Fehmi Koru*
Ali Bayramoğlu (Karar) bugünkü yazısının başlığından “İYİ Parti ne yapacak?” hayati sorusunu soruyor ve değişik senaryolar üzerinde durduktan daha sonra, Meral Akşener’in partisinin önündeki seçenekleri ikiye indirgiyor.
Ona bakılırsa, ya kurucularından olduğu masanın öteki üyeleriyle bir arada Kemal Kılıçdaroğlu ismine onay verecek DÜZGÜN Parti ya da oldukçalu aday tezi üzerinde ısrar ederek başka bir aday çıkaracak… Yazısını, “Umarız 2018’de olduğu üzere, olmayan bir gücü var iseyarak hareket etmezler. Parti çıkarı ile demokratik yarar içinde ikinciyi tercih ederler” temennisiyle bitirmiş Karar gazetesi müellifi.
Günümüz siyasi ortamında, muhalefet etraflarının, DÜZGÜN Parti ile ilgili olarak, sonunda nasıl bir tutum belirleyeceğini merak ettiği en değerli mevzu bu.
Sanıyorum, iktidar cephesi de tıpkı meraktadır.
Bir adım daha ileri giderek şunu da söyleyebilirim: UYGUN Parti’de idare kademelerinde yer alanlar bile, partilerinin aday belirlemede alacağı en son hali, en az başkaları kadar merak ediyorlarsa hiç şaşırmam.
Orada başlar karışık.
Kafaları karıştıran bir öteki nokta, çabucak hemen partisi siyasi hayata yeni girmişken önüne gelen emsal bir olayda Meral Akşener’in takındığı hal. 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, muhalefetin öteki ögeleri bir çatı aday arayışına girişmiş ve uygun bir formül üzerinde buluşmuşken, kendisi başta taraf göründüğü biçimde, seçilebileceği teziyle daha sonradan “Ben adayım” diye ortaya atılmış ve ittifak arayışını boşa çıkartmıştı.
bir daha o denli davranacakmış üzere yorumlanmaya müsait bir tutum içerisinde artık de Akşener…
Önceki seçimde -2018 cumhurbaşkanlığı seçimi- aday oldu ve seçilebileceği tezi sandıkta doğrulanmadı fakat ÂLÂ Parti o günden bugüne sıradan yol aldı. berabern ayrılması GÜZEL Parti’nin aleyhine olmadığı üzere Akşener’in liderlik gücünü de olumlu etkiledi.
Dışarıdan bakanlar, Akşener’in bu sefer da partisinin ve kendisinin kısa devir menfaatini gözeterek misal bir hal alabileceğini düşünebilir.
Ben de Ali Bayramoğlu üzere o fikrin gerçek olduğunu sanmıyorum.
İki seçim içinde önemli farklar var ve bu kere ittifaktan ayrılması YETERLİ Parti’ye ve Akşener’e yaramayabilir.
Yaramayacaktır.
İttifak dışına düşenin halkın muhalif bölümünün gözünden düşmesi ve bunun sandığa yansıması ihtimali büyük.
“İYİ Parti ne yapacak?” sorusunu “Meral Akşener ne yapacak?” haline çevirip yanıt aramak bana daha gerçek görünüyor.
Aramaya başlayalım.
Meral Akşener sürecin en başında, kendisinin cumhurbaşkanlığında gözü olmadığını, kesin maksat parlamenter sisteme geçmek olduğuna göre, o hedef gerçekleştiğinde başbakanlık bakılırsavini üstlenmeye talip olduğunu deklare etti.
Bu bir data.
Akşener’in partisinin bu seçimde Meclis’te şimdikinden daha kuvvetli temsil hakkı elde edeceğine inandığı da bir öbür data. Sandıktan YETERLİ Parti’nin öteki partilerin -CHP’nin de- önünde çıkacağı beklentisi var Akşener’de.
Kendisinin bu inancını destekleyen kamuoyu yoklamaları da yok değil ve galiba Akşener onlara partisini önde göstermeyen araştırmalardan daha fazla güveniyor.
Dışa verdiği izlenim bu.
Partisini bugünkü gücünden daha ileride gördüğü üzere, Millet İttifakı’nın CHP haricindeki paydaşlarının seçmen üstündeki yüklerini fazla önemsemediğini de belirli ediyor YETERLİ Parti önderi. Kendisi bu açıklıkta söylemese de partisinden kimi isimler vakit zaman o görüşü seslendiriyorlar.
İçlerinden birinin aday olarak belirlenmesi ve başka başkanların de seçim daha sonrasında yeni cumhurbaşkanı tarafınca cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmaları formülüne, Akşener’in sıcak yaklaşmadığı da sır değil.
Cumhurbaşkanı, seçildikten daha sonra, tek bir yardımcı atamalı ve o da kendisi olmalı; beklentisi bu.
Baktığım pencereden gördüğüm, başkalarına uygun bir öbür vazife alanı bulunarak masayı bu formüle razı edebilirse, Meral Akşener için, masanın cumhurbaşkanı adayının kimliği fazla değerli değil. Kemal Kılıçdaroğlu’na bu biçimde onay verebilir.
Ya öbür önderler buna razı olmazlar ve adayları seçildiği takdirde kendilerini yardımcıları olarak atamasında ısrarcı olur ve bunu yazılı mutabakatla sağlama almaya kalkarlarsa ne olacak?
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul mü edecek Akşener?
Ayrı aday çıkarma yoluna mı gidecek?
CHP içerisinden Kılıçdaroğlu haricinde birinin ismini mi söylem edecek?
Görüldüğü üzere, ÂLÂ Parti başkanı Meral Akşener’in önünde ikiden daha fazla seçenek bulunuyor.
En az dört seçenek: Kendisinin tek cumhurbaşkanı yardımcısı olduğu durumda Kılıçdaroğlu… Farklı aday çıkarma… CHP içerisinden ismini şahsen öne süreceği bir başkası… Sonuncusu da, kayıtsız kuralsız Kılıçdaroğlu…
Seçenekler bunlar…
Tabii, masada birlikte bulunduğu başkanların karşı isim teklifleri de olabilir; o da hepsinin önünde beşinci bir seçenek…
Muhalefetin önüne bugünkünden de daha önemli bir iktidara erişme ve cumhurbaşkanını belirleme fırsatı 2018 seçiminde geçmişti; Meral Akşener o fırsatı partisinin ve başkan olarak kendisinin gücünü artırmayı yeğleyecek halde değerlendirmişti.
Diğerlerinden başka bir yol izleyerek…
Her ne kadar Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında bu kere başka bir yol tutturmalarının GÜZEL Parti aleyhine olacağı ihtimalini hatırlatmış olsa da, Meral Akşener artık de tıpkı yolu tutabilir.
İktidar cephesi de ondan bunu bekliyor.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Ali Bayramoğlu (Karar) bugünkü yazısının başlığından “İYİ Parti ne yapacak?” hayati sorusunu soruyor ve değişik senaryolar üzerinde durduktan daha sonra, Meral Akşener’in partisinin önündeki seçenekleri ikiye indirgiyor.
Ona bakılırsa, ya kurucularından olduğu masanın öteki üyeleriyle bir arada Kemal Kılıçdaroğlu ismine onay verecek DÜZGÜN Parti ya da oldukçalu aday tezi üzerinde ısrar ederek başka bir aday çıkaracak… Yazısını, “Umarız 2018’de olduğu üzere, olmayan bir gücü var iseyarak hareket etmezler. Parti çıkarı ile demokratik yarar içinde ikinciyi tercih ederler” temennisiyle bitirmiş Karar gazetesi müellifi.
Günümüz siyasi ortamında, muhalefet etraflarının, DÜZGÜN Parti ile ilgili olarak, sonunda nasıl bir tutum belirleyeceğini merak ettiği en değerli mevzu bu.
Sanıyorum, iktidar cephesi de tıpkı meraktadır.
Bir adım daha ileri giderek şunu da söyleyebilirim: UYGUN Parti’de idare kademelerinde yer alanlar bile, partilerinin aday belirlemede alacağı en son hali, en az başkaları kadar merak ediyorlarsa hiç şaşırmam.
Orada başlar karışık.
Kafaları karıştıran bir öteki nokta, çabucak hemen partisi siyasi hayata yeni girmişken önüne gelen emsal bir olayda Meral Akşener’in takındığı hal. 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, muhalefetin öteki ögeleri bir çatı aday arayışına girişmiş ve uygun bir formül üzerinde buluşmuşken, kendisi başta taraf göründüğü biçimde, seçilebileceği teziyle daha sonradan “Ben adayım” diye ortaya atılmış ve ittifak arayışını boşa çıkartmıştı.
bir daha o denli davranacakmış üzere yorumlanmaya müsait bir tutum içerisinde artık de Akşener…
Önceki seçimde -2018 cumhurbaşkanlığı seçimi- aday oldu ve seçilebileceği tezi sandıkta doğrulanmadı fakat ÂLÂ Parti o günden bugüne sıradan yol aldı. berabern ayrılması GÜZEL Parti’nin aleyhine olmadığı üzere Akşener’in liderlik gücünü de olumlu etkiledi.
Dışarıdan bakanlar, Akşener’in bu sefer da partisinin ve kendisinin kısa devir menfaatini gözeterek misal bir hal alabileceğini düşünebilir.
Ben de Ali Bayramoğlu üzere o fikrin gerçek olduğunu sanmıyorum.
İki seçim içinde önemli farklar var ve bu kere ittifaktan ayrılması YETERLİ Parti’ye ve Akşener’e yaramayabilir.
Yaramayacaktır.
İttifak dışına düşenin halkın muhalif bölümünün gözünden düşmesi ve bunun sandığa yansıması ihtimali büyük.
“İYİ Parti ne yapacak?” sorusunu “Meral Akşener ne yapacak?” haline çevirip yanıt aramak bana daha gerçek görünüyor.
Aramaya başlayalım.
Meral Akşener sürecin en başında, kendisinin cumhurbaşkanlığında gözü olmadığını, kesin maksat parlamenter sisteme geçmek olduğuna göre, o hedef gerçekleştiğinde başbakanlık bakılırsavini üstlenmeye talip olduğunu deklare etti.
Bu bir data.
Akşener’in partisinin bu seçimde Meclis’te şimdikinden daha kuvvetli temsil hakkı elde edeceğine inandığı da bir öbür data. Sandıktan YETERLİ Parti’nin öteki partilerin -CHP’nin de- önünde çıkacağı beklentisi var Akşener’de.
Kendisinin bu inancını destekleyen kamuoyu yoklamaları da yok değil ve galiba Akşener onlara partisini önde göstermeyen araştırmalardan daha fazla güveniyor.
Dışa verdiği izlenim bu.
Partisini bugünkü gücünden daha ileride gördüğü üzere, Millet İttifakı’nın CHP haricindeki paydaşlarının seçmen üstündeki yüklerini fazla önemsemediğini de belirli ediyor YETERLİ Parti önderi. Kendisi bu açıklıkta söylemese de partisinden kimi isimler vakit zaman o görüşü seslendiriyorlar.
İçlerinden birinin aday olarak belirlenmesi ve başka başkanların de seçim daha sonrasında yeni cumhurbaşkanı tarafınca cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmaları formülüne, Akşener’in sıcak yaklaşmadığı da sır değil.
Cumhurbaşkanı, seçildikten daha sonra, tek bir yardımcı atamalı ve o da kendisi olmalı; beklentisi bu.
Baktığım pencereden gördüğüm, başkalarına uygun bir öbür vazife alanı bulunarak masayı bu formüle razı edebilirse, Meral Akşener için, masanın cumhurbaşkanı adayının kimliği fazla değerli değil. Kemal Kılıçdaroğlu’na bu biçimde onay verebilir.
Ya öbür önderler buna razı olmazlar ve adayları seçildiği takdirde kendilerini yardımcıları olarak atamasında ısrarcı olur ve bunu yazılı mutabakatla sağlama almaya kalkarlarsa ne olacak?
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul mü edecek Akşener?
Ayrı aday çıkarma yoluna mı gidecek?
CHP içerisinden Kılıçdaroğlu haricinde birinin ismini mi söylem edecek?
Görüldüğü üzere, ÂLÂ Parti başkanı Meral Akşener’in önünde ikiden daha fazla seçenek bulunuyor.
En az dört seçenek: Kendisinin tek cumhurbaşkanı yardımcısı olduğu durumda Kılıçdaroğlu… Farklı aday çıkarma… CHP içerisinden ismini şahsen öne süreceği bir başkası… Sonuncusu da, kayıtsız kuralsız Kılıçdaroğlu…
Seçenekler bunlar…
Tabii, masada birlikte bulunduğu başkanların karşı isim teklifleri de olabilir; o da hepsinin önünde beşinci bir seçenek…
Muhalefetin önüne bugünkünden de daha önemli bir iktidara erişme ve cumhurbaşkanını belirleme fırsatı 2018 seçiminde geçmişti; Meral Akşener o fırsatı partisinin ve başkan olarak kendisinin gücünü artırmayı yeğleyecek halde değerlendirmişti.
Diğerlerinden başka bir yol izleyerek…
Her ne kadar Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında bu kere başka bir yol tutturmalarının GÜZEL Parti aleyhine olacağı ihtimalini hatırlatmış olsa da, Meral Akşener artık de tıpkı yolu tutabilir.
İktidar cephesi de ondan bunu bekliyor.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.