Fehmi Koru*
İsmi her anıldığında ‘suç örgütü lideri’ deme gereksinimi duyulan Sedat Peker’in bir orta durmuşken bir daha fazla mesai yapmaya başlamasıyla ortalık maşallah yeterli hareketlendi. Her gün sayısız Twitter iletisi okumaktan gözler sıradan yorgun düşüyor.
Onun çalışkanlığı iletilerinde ismi geçenlerin bazısına da fazla mesai yaptırıyor. Peş peşe açıklamalar, kabahat duyuruları, karşı ithamlar geliyor.
Bu ortada iletilerinde yer alan argümanların Peker’e nasıl ulaştığı bir kesim muhakkak olmaya başladı.
Son bildirisinde yayınladığı görüntüyü, tartışmayı başlatan boşanma davasının taraflarından biri şahsen Peker’e göndermiş…
Vaktiyle gazetecilere haber yapsınlar diye eriştirilen hususlar, evraklar ve ispatlar artık Sedat Peker’e yağdırılıyor olmalı.
Gazeteler ve TV kanalları -tabii sadece muhalif cephede yer alanlar- Peker’in iletilerini aktarmakla yetiniyorlar.
İktidara yakın medya -yazarlar ve yorumcular- mesleksel nazaranvlerini bir tarafa bırakarak ülke gündemini kasıp kavuran tez ve ithamları görmezden geliyor.
halbuki artık gazetecilik yapmanın tam vakti.
İddia ve ithamların ne derece gerçekleri yansıttığı, onları taraf olarak birinci ileri sürenlerin bir şeyleri gizleyip gizlemedikleri, anlatılan olayların ne kadarının yasallık sonları içerisinde kaldığı ne kadarının ‘suç’ teşkil ettiği derinden derine araştırılması gereken unsurlar…
Araştırma yapıp gerçeklere ulaşmayı bu alanda bilgi ve maharet sahibi -yani gazeteci- olmayan birinden bekleyemeyiz.
Ortaya atılan argümanların olduğu üzere yansıtılması ise gazetecilik değildir.
Ne yapılmalı?
Bizde Sedat Peker’in iletileriyle gündeme gelen ülkemizdeki kimi yanlışlıklara has bildiriler daha sonrası baş gösteren tartışmaların benzerlerine vakit zaman küresel planda da rastlanıyor.
Hatırlatayım:
Panama belgeleri…
Cennet (Paradise) belgeleri…
Pandora belgeleri…
Dünyayı sarsan ve birtakım ülkelerde hükümetleri düşüren ya da yanlışlıklara imkan sağlayan yasal düzenlemelerin değiştirilmesine yol açan evraklı haberlerin her biri, o yanlışlıkların mağdurları yahut bulundukları pozisyon yardımıyla yanlışlıkların farkına varmış vicdan sahibi şahıslar tarafınca sağlanmıştır.
Gazetecilere…
‘The International Consortium of Investigative Journalists’ isimli kuruluş bünyesindeki çeşitli ülkelerden 300’e yakın araştırmacı gazeteci, kendilerine ulaştırılan evraklar üzerinde aylar süren çalışmalar yürütmüş, daha sonrasında ortaya çıkan tabloyu dört başı mamur haberlere dönüştürerek dünya kamuoyunun dikkatine sunmuşlardır.
Haberlerde ismi geçen her seviyede insan -devlet bakılırsavlisi, siyasetçi, iş insanı- kendilerine yönelik ithamlara karşılık verseler de, haberlerin sağlamlığı o yayınların beklenen sonuca ulaşmasını sağlamıştır.
Fazla uzak sayılmayacak geçmişte, bizde de, gazetecilerin uğraşları kararı olarak medyaya yansıyan yayınlar yardımıyla, kamuoyunun aydınlatılması mümkün olabilmişti.
Günümüzde ise, kamuoyu Sedat Peker’in bildirileri ve onlara yanıt verenler içinde muallakta kalıyor.
Herbiçimde insanların kimi iletilerdeki argüman ve ithamlara kimi de onlara verilen karşılıklara bakarak görüş sahibi oluyor.
bu biçimde durumlarda devreye yargının girmesi beklenir. Sav ve ithamlardan haberdar olan savcılar kendiliklerinden harekete geçerek gerçeğin ortaya çıkmasını sağlar.
Fakat bizde o da olmuyor.
Hiç değilse bu son olaya kadar olmuyordu.
İddia ve ithamların amacındaki kimi isimler ile onların bağlı oldukları kurumların sav sahiplerine karşı kabahat duyuruları yargının sessiz kalmasını artık imkansız kılıyor.
Suç duyurularına muhatap olan savcıların gerçeği ortaya çıkarmak üzere harekete geçmesi gerekir.
Gazetecilik de artık devreye girmeli.
Aralarında geçmişte bir epeyce kıymetli olayı ortaya çıkarmada muvaffakiyetleri görülmüşlerin de bulunduğu hiç de az sayıda olmayan meslektaş, son senelerda, çeşitli sebeplerle, medya dışı kaldı, mesleğini icra edemez hale geldi.
Bunlardan hareketle gazetecilik titizliğiyle başlatılacak çalışmaların medyaya yansımasıyla kamuoyunu aydınlatma bakılırsavinin sahibi meslek erbabı gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Kimse argüman ve ithamları suskunlukla karşılayamaz, kimse sessiz kalamaz.
Siyasiler de, şu anda ortalığa dökülen kendilerini ilgilendiren argümanların, yarın karşılarına ‘iddianame’ olarak çıkabileceğinin farkında olmalılar.
Bu gelişmeyi başlatan Sedat Peker bir orta durdurulmuştu, lakin artık durdurulsa da, bu yapılan herbiçimde işe yaramaz. Argümanlar ortada.
İddiaların devamı da gelecek üzere.
Ortalığa dökülen pislikler ülkeyi yaşanmaz hale getiriyor.
Pisliklerle yaşanmaz zira.
Şarkıcıları cezaevine göndermekle de üzerleri örtülemez pisliklerin…
Gerçekleri öğrenmek her insanın hakkı.
Her iletide kendilerinden ‘‘Namusları maaşları kadar olan’’ diye kelam edilen gazetecilerin de gorevi…
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
İsmi her anıldığında ‘suç örgütü lideri’ deme gereksinimi duyulan Sedat Peker’in bir orta durmuşken bir daha fazla mesai yapmaya başlamasıyla ortalık maşallah yeterli hareketlendi. Her gün sayısız Twitter iletisi okumaktan gözler sıradan yorgun düşüyor.
Onun çalışkanlığı iletilerinde ismi geçenlerin bazısına da fazla mesai yaptırıyor. Peş peşe açıklamalar, kabahat duyuruları, karşı ithamlar geliyor.
Bu ortada iletilerinde yer alan argümanların Peker’e nasıl ulaştığı bir kesim muhakkak olmaya başladı.
Son bildirisinde yayınladığı görüntüyü, tartışmayı başlatan boşanma davasının taraflarından biri şahsen Peker’e göndermiş…
Vaktiyle gazetecilere haber yapsınlar diye eriştirilen hususlar, evraklar ve ispatlar artık Sedat Peker’e yağdırılıyor olmalı.
Gazeteler ve TV kanalları -tabii sadece muhalif cephede yer alanlar- Peker’in iletilerini aktarmakla yetiniyorlar.
İktidara yakın medya -yazarlar ve yorumcular- mesleksel nazaranvlerini bir tarafa bırakarak ülke gündemini kasıp kavuran tez ve ithamları görmezden geliyor.
halbuki artık gazetecilik yapmanın tam vakti.
İddia ve ithamların ne derece gerçekleri yansıttığı, onları taraf olarak birinci ileri sürenlerin bir şeyleri gizleyip gizlemedikleri, anlatılan olayların ne kadarının yasallık sonları içerisinde kaldığı ne kadarının ‘suç’ teşkil ettiği derinden derine araştırılması gereken unsurlar…
Araştırma yapıp gerçeklere ulaşmayı bu alanda bilgi ve maharet sahibi -yani gazeteci- olmayan birinden bekleyemeyiz.
Ortaya atılan argümanların olduğu üzere yansıtılması ise gazetecilik değildir.
Ne yapılmalı?
Bizde Sedat Peker’in iletileriyle gündeme gelen ülkemizdeki kimi yanlışlıklara has bildiriler daha sonrası baş gösteren tartışmaların benzerlerine vakit zaman küresel planda da rastlanıyor.
Hatırlatayım:
Panama belgeleri…
Cennet (Paradise) belgeleri…
Pandora belgeleri…
Dünyayı sarsan ve birtakım ülkelerde hükümetleri düşüren ya da yanlışlıklara imkan sağlayan yasal düzenlemelerin değiştirilmesine yol açan evraklı haberlerin her biri, o yanlışlıkların mağdurları yahut bulundukları pozisyon yardımıyla yanlışlıkların farkına varmış vicdan sahibi şahıslar tarafınca sağlanmıştır.
Gazetecilere…
‘The International Consortium of Investigative Journalists’ isimli kuruluş bünyesindeki çeşitli ülkelerden 300’e yakın araştırmacı gazeteci, kendilerine ulaştırılan evraklar üzerinde aylar süren çalışmalar yürütmüş, daha sonrasında ortaya çıkan tabloyu dört başı mamur haberlere dönüştürerek dünya kamuoyunun dikkatine sunmuşlardır.
Haberlerde ismi geçen her seviyede insan -devlet bakılırsavlisi, siyasetçi, iş insanı- kendilerine yönelik ithamlara karşılık verseler de, haberlerin sağlamlığı o yayınların beklenen sonuca ulaşmasını sağlamıştır.
Fazla uzak sayılmayacak geçmişte, bizde de, gazetecilerin uğraşları kararı olarak medyaya yansıyan yayınlar yardımıyla, kamuoyunun aydınlatılması mümkün olabilmişti.
Günümüzde ise, kamuoyu Sedat Peker’in bildirileri ve onlara yanıt verenler içinde muallakta kalıyor.
Herbiçimde insanların kimi iletilerdeki argüman ve ithamlara kimi de onlara verilen karşılıklara bakarak görüş sahibi oluyor.
bu biçimde durumlarda devreye yargının girmesi beklenir. Sav ve ithamlardan haberdar olan savcılar kendiliklerinden harekete geçerek gerçeğin ortaya çıkmasını sağlar.
Fakat bizde o da olmuyor.
Hiç değilse bu son olaya kadar olmuyordu.
İddia ve ithamların amacındaki kimi isimler ile onların bağlı oldukları kurumların sav sahiplerine karşı kabahat duyuruları yargının sessiz kalmasını artık imkansız kılıyor.
Suç duyurularına muhatap olan savcıların gerçeği ortaya çıkarmak üzere harekete geçmesi gerekir.
Gazetecilik de artık devreye girmeli.
Aralarında geçmişte bir epeyce kıymetli olayı ortaya çıkarmada muvaffakiyetleri görülmüşlerin de bulunduğu hiç de az sayıda olmayan meslektaş, son senelerda, çeşitli sebeplerle, medya dışı kaldı, mesleğini icra edemez hale geldi.
Bunlardan hareketle gazetecilik titizliğiyle başlatılacak çalışmaların medyaya yansımasıyla kamuoyunu aydınlatma bakılırsavinin sahibi meslek erbabı gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Kimse argüman ve ithamları suskunlukla karşılayamaz, kimse sessiz kalamaz.
Siyasiler de, şu anda ortalığa dökülen kendilerini ilgilendiren argümanların, yarın karşılarına ‘iddianame’ olarak çıkabileceğinin farkında olmalılar.
Bu gelişmeyi başlatan Sedat Peker bir orta durdurulmuştu, lakin artık durdurulsa da, bu yapılan herbiçimde işe yaramaz. Argümanlar ortada.
İddiaların devamı da gelecek üzere.
Ortalığa dökülen pislikler ülkeyi yaşanmaz hale getiriyor.
Pisliklerle yaşanmaz zira.
Şarkıcıları cezaevine göndermekle de üzerleri örtülemez pisliklerin…
Gerçekleri öğrenmek her insanın hakkı.
Her iletide kendilerinden ‘‘Namusları maaşları kadar olan’’ diye kelam edilen gazetecilerin de gorevi…
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.