İyi Parti’nin Adalet ve Hukuk Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Prof. Dr. Bahadır Erdem, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler için işaret ettiği 14 Mayıs tarihiyle ilgili Meclis’te alacakları tavır ile Erdoğan’ın adaylığı konusunda ne yapacaklarını anlattı.
Sözcü muharriri Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Fazilet, Altılı Masa’nın daha öncesinden geri verdiği Meclis’te yapılacak bir erken seçimi onaylamayacağı sonucunın akabinde yaşanacaklara ait iddialarını şu biçimde aktardı:
“Bu bir erken seçim değil, şayet seçim vaktinde yapılsaydı 18 Haziran’da yapılmış olacaktı, yalnızca 1 ay evvelce yapılmış bir seçim katiyetle bir erken seçim değildir, Ak Parti’nin kendi başına nazaran belirlediği bir tarihtir. Halihazırdaki Anayasa’ya göre seçim 18 Haziran’dan bir hafta evvel dahi yapılacak olsa bu sonucu ya Meclis yahut Cumhurbaşkanı alacaktı. Meclis’in alması için evvela bizim bu seçimin gerçekten bir ‘erken seçim niteliğinde’ bulunmasına ve yapılmasının vatandaşa, milletimize bir yararının olduğuna inanmamız lazım, artık bu biçimde bir münasebet kalmadı. Biz seçimden bir ay evvelden yapılacak bir seçimi erken seçim olarak görmediğimiz için artık Meclis’in feshedilmesine ve seçime gidilmesine elimizi kaldırmayacağız. bu biçimde Cumhurbaşkanı’nın ne yapması lazım; kendisini feshetmesi lazım ve Recep Tayyip Erdoğan bu manada Meclis’i fesheden birinci cumhurbaşkanı olarak da tarihe geçecek bir manada. Meclis’i feshedecek ve seçimin 14 Mayıs’ta olması kanun çıkarılarak yapılacak.”
Erdem, “Biz Uygun Parti olarak erken seçim sonucunı -14 Mayıs tarihi için- Meclis’in almasına karşıyız, bu istikamette oy vermeyeceğiz, Genel Liderimiz Sayın Akşener’in görüşü de budur” dedi.
“Türkiye 40 yıldan beri birinci kere bu hale geldi, Merkez Bankası’nın kasasını dolar bakımından sıfıra getirdiler!”
Erdem, iktidarı iktisat üzerinden de eleştirdi, “40 yıldan beri birinci kez Türkiye bu duruma düştü, Merkez Bankası’nın kasasını yabancı para, dolar bakımından sıfıra getirdiler. Bu kadar berbat bir iktisat, bu kadar yüksek fiyatlar, bu kadar artırım, bu minimum fiyatla, emekli maaşlarıyla vatandaş inim inim inliyor ve aslına bakarsanız Erdoğan hükümeti seçim iktisadı uyguladığı için Türkiye’nin bütün borçları da seçimden daha sonraya erteliyor, ötürüsıyla bakılırsave geldiğimizde de esasen bu bozulan ekonomiyi düzeltmek için hayli büyük bir çalışma yapacağız fakat başaracağız, mecburuz” diye konuştu.
“CHP yahut Uygun Parti bu itirazı yapsa da YSK dinlemeyecektir”
Erdem, seçimlerin mayıs ayında yapılması durumunda muhalefetin yeni seçim kanunuyla gitmeyi kabul edip etmeyeceğine ait soruya şu biçimde karşılık verdi:
“Biz kabul etmesek de fark etmez, Yüksek Seçim Heyeti bunu yapacaktır. Yüksek Seçim Konseyi bunun 6 Nisan’dan daha sonraki yeni seçim kanununa göre yapılacağını söyleyecek. Burada kesin karar Yüksek Seçim Heyeti’nin olduğu için yaptığımız hiç bir itiraz işe yaramıyor zira kanun tanımıyorlar. Aday olamaması konusunda Anayasa hayli açık lakin burada kelam konusu olan seçim kanunu ve YSK’nın sonucu o denli çıkacaktır. Adaylık için bile ‘Ben aday oluyorum’ diye YSK’ya bildirdiğinde Şura ‘Adaylığı geçerlidir ve sizin itirazınız da geçersizdir’ diyecektir. CHP yahut Güzel Parti bu itirazı yapsa da YSK dinlemeyecektir. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çıktı ‘Erdoğan’ın adaylığı önünde hiç bir mahzur yok’ dedi, Yüksek Seçim Heyeti da ondan farklı bir şey söylemeyecektir.”
Bahçeli’ye yanıt
Erdem, Devlet Bahçeli 6’lı masaya “Aday çıkaramıyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında tek yumruk olalım, yeni bir sayfa açalım” davetiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Sayın Bahçeli hangi yeni sayfadan bahsediyor, artık onların defterlerinde sayfa kalmadı, o defterleri karaladılar, o defterler kapkara, ne bir yeni sayfa var ellerinde ne de açabilecekleri yeni bir ümit var. Bu ülkedeki 85 milyonu ümitsizliğe düşürdüler, maalesef ki adaleti ve itimadı büsbütün bitirdiler. Onların hiç bir yeni sayfa açma imkanları yok, genel liderler esasen ilan ettiler, artık 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladılar, kısa mühlet daha sonra adayı belirleyecek ve açıklayacaklardır fakat 26 Ocak’taki 6’lı masa toplantısı 7-8 aydan beri hazırlanan ‘Yol haritası ve ortak siyasetler metni’ ile ilgili olan toplantıdır, her 15 günde bir yapılan rutin süreçtir. Aday belirlendiğinde ise epeyce daha büyük bir tertiple Türkiye’ye tanıtılacaktır.”
Sözcü muharriri Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Fazilet, Altılı Masa’nın daha öncesinden geri verdiği Meclis’te yapılacak bir erken seçimi onaylamayacağı sonucunın akabinde yaşanacaklara ait iddialarını şu biçimde aktardı:
“Bu bir erken seçim değil, şayet seçim vaktinde yapılsaydı 18 Haziran’da yapılmış olacaktı, yalnızca 1 ay evvelce yapılmış bir seçim katiyetle bir erken seçim değildir, Ak Parti’nin kendi başına nazaran belirlediği bir tarihtir. Halihazırdaki Anayasa’ya göre seçim 18 Haziran’dan bir hafta evvel dahi yapılacak olsa bu sonucu ya Meclis yahut Cumhurbaşkanı alacaktı. Meclis’in alması için evvela bizim bu seçimin gerçekten bir ‘erken seçim niteliğinde’ bulunmasına ve yapılmasının vatandaşa, milletimize bir yararının olduğuna inanmamız lazım, artık bu biçimde bir münasebet kalmadı. Biz seçimden bir ay evvelden yapılacak bir seçimi erken seçim olarak görmediğimiz için artık Meclis’in feshedilmesine ve seçime gidilmesine elimizi kaldırmayacağız. bu biçimde Cumhurbaşkanı’nın ne yapması lazım; kendisini feshetmesi lazım ve Recep Tayyip Erdoğan bu manada Meclis’i fesheden birinci cumhurbaşkanı olarak da tarihe geçecek bir manada. Meclis’i feshedecek ve seçimin 14 Mayıs’ta olması kanun çıkarılarak yapılacak.”
Erdem, “Biz Uygun Parti olarak erken seçim sonucunı -14 Mayıs tarihi için- Meclis’in almasına karşıyız, bu istikamette oy vermeyeceğiz, Genel Liderimiz Sayın Akşener’in görüşü de budur” dedi.
“Türkiye 40 yıldan beri birinci kere bu hale geldi, Merkez Bankası’nın kasasını dolar bakımından sıfıra getirdiler!”
Erdem, iktidarı iktisat üzerinden de eleştirdi, “40 yıldan beri birinci kez Türkiye bu duruma düştü, Merkez Bankası’nın kasasını yabancı para, dolar bakımından sıfıra getirdiler. Bu kadar berbat bir iktisat, bu kadar yüksek fiyatlar, bu kadar artırım, bu minimum fiyatla, emekli maaşlarıyla vatandaş inim inim inliyor ve aslına bakarsanız Erdoğan hükümeti seçim iktisadı uyguladığı için Türkiye’nin bütün borçları da seçimden daha sonraya erteliyor, ötürüsıyla bakılırsave geldiğimizde de esasen bu bozulan ekonomiyi düzeltmek için hayli büyük bir çalışma yapacağız fakat başaracağız, mecburuz” diye konuştu.
“CHP yahut Uygun Parti bu itirazı yapsa da YSK dinlemeyecektir”
Erdem, seçimlerin mayıs ayında yapılması durumunda muhalefetin yeni seçim kanunuyla gitmeyi kabul edip etmeyeceğine ait soruya şu biçimde karşılık verdi:
“Biz kabul etmesek de fark etmez, Yüksek Seçim Heyeti bunu yapacaktır. Yüksek Seçim Konseyi bunun 6 Nisan’dan daha sonraki yeni seçim kanununa göre yapılacağını söyleyecek. Burada kesin karar Yüksek Seçim Heyeti’nin olduğu için yaptığımız hiç bir itiraz işe yaramıyor zira kanun tanımıyorlar. Aday olamaması konusunda Anayasa hayli açık lakin burada kelam konusu olan seçim kanunu ve YSK’nın sonucu o denli çıkacaktır. Adaylık için bile ‘Ben aday oluyorum’ diye YSK’ya bildirdiğinde Şura ‘Adaylığı geçerlidir ve sizin itirazınız da geçersizdir’ diyecektir. CHP yahut Güzel Parti bu itirazı yapsa da YSK dinlemeyecektir. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çıktı ‘Erdoğan’ın adaylığı önünde hiç bir mahzur yok’ dedi, Yüksek Seçim Heyeti da ondan farklı bir şey söylemeyecektir.”
Bahçeli’ye yanıt
Erdem, Devlet Bahçeli 6’lı masaya “Aday çıkaramıyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında tek yumruk olalım, yeni bir sayfa açalım” davetiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Sayın Bahçeli hangi yeni sayfadan bahsediyor, artık onların defterlerinde sayfa kalmadı, o defterleri karaladılar, o defterler kapkara, ne bir yeni sayfa var ellerinde ne de açabilecekleri yeni bir ümit var. Bu ülkedeki 85 milyonu ümitsizliğe düşürdüler, maalesef ki adaleti ve itimadı büsbütün bitirdiler. Onların hiç bir yeni sayfa açma imkanları yok, genel liderler esasen ilan ettiler, artık 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladılar, kısa mühlet daha sonra adayı belirleyecek ve açıklayacaklardır fakat 26 Ocak’taki 6’lı masa toplantısı 7-8 aydan beri hazırlanan ‘Yol haritası ve ortak siyasetler metni’ ile ilgili olan toplantıdır, her 15 günde bir yapılan rutin süreçtir. Aday belirlendiğinde ise epeyce daha büyük bir tertiple Türkiye’ye tanıtılacaktır.”