“Sansür yasası”nın Meclis’te görüşmelerine devam edilirken iktidar yeni infaz düzenlemesi yapıyor. AKP’nin üzerinde çalıştığı düzenlemeye bakılırsa iki yılın altındaki kimi cürümler da “ceza ertelemesi” kapsamından çıkarılacak. Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Ruşen Gültekin, ‘tamamlayıcı’ tesiri olacak öteki düzenleme ile cezanın caydırıcılığının ‘muhaliflere caydırıcılık’ halini alacağına dikkati çekti Gültekin, “Bu iki düzenleme hayata geçerse, başta gazeteciler olmak üzere muhalifler daima mahpusa girip çıkacak” dedi. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş de, “Dezenformasyon maddesine eklenecek olan yeni infaz düzenlemesi ile gazetecilerin mahpus yatması garanti altına alınmış olacak” diye uyardı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçen günlerde İzmir’de deklare ettiğı yeni infaz düzenlemesine göre, “ceza ertelemesi ve kontrollü serbestlik” üzere uygulamalar bir daha belirlenecek. Buna nazaran de iki yılın altındaki kimi kabahatler da “ceza ertelemesi” kapsamından çıkarılacak. Cürüm işleyenler de “belli bir süre hapiste” kalacak. Yeni infaz düzenlemesindeki bu detay, akıllara kamuoyunda “sansür yasası” olarak da bilinen ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden Dezenformasyon Yasa Teklifi’ni getirdi. Yeni infaz düzenlemesinin yasalaşması ve yürürlüğe girmesi halinde ise Dezenformasyon Yasa Teklifi’nin 29. hususu uyarınca da “hakaret, halkı aldatıcı gerçeğe ters bilgi sunan” şahıslar de “bir gün bile olsa mahpusa girebilecek.” Cürmün niteliğine göre de şahıslar “gerektiğinde konut mahpusu ile de cezalandırılabilecek.”
“Muhaliflere caydırıcılık”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, dezenformasyon yasasında ceza ‘makası’nın 1-3 yıl ortası olarak belirlendiğinin altını çizen eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Ruşen Gültekin, ‘tamamlayıcı’ tesiri olacak başka düzenleme ile cezanın caydırıcılığının ‘muhaliflere caydırıcılık’ halini alacağına dikkat çekti. Bu uygulamalarla muhalif herkese mahpusa girme yolunun açılacağını söyleyen Gültekin, “Bu iki düzenleme hayata geçerse aslına bakarsan ikili standart uygulayan yargıçlar takdir haklarını, kararı para cezasına çevirmek ya da öbür seçenekler yerine mahpus cezası tarafında kullanabilecek. Başta gazeteciler olmak üzere muhalifler daima mahpusa girip çıkacak. Açılması bile hukuk ismine hayret verici olan hakaret davaları yüzünden dehşetli bir baskı iklimi oluşacak” dedi.
“Tutuklu gazeteci artacak”
“İktidar ve ortağının seçime giderken gazetecilerin halkı bilgilendirmesinin önüne geçmek için tüm tedbirleri almaya çalıştığının” gözlendiğini söyleyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Medyanın yüzde 90’ına hakim olmak, iktidar için kâfi değil. Bilhassa internet siteleri ve toplumsal medyanın da büsbütün sansür edilmesini istiyor. Ayrıyeten seçime giderken bir daha malum mafya kaynaklarından ortaya çıkabilecek açıklama ve görüntülerin da iktidarı epeyce rahatsız edeceği gözleniyor” dedi.
Sansür Yasası ile iktidarın kamu faydasına olmayan tüm faaliyetleriyle ilgili haberlerin dezenformasyon ilan edileceğini ve tutuklu gazeteci sayısı süratle artacağını vurgulayan Güneş, “Dezenformasyon maddesine eklenecek olan yeni infaz düzenlemesi ile de gazetecilerin mahpus yatması garanti altına alınmış olacak. Lakin bunlar bir daha de gazetecilerin haber yapmasını engelleyemeyecek” tabirlerini kullandı.
TIKLAYIN – Adalet Bakanı Bozdağ: Cezası az hatalarda yeni bir infaz uygulamasını gündeme getirmeyi düşünüyoruz
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçen günlerde İzmir’de deklare ettiğı yeni infaz düzenlemesine göre, “ceza ertelemesi ve kontrollü serbestlik” üzere uygulamalar bir daha belirlenecek. Buna nazaran de iki yılın altındaki kimi kabahatler da “ceza ertelemesi” kapsamından çıkarılacak. Cürüm işleyenler de “belli bir süre hapiste” kalacak. Yeni infaz düzenlemesindeki bu detay, akıllara kamuoyunda “sansür yasası” olarak da bilinen ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden Dezenformasyon Yasa Teklifi’ni getirdi. Yeni infaz düzenlemesinin yasalaşması ve yürürlüğe girmesi halinde ise Dezenformasyon Yasa Teklifi’nin 29. hususu uyarınca da “hakaret, halkı aldatıcı gerçeğe ters bilgi sunan” şahıslar de “bir gün bile olsa mahpusa girebilecek.” Cürmün niteliğine göre de şahıslar “gerektiğinde konut mahpusu ile de cezalandırılabilecek.”
“Muhaliflere caydırıcılık”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, dezenformasyon yasasında ceza ‘makası’nın 1-3 yıl ortası olarak belirlendiğinin altını çizen eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Ruşen Gültekin, ‘tamamlayıcı’ tesiri olacak başka düzenleme ile cezanın caydırıcılığının ‘muhaliflere caydırıcılık’ halini alacağına dikkat çekti. Bu uygulamalarla muhalif herkese mahpusa girme yolunun açılacağını söyleyen Gültekin, “Bu iki düzenleme hayata geçerse aslına bakarsan ikili standart uygulayan yargıçlar takdir haklarını, kararı para cezasına çevirmek ya da öbür seçenekler yerine mahpus cezası tarafında kullanabilecek. Başta gazeteciler olmak üzere muhalifler daima mahpusa girip çıkacak. Açılması bile hukuk ismine hayret verici olan hakaret davaları yüzünden dehşetli bir baskı iklimi oluşacak” dedi.
“Tutuklu gazeteci artacak”
“İktidar ve ortağının seçime giderken gazetecilerin halkı bilgilendirmesinin önüne geçmek için tüm tedbirleri almaya çalıştığının” gözlendiğini söyleyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Medyanın yüzde 90’ına hakim olmak, iktidar için kâfi değil. Bilhassa internet siteleri ve toplumsal medyanın da büsbütün sansür edilmesini istiyor. Ayrıyeten seçime giderken bir daha malum mafya kaynaklarından ortaya çıkabilecek açıklama ve görüntülerin da iktidarı epeyce rahatsız edeceği gözleniyor” dedi.
Sansür Yasası ile iktidarın kamu faydasına olmayan tüm faaliyetleriyle ilgili haberlerin dezenformasyon ilan edileceğini ve tutuklu gazeteci sayısı süratle artacağını vurgulayan Güneş, “Dezenformasyon maddesine eklenecek olan yeni infaz düzenlemesi ile de gazetecilerin mahpus yatması garanti altına alınmış olacak. Lakin bunlar bir daha de gazetecilerin haber yapmasını engelleyemeyecek” tabirlerini kullandı.
TIKLAYIN – Adalet Bakanı Bozdağ: Cezası az hatalarda yeni bir infaz uygulamasını gündeme getirmeyi düşünüyoruz