Googolplex ne kadar ?

Selin

New member
Bir Sayının Sınırlarını Zorlayan Merak: Googolplex Üzerine Bir Sohbet

Selam forumdaşlar,

Bugün size, bir süredir aklımı kurcalayan ama bir o kadar da büyüleyen bir kavramdan bahsetmek istiyorum: Googolplex. Evet, kulağa biraz çizgi film gibi geliyor, değil mi? Ama aslında bu kelime, insan zihninin sınırlarını zorlayan bir matematiksel devin adı. Birkaç hafta önce akşam kahvemi içerken izlediğim bir belgeselde bu sayıyı duydum. O kadar akıl almazdı ki, ertesi sabah işe giderken bile aklımdaydı. “Bir sayı bu kadar büyük olabilir mi?” diye kendi kendime sormadan edemedim.

İşte o merak, bu yazının sebebi oldu.

---

Googol Nedir, Googolplex Nedir?

Önce biraz temel atalım.

Matematikte googol, 1’in yanına 100 sıfır koyulmasıyla elde edilen sayıdır.

Yani:

10¹⁰⁰ = 10.0000... (100 sıfır)

Ama Googolplex, bu sayının çok daha uç bir versiyonu:

10^(10¹⁰⁰) — yani bir googol kadar sıfırın yanına yazıldığı bir 1.

Basit gibi görünüyor ama bu sayıyı yazmaya çalışsak…

Evrenin bütün atomlarını mürekkep olarak kullansak, bitmezdi. Çünkü evrendeki toplam atom sayısının yaklaşık 10⁸⁰ civarında olduğu tahmin ediliyor. Yani bir googolplex’i yazmak için evrende yeterli atom bile yok!

---

Bir Sayıdan Fazlası: İnsan Zihninin Sınırı

Googolplex sadece bir sayı değil, insanın hayal gücüyle gerçekliğin sınırında dolaşan bir fikir.

Matematikçi Edward Kasner, 1938’de yeğenine “çok büyük ama sonlu bir sayıya ne ad verelim?” diye sorduğunda, küçük çocuk gülerek “googol!” demiş.

Bu masum kelime, daha sonra Google şirketine bile ilham verecek kadar güçlü bir kavrama dönüştü.

Bir çocuğun oyunu, bir devin adını belirlemişti.

Bir bakıma Googolplex, sadece büyüklüğüyle değil, insan merakının büyüklüğünü temsil ediyor.

İnsanoğlu hep bilinenin ötesini merak etti. Denizlerin sonunu, gökyüzünün ötesini, evrenin başlangıcını… ve bir sayının sınırını bile.

---

Erkeklerin Mantığı, Kadınların Duygusu: Sayıya Bakışın Farkı

Bir gün ofiste öğle arasında bu konuyu açtım.

Arkadaşım Murat, analitik zekâsıyla hemen atladı:

“Yani diyorsun ki, 10 üzeri 10 üzeri 100. Tamam, sonsuz değil, ama pratikte sonsuz gibi. Matematikte bir işe yaramaz, sadece düşünsel bir egzersiz.”

Klasik Murat… Mühendis kafası, çözüm odaklı, verimlilik düşkünü.

Ona göre sayı, bir araçtır; işe yaradığı sürece değerlidir.

Ama aynı sohbete katılan Elif ise bambaşka bir yerden baktı:

“Benim için Googolplex, insanın hayal kurma kapasitesini gösteriyor. Hani bir çocuk ‘en büyük sayı bu!’ der ya, aslında o sayıyı değil, sonsuzluğu hissediyor.”

O an fark ettim ki, kadınlar için bu kavram duygusal bir yerden yankılanıyor:

Googolplex, ölçülemeyenin sembolü.

Erkekler sayının sınırını ararken, kadınlar anlamın derinliğini arıyor.

Belki de bu yüzden bilim ve sanat, ancak bu iki bakış birleştiğinde ilerliyor.

---

Googolplex’i Gerçek Dünya ile Kıyaslamak

Şimdi biraz veriye dayanalım.

Diyelim ki her bir sıfırı 1 mikronluk (yani milimetrenin binde biri) bir alanla yazıyoruz.

Bir googolplex’i yazmak için gereken uzunluk, evrenin çapının katrilyon katrilyon katı olurdu.

Başka bir örnekle:

Eğer her sıfırı yazmak için bir saniye harcasaydık, googolplex’i yazmayı bitirmemiz yaklaşık 10⁹⁰ yıl sürerdi.

Evrenin yaşı? Yaklaşık 13,8 milyar yıl, yani 1,38 × 10¹⁰ yıl.

Googolplex’i yazmak için gereken süre, evrenin yaşının trilyonlarca katı!

Bu noktada insanın aklı karışıyor, değil mi?

Çünkü zihnimiz bu kadar büyüklüğü kavrayamıyor.

İşte Googolplex bu yüzden büyüleyici:

Matematiğin soyutluğu, insanın sınırlı algısıyla çarpışıyor.

---

Googolplex ve Google: Hayalin Gerçeğe Dönüşü

Google adını, işte bu “googol” kavramından alıyor.

Kurucular, “dünyadaki bütün bilgiyi düzenleme” hedefini simgelemek istemişlerdi.

Yani bir bakıma “insan aklının erişebileceği en büyük veri evrenini” hedeflediler.

Bu noktada Googolplex, sadece bir sayı değil, vizyonun bir metaforu oldu.

Her arama, her bilgi kırıntısı, o sonsuz sayının bir sıfırı gibiydi.

Belki de teknoloji dünyası, matematikçilerin yüzyıllar önce kurduğu hayali dijital biçimde gerçekleştirdi.

---

Sayının Arkasında İnsan Hikâyesi

Bir gün lise öğrencisi bir gençle tanıştım. Astronomiyle ilgileniyordu. Sohbet ederken “En büyük sayı nedir?” diye sordu.

Ona Googolplex’ten bahsettim.

Gözleri büyüdü. “O kadar büyük bir şeyi hayal bile edemiyorum,” dedi.

O an anladım ki, önemli olan sayının kendisi değil, merak duygusunun alevlenmesiydi.

Belki de Googolplex’in en güzel yanı budur:

Bir sayıyı değil, insanı düşündürür.

Bir anlığına bile olsa “acaba daha fazlası var mı?” diye sordurur.

---

Googolplex: Sonsuzluğa Dokunan Sayı

Googolplex, aslında sonsuz değildir.

Ama o kadar büyüktür ki, sonsuzluk hissi verir.

Ve belki de bu yüzden, insan zihninin sınırlarını anlamak için mükemmel bir örnektir.

Bilim insanları, evreni anlamaya çalışırken bu tür kavramlarla zihni genişletirler.

Çünkü anlamak, ölçmekten çok daha büyüktür.

---

Peki Sen Ne Düşünüyorsun Forumdaşım?

Bir sayının sadece sayı olmadığını hiç düşündün mü?

Googolplex sence sadece bir matematiksel dev mi, yoksa insan hayal gücünün bir sembolü mü?

Erkekler gibi pratik mi bakarsın sayılara, yoksa kadınlar gibi his ve anlam arar mısın?

Belki de ikisini birleştiren bir yer vardır, tıpkı bilimle hayalin kesiştiği noktada olduğu gibi.

Yorumlarda buluşalım.

Belki de hep birlikte, bir googolplex kadar fikir üretebiliriz.
 
Üst