızca dokuz tane olan en az uzaylılardan kimilerine, açık artırmada 11 milyon dolardan fazla fiyat biçildi.