Fehmi Koru*
Senegal ulusal ekibinin İngiltere’ye yenilip dünya kupasından elenmesine maçları televizyondan izleyen futbolseverlerin üzüldüğünü sanıyorum. Şahsen ben üzülüyorum.
Maçları boyunca tribünlerde göz zevkini okşayan şovlar yapan Senegallilerden yoksun kalınacağı için…
Hepsi bir tertip ve rengarenk giyinmiş, yüzleri boyalı, bir an bile yerinde duramayan ve yanlarında bulunan müzisyenlerin çalgı ritmine uygun daima eşgüdüm biçimde hareketler yapan Senegal taraftarlarını bundan bu biçimde goremeyeceğiz.
Meğer Senegal devletiyle başşehir belediyesinin paralı elemanları imiş Senegalli seyirciler…
Yoklukları tribünler için büyük eksiklik…
Benzer bir durum ABD futbol grubunun elenmesi için de kelam konusu…
ABD’nin maçlarında da, Senegal taraftarları üzere giysileriyle aşikâr olmasa bile, disiplinli bir taraftar kümesinin dayanağı kendini belirli ediyordu. Adeta bir orkestra takviyesi var üzereydi.
Hiç değilse ben o denli hissediyordum.
Yanlış değilmiş hissim. Katar’daki Amerikan hava üssünde nazaranvli binlerce askerden futbol meraklıları, ülkelerinin kadrosunu desteklemek için, stadyum stadyum gezmektelermiş… Üssün bandosunun müzisyen mensuplarıyla beraber…
Kulağıma gelen nizamlı ses dayanağı bandocuların katkısıymış…
seneler evvel, 11 Eylül (2001) taarruzları daha sonrasında, hareketçilerin büyük kısmının kendi vatandaşları olduğunu lisanlarına dolayan medyanın yayınları daha sonrasında ABD’ye baş tutmaları gerektiğinde, Suudi Arabistan idaresi, Amerikan askerlerinin kıymetli bir ölçüsünün ülkelerini terk etmelerini istedi.
İşte bu biçimde, Katar, oradan ayrılacak askerlerine mesken sahipliği yapabileceğini Washington’a iletmişti.
Ülkenin başşehri Doha’nın güneybatısında el-Udeid hava üssü o denli kuruldu. Afganistan, Irak ve Suriye’de operasyonlar devam ederken üstteki Amerikan askeri sayısı bir orta 10 binin üzerine de çıkmıştı. Joe Biden’in “Bölgeden askerimizi çekiyorum” demesiyle Katar’daki üs boşaltılmadı, lakin asker sayısı 8 bine düşürüldü.
Association Press (AP) haber ajansının muhabirleri, Amerikan ulusal ekibinin maçlarını izlemek üzere Katar’a gelmişken, ülkelerinin askeri üssüne de uğramış ve hem üssü dolaşmış birebir vakitte kumandanlarla görüşmüş, akabinde izlenimlerini haberleştirmişler.
Ben de o geniş haberden askeri bandonun maç destekçiliği yaptığını öğrenmiş oldum.
Haberde öbür detaylar da var.
Bölgede sıcak çatışmalar devam ediyor. Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de.
en çok kullanılan atak aracı da İHA’lar. İnsansız hava araçları. Ucuz oldukları için bütün örgütler yerli-yabancı devletlerin silahlı güçlerine karşı İHA’ları yaygın halde kullanmaktalar. Devletler ise, İHA ataklarına yerden havaya füze sistemleriyle karşılık veriyorlar.
Çok kıymetli o sistemler…
Suudi Arabistan o hedefle Patriot füzeleri kullanıyormuş, Yemen’de Huthiler’in üzerlerine gönderdiği İHA akınlarını karşılamak için. Füzelerin tanesi 3 milyon dolarmış.
Bin dolarlık İHA’ları def etmek için 3 milyon dolarlık füze atılıyor…
Üstte görüştükleri kumandanlar, AP muhabirlerine, Suudi Arabistan’ın elindeki füze yığınağının azaldığını da söylemişler.
Geçmişte el-Udeid üssünde herbiri 32 milyon dolara mal olmuş MQ-9 Reaper İHA’ları kullanılmaktaymış…
“Amerikalılar güçlü, ne olacak?” diye düşünenler yanılırlar. Üs için yapılan bütün harcamaları Katar devleti karşılamaktaymış. 2003 yılından bu yana tam 8 milyar dolar Katar hazinesinden üs için harcanmış. AP muhabirleri oraya uğradıklarında, orijinal barakalarla ve kantinlerle karşılaşmışlar. Yetkililer, “Daha diğer binalar da yapılacak” bilgisini vermişler.
Gazeteciler, askerlerin ülke hasreti çekmelerini önlemek üzere, üstte, Burger King ve Pizza Hut üzere yiyecek-içecek tesisleri bulunduğunu da haberlerine eklemişler…
Üs ABD’nin geniş Ortadoğu bölgesindeki Amerikan askeri varlığı olarak oluşturulmuş Merkezi Komuta (Central Command) için hayati değerde. Central Command Amerikan yüklü, lakin İsrailli kumandanların da katkısı olduğunu Jerusalem Post’ta çıkan haberlerden hatırlıyorum.
Ayrıca ülkede İngiltere’nin hava kuvvetlerinin varlığı da kelam konusu.
[Türkiye’nin de Katar’da bir üssü ve az sayıda olmayan askeri varlığı var; lakin AP haberinde bundan hiç kelam edilmiyor.]
İHA’larla baş etmek için kıymetli füzeler yerine ucuza mal olan öteki savunma sistemlerini devreye sokmak üzere üstte bir bakılırsav gücü kurulduğunu da söylemiş kumandanlar ve bunun ülkelerinin bölgedeki askeri varlığının daha uzun yıllar devam edeceği manası taşıdığını da söz etmişler.
her neyse, bu detaylardan daha sonra bir daha Amerikan askerlerinin dünya kupasına katılan ulusal gruplarını destekleme eforlarına döneyim.
Gazeteciler üstte dolaşırken dünya kupasıyla ilgili Arapça duyurular görmüşler. Konuştukları yetkililer, vakitleri müsait olduğunda, Amerikalı futbolcuları yalnız bırakmamak için, Katar’daki sekiz stadyum içinde mekik dokuduklarını anlatmışlar. Görüştükleri askerlerden biri, bu biçimdea kadar tam 7 maçı tribünden izlemesiyle övünmüş.
İlk çeşitte ABD ile İran ulusal grupları karşılaşırken çok kalabalık biçimde statta oldukları anlaşılıyor Amerikan askerlerinin… Bir bayan asker de, Yzb. Kayshell Trudell, tribündeymiş o gün. Hava kuvvetleri bandosuyla birlikte. “Biz nasıl burada kalbimiz ve ruhumuzu vazifeye tahsis ediyorsak, alandakilerin de motamot bizim üzere kalp ve ruhlarıyla gayret ettiklerini görmek beni heyecanlandırdı” demiş Yzb. Kayshell.
O gün ABD İran’ı 1-0 mağlup etmişti.
Aynı bayan kumandan, bir gün daha sonra yapılacak Hollanda maçına ülkesinin renkleriyle donanarak gideceğini de söylemiş.
Hollanda ABD’yi yenerek turnuvadan elemeyi başardı o gün.
Senegal korosu ile çalgıcıları artık tribünlerde olmayacak. Amerikan hava üssünün bandosu da. Bugünden itibaren renkten ve ahenkli sesten yoksun müsabakalara hazır olmak lazım.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Senegal ulusal ekibinin İngiltere’ye yenilip dünya kupasından elenmesine maçları televizyondan izleyen futbolseverlerin üzüldüğünü sanıyorum. Şahsen ben üzülüyorum.
Maçları boyunca tribünlerde göz zevkini okşayan şovlar yapan Senegallilerden yoksun kalınacağı için…
Hepsi bir tertip ve rengarenk giyinmiş, yüzleri boyalı, bir an bile yerinde duramayan ve yanlarında bulunan müzisyenlerin çalgı ritmine uygun daima eşgüdüm biçimde hareketler yapan Senegal taraftarlarını bundan bu biçimde goremeyeceğiz.
Meğer Senegal devletiyle başşehir belediyesinin paralı elemanları imiş Senegalli seyirciler…
Yoklukları tribünler için büyük eksiklik…
Benzer bir durum ABD futbol grubunun elenmesi için de kelam konusu…
ABD’nin maçlarında da, Senegal taraftarları üzere giysileriyle aşikâr olmasa bile, disiplinli bir taraftar kümesinin dayanağı kendini belirli ediyordu. Adeta bir orkestra takviyesi var üzereydi.
Hiç değilse ben o denli hissediyordum.
Yanlış değilmiş hissim. Katar’daki Amerikan hava üssünde nazaranvli binlerce askerden futbol meraklıları, ülkelerinin kadrosunu desteklemek için, stadyum stadyum gezmektelermiş… Üssün bandosunun müzisyen mensuplarıyla beraber…
Kulağıma gelen nizamlı ses dayanağı bandocuların katkısıymış…
seneler evvel, 11 Eylül (2001) taarruzları daha sonrasında, hareketçilerin büyük kısmının kendi vatandaşları olduğunu lisanlarına dolayan medyanın yayınları daha sonrasında ABD’ye baş tutmaları gerektiğinde, Suudi Arabistan idaresi, Amerikan askerlerinin kıymetli bir ölçüsünün ülkelerini terk etmelerini istedi.
İşte bu biçimde, Katar, oradan ayrılacak askerlerine mesken sahipliği yapabileceğini Washington’a iletmişti.
Ülkenin başşehri Doha’nın güneybatısında el-Udeid hava üssü o denli kuruldu. Afganistan, Irak ve Suriye’de operasyonlar devam ederken üstteki Amerikan askeri sayısı bir orta 10 binin üzerine de çıkmıştı. Joe Biden’in “Bölgeden askerimizi çekiyorum” demesiyle Katar’daki üs boşaltılmadı, lakin asker sayısı 8 bine düşürüldü.
Association Press (AP) haber ajansının muhabirleri, Amerikan ulusal ekibinin maçlarını izlemek üzere Katar’a gelmişken, ülkelerinin askeri üssüne de uğramış ve hem üssü dolaşmış birebir vakitte kumandanlarla görüşmüş, akabinde izlenimlerini haberleştirmişler.
Ben de o geniş haberden askeri bandonun maç destekçiliği yaptığını öğrenmiş oldum.
Haberde öbür detaylar da var.
Bölgede sıcak çatışmalar devam ediyor. Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de.
en çok kullanılan atak aracı da İHA’lar. İnsansız hava araçları. Ucuz oldukları için bütün örgütler yerli-yabancı devletlerin silahlı güçlerine karşı İHA’ları yaygın halde kullanmaktalar. Devletler ise, İHA ataklarına yerden havaya füze sistemleriyle karşılık veriyorlar.
Çok kıymetli o sistemler…
Suudi Arabistan o hedefle Patriot füzeleri kullanıyormuş, Yemen’de Huthiler’in üzerlerine gönderdiği İHA akınlarını karşılamak için. Füzelerin tanesi 3 milyon dolarmış.
Bin dolarlık İHA’ları def etmek için 3 milyon dolarlık füze atılıyor…
Üstte görüştükleri kumandanlar, AP muhabirlerine, Suudi Arabistan’ın elindeki füze yığınağının azaldığını da söylemişler.
Geçmişte el-Udeid üssünde herbiri 32 milyon dolara mal olmuş MQ-9 Reaper İHA’ları kullanılmaktaymış…
“Amerikalılar güçlü, ne olacak?” diye düşünenler yanılırlar. Üs için yapılan bütün harcamaları Katar devleti karşılamaktaymış. 2003 yılından bu yana tam 8 milyar dolar Katar hazinesinden üs için harcanmış. AP muhabirleri oraya uğradıklarında, orijinal barakalarla ve kantinlerle karşılaşmışlar. Yetkililer, “Daha diğer binalar da yapılacak” bilgisini vermişler.
Gazeteciler, askerlerin ülke hasreti çekmelerini önlemek üzere, üstte, Burger King ve Pizza Hut üzere yiyecek-içecek tesisleri bulunduğunu da haberlerine eklemişler…
Üs ABD’nin geniş Ortadoğu bölgesindeki Amerikan askeri varlığı olarak oluşturulmuş Merkezi Komuta (Central Command) için hayati değerde. Central Command Amerikan yüklü, lakin İsrailli kumandanların da katkısı olduğunu Jerusalem Post’ta çıkan haberlerden hatırlıyorum.
Ayrıca ülkede İngiltere’nin hava kuvvetlerinin varlığı da kelam konusu.
[Türkiye’nin de Katar’da bir üssü ve az sayıda olmayan askeri varlığı var; lakin AP haberinde bundan hiç kelam edilmiyor.]
İHA’larla baş etmek için kıymetli füzeler yerine ucuza mal olan öteki savunma sistemlerini devreye sokmak üzere üstte bir bakılırsav gücü kurulduğunu da söylemiş kumandanlar ve bunun ülkelerinin bölgedeki askeri varlığının daha uzun yıllar devam edeceği manası taşıdığını da söz etmişler.
her neyse, bu detaylardan daha sonra bir daha Amerikan askerlerinin dünya kupasına katılan ulusal gruplarını destekleme eforlarına döneyim.
Gazeteciler üstte dolaşırken dünya kupasıyla ilgili Arapça duyurular görmüşler. Konuştukları yetkililer, vakitleri müsait olduğunda, Amerikalı futbolcuları yalnız bırakmamak için, Katar’daki sekiz stadyum içinde mekik dokuduklarını anlatmışlar. Görüştükleri askerlerden biri, bu biçimdea kadar tam 7 maçı tribünden izlemesiyle övünmüş.
İlk çeşitte ABD ile İran ulusal grupları karşılaşırken çok kalabalık biçimde statta oldukları anlaşılıyor Amerikan askerlerinin… Bir bayan asker de, Yzb. Kayshell Trudell, tribündeymiş o gün. Hava kuvvetleri bandosuyla birlikte. “Biz nasıl burada kalbimiz ve ruhumuzu vazifeye tahsis ediyorsak, alandakilerin de motamot bizim üzere kalp ve ruhlarıyla gayret ettiklerini görmek beni heyecanlandırdı” demiş Yzb. Kayshell.
O gün ABD İran’ı 1-0 mağlup etmişti.
Aynı bayan kumandan, bir gün daha sonra yapılacak Hollanda maçına ülkesinin renkleriyle donanarak gideceğini de söylemiş.
Hollanda ABD’yi yenerek turnuvadan elemeyi başardı o gün.
Senegal korosu ile çalgıcıları artık tribünlerde olmayacak. Amerikan hava üssünün bandosu da. Bugünden itibaren renkten ve ahenkli sesten yoksun müsabakalara hazır olmak lazım.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.