Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “İstanbul’da taksi, daha değerlisi otobüs sorunu var. Keşke bir an evvel raylı sistemler bitse, taksiye talep daha azalsa. Keşke otobüs gerçek düzgün işletilebilse. Maalesef otobüs krizi var. Evvel mevcut taksiler işliyor mu? Görmek istemedikleri için, rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar” dedi.
HaberTürk yayınına katılan Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı’yla ilgili olarak,“Kapasitesi dolmuş bir havalimanı büsbütün yerleşim yerlerinin içine kalmıştı. Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı kent içerisinde kaldığı için kapatıldı, büsbütün halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı.” ifadelerini kullandı.
“Mühendis ihraç eden ülke hale geldik”
“Biz son 20 yıldır yaptığımız dünya ölçeğinde en kıymetli işlerde fazlaca büyük bir mühendislik altyapımız oluştu. Artık kendi mühendislerimizle, müteahhitlik firmalarımızı dünyadaki en kıymetli işleri yapar hale geldik. Son 20 yılda büyük altyapı atağıyla hem kamu hem özel kesim tarafında yetişmiş insan gücü, son geldiğimiz Çanakkale Köprüsü’nü Türk mühendislerle yapar hale geldik. Türkiye’de daima yabancı mühendisler çalıştı son 20 yıla kadar. Artık dünyanın her tarafında Türk mühendisleri, müteahhitleri aranan hale geldiler. Metro, süratli tren işi yapan Türk firmaları Tanzanya’da ihale alabiliyorlar. 26 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Mesleğin birinci yılları yabancılarla çalıştım, o külfetleri uygun biliyorum. Mühendislik, yazılım, fikir, danışmanlık ihraç etmek fazlaca değerli işler hale geldi. Daha evvel mühendislik ithal eden ülkeden mühendis ihraç eden ülke hale geldik. Rusya’da petrokimya tesisini Türk firmasını yapıyor birebir biçimde.”
“İstanbulluların ömrünü kolaylaştırmak için çalışan bakanlık, öteki yandan keyif için koşuşturanlar var”
“Bizim bireylerle sorunumuz yok. İstanbul’a verilmiş olan kelamlar var. 7/24 İstanbulluların ömrünü kolaylaştırmak için çalışan Bakanlık, öteki yandan keyif için koşuşturanlar var. Sonuçta makûs kelam sahibine aittir. Bizim muhatabımız İstanbullular ve İstanbul’da yapılan işlerdir. Karşımızda İstanbul için hiç bir şey yapmayan, yapılan işlerin işlerin üstüne çökmeye çalışan, algı operasyonu yapan birileri var. Bütçe geliyor, yatırımlar ortada yok, para da ortada yok. Meclis’ten borçlanma yetkisi alınıyor. Yetki alınıyor fakat yatırım ortada yok. Sonuçta bunun hesabını millet soracak. Yalnızca İstanbul’da yaşayan milletimizin hayatını kolaylaştıracak projelerdir burada konuştuğumuz şey. Karşımızda İstanbul için yapılması gereken çok fazla iş olduğu biçimde yapmayan bir kitle var. Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle gündeme geldiğini gördünüz mü? Çok ve boş lafla iş yapılmıyor. Ben 1995 yılında İBB’de mühendis olarak işe başladım. 24 yıldır İstanbul’da çalıştım. Dünya vizyonunu İstanbul’da kazandım. Allah bana nasip etti, bakan oldum. Bu gurur bana ömür uzunluğu kâfi. Bizim burada tek gayretimiz Türkiye’deki vatandaşlarımızın ömrünü kolaylaştırmak. Çok kutsal bir bakılırsavim var. İstanbul da dahil olmak üzere tüm Türkiye’ye hizmet ediyorum.”
“Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı”
“Muhalif olarak herşeye karşı olmak değil ki. Muhalefet demek iktidar kadar kıymetlidir. Maalesef Türkiye’de muhalefet olmak herşeye karşı gelmek, vatana millete yapılan yatırımlara düşmanlık haline geldi. Atatürk Havalimanı’nın bir tarafında Bakırköy, kuzeyinde Bahçelievler, Sefaköy, Florya. Yerleşimin en ağır olduğu yer burası. Kapasitesini büsbütün doldurmuştur. Marmara denizinin üzerinde aşağı inebilmek için saatlerce dönüyorduk. O uçakların sağladığı egzoz emisyonu düşünebiliyor musunuz? Kapasitesi dolmuş bir havalimanı büsbütün yerleşim yerlerinin içine kalmıştı. Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı kent içerisinde kaldığı için kapatıldı, büsbütün halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı.”
“İstanbul’a kapasitesi yüksek değerli bir havalimanı gereksinimi vardı”
“Buradaki kapasite yetmiyordu. İstanbul’a kapasitesi yüksek değerli bir havalimanı gereksinimi vardı. Burası dünyaya hizmet ediyor. 120 milyon yolcuya hizmet ediyor. Bizim ileriki gayelerimiz de var. Birebir zihniyet hem İstanbul Havalimanı’na uçak inmez diyordu, tıpkı şeyi Sabiha Gökçen Havalimanı’na yaptılar. İstanbul Havalimanı Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü oldu bu Covid-19 sürecinde. Üst üste rekorlar kırıyor. İstanbul Havalimanı’nın yapıldığı alan ekonomik pahası sıfır olan, hayat alanının olmadığı alandı. 10 milyar Euroluk yatırımla 200 bin kişilik istihdama dönüştürdük. İşletme süreci boyunca gelir akışı sağlanıyor. Acil durum hastanesi yapılırken çok tartıştık. Mevcut terminal yapısı olduğu için hastaneye dönüşümü pratik olmadığını düşündük. Kuzey Batı pistinin olduğu yer büsbütün millet bahçesi olarak yapılacak. Etraf Şehircilik Bakanlığımız bahisle ilgili çalışıyor. Burası epey değerli arazi. Katiyen imarı olmayacak. Mutlaka burası büsbütün İstanbul’a hizmet edecek. Kentin ortasında nefes alınacak bir alan olacak.”
“Belediyenin yaptığı bir çalışma var eski periyoda ilişkin; üzerinden 3 yıl geçti hiç bir hareket yok”
“Metroların nasıl planlandığını epey düzgün biliyorum. Biz 103 kilometrelik metro inşaatımız devam ediyor. Öbür taraftan belediyenin yaptığı bir çalışma var eski periyoda ilişkin. Üzerinden 3 yıl geçti hiç bir hareket yok. Biz tarih veriyoruz. Metronun ismini U koyduk. Hem yaptığımız iş muhakkak olsun diye yaptık. Havayolunda ve demiryolunda da U’yu kullanıyoruz. Burada gocunacak bir şey yok. Bütün metro istasyonları U değil. M de var. Havalimanı metrosu toplamda 70 kilometrelik bağımsız çizgi olacak. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosunu yapıyoruz. Bittiği vakit devredeceğiz, onu M olarak yapabiliriz. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu Pendik, Tavşantepe’den gdolayıyoruz. Oradaki mahalleleri de metroyla buluşturuyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı birinci açıldığında yolcu kapasitesi net değildi. vakit içinde gelişiyor bunlar. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu en geç Ağustos ayında açılacak. D-100 karayolu üstündeki mahalleler metro ile buluşacak. Kağıthane-Kemerburgaz-Göktürk bir daha Ağustos’ta açılıyor. Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nin metrosunu belediye yapıyordu, lakin maalesef ‘yapmayacağız’ dediler biz devraldık. Biz bunu bitirmek üzereyiz. İstanbul’u birilerinin keyfine natürel ki bırakmayacaktık. Bir yerde keyfi davranan başka yandan canla başla çalışan bakanlık var. Yeni havalimanının metrosu Kağıthane-Hasdal-Kemerburgaz’dan oluşan çizgisi Ağustos’ta açıyoruz. Ağustos ayında Kağıthane istasyonundan bindiğinde yarım saatte, Taksim-havalimanı içinde yarım saatte gidecek. Yıl sonunda da Beşiktaş-Gayrettepe’ye bağlanacak.”
“Proje eksiklikleri vardı”
“Bir kredi alabilmek için yatırım programı ve projesi olması gerekiyor. Proje olmadan finansör kuruluşu nasıl ikna edeceksiniz. Bu işin fizilibilite onayları kaideleri var. Proje eksiklikleri vardı. Olmayan projeye nasıl onay vereceksiniz. Yer etüdleri, sarsıntı etüdleri vs. Projeleri tamamsa natürel ki çabucak veririz. Yer etüderini daha yeni yapıyorlar, arazideler şu anda. 10 tane metro diyorlar, yerler esiyor metroda. Esenyurt üzere devasa nüfus yoğunluğu olan metro sınırı var meskenlerinde yerinde yeller esiyorlar. Kederleri iş yapmak olsa o kadar epeyce iş var ki. Geldiler, arkadaşlarımız anlattı, tamamlamaya çalışıyorlar. Kirazlı çizgisini niçin bitirmediniz. İkitelli’yi yüzde 60’la devraldınız. Çoktan biterdi bu şimdiye kadar. Keşke bunlara yüklenseler yapsalar. Biz neyi engelledik? Balıkçıya gitti de servisi mi engelledik? Harfiyat dökmesini mi engelledik? Hastane var, vatandaşımız şifa bulmak için hastaneye gidecek, yolunu yapmıyor. Biz ardını topluyoruz. Hummalı bir çalışma yapıyoruz lakin karşımızda büsbütün algı operasyonu yapıyorlar.”
“Rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar”
“O gece İstanbul’a inmemiz gerekiyordu. Risk alarak indik oraya. O denli bir tercihimiz yoktu. İstanbulluların yanında olmamız gerekiyordu, diğerleri keyif ortasındayken. İstanbul’da taksi, daha kıymetlisi otobüs sorunu var. Keşke bir an evvel raylı sistemler bitse, taksiye talep daha azalsa. Keşke otobüs yanlışsız düzgün işletilebilse. Maalesef otobüs krizi var. Evvel mevcut taksiler işliyor mu? Görmek istemedikleri için, rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar. Mevcut taksilerin ivedilikle dijitalleşmesi gerekiyor. 3 yıl oldu belediyeyi alalı. Aplikasyonlar taksiyi denetim ediyor, takip ediyor, müşteri memnuniyetini tahlil ediyor. Hangi taksi nerede dolaşıyor, bunları hepsini izleyen sistem vardı. Bunlara yatırım yapmadılar.”
“Kasıtlı olarak sistemin daha da makus gitmesine çabalıyorlar”
“Trafikten bahsediyorsunuz, bunun üzerine 5 bin taksi koymaktan bahsediyorsunuz. 150-200 kilometre boş dolaşıyorlar. Yolcu bulmak için dolaşıyorlar. Dijitalleşme olunca bekleyecekler, çağırınca ayağınıza gelip, sizi alacaklar. Taksi sürücü eğitimleri gerekiyor. Uygunsuzlukları yapanların sürücü kartlarını iptal etsin bakalım oluyor mu? Burada kasıtlı olarak sistemin daha da berbat gitmesine çabalıyorlar. Büsbütün rant üzerinde hesap yapıyorlar. Belediyeler kaliteli, inançlı bir toplu taşıma hizmeti sunmalarıdır. Toplu taşımanın kalitesini arttırmadıkları üzere artırım yapılıyor. Toplu taşımadaki yolcuları caydırıp özel araca davet ediyorlar.”
“Toplu taşımanın ne olduğunu öğrensinler”
“Toplu taşımanın ne olduğunu öğrensinler. Süratli tren toplu taşıma değildir. Süratli tren tarifelere baksınlar. İstanbul Ankara otobüs fiyatı 350 lira, YHT 150 lira yalnızca. Marmaray’da ve İstanbul’da toplu taşım fiyatlarını UKOME belirliyor. Seçimdilk evvel 2.67 liraydı, artık 7,67 lira. Toplu taşımayı kullanışlı hale getirirseniz masraflarınız azalır. Son üç ayda yüzde 90, son üç yılda yüzde 300 yapıyorlar. İş mahkemeye gitti.”
“Yap-işlet-devret modelleri iktisada katkısı oldu; vakitten, yakıttan katkıları oldu”
“Yap-işlet-devret modelleri iktisada katkısı oldu. Vakitten, yakıttan katkıları oldu. Bunları kamu bütçesinden de yapabilirdi. Ancak bu biçimde Anadolu’da yapılan bir epey projeyi yapmayacaktınız. Bütün yatırım bütçesi 1. Boğaziçi Köprüsü’ne yapıldığından Anadolu’da birfazlaca yatırım yapılamamıştı. Burada aslolan üretim maliyetidir. Kamu bütçesinden kuruş aldırmadan yapılan projelerin senelera sari geri ödemesi var. Orada epeyce önemli işletme maliyetleri var.”
“Zafer Havalimanı 50 milyon dolarlık projedir”
“Geçilmeyen köprü söylemiş olduğiniz Osmangazi, Çanakkale, Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bunların yatırım maliyetleri var. Zafer Havalimanı 50 milyon dolarlık projedir. Anadolu’da bir fazlaca projemiz var. Adıyaman, Iğdır havalimanı. Bunlara kâr maksadıyla mı bakmak lâzım. Hastaneler kâr mı ediyor? Bunun matematiği var. Tartışılacak bir şey yok. Yolcu hesabına girerseniz farklı bir şeydir. Geçen ay Antalya Havalimanından direk Hazine’ye gelir kazandık. İstanbul Havalimanı birebir biçimde. Devletten kuruş çıkmadı. 25 yıllık işletme süreci boyunca gelir elde edecek devlet. Bu projeler birbirini dengeliyor. Covid-19 sürecinde sistemler kilitlendi. Beşerler konuta kapandı. İhaleye 17 firma girdi. Kıran kırana pazarlık yapıldı. En ekonomik maliyeti sunan yatırımcı dışarıdan finans aldı getirdi. Dünyanın en büyük teknolojik köprüsünü yaptı, Türkiye’nin hizmetine kattı.”
“1 Mayıs prestijiyle motosikletliler Avrasya Tüneli’nden geçebilecek”
“İstanbul-İzmir Otoyolu, 100 kilametre kısaldı. Evvelce 8,5 saat sürüyordu. Bu otoyol yapıldığı için eski yol da konforuna kavuştu. Vatandaşımıza alternatif olarak iki yol oldu. Osmangazi Köprüsü olmasaydı bayramlardaki Eskihisar-Topçular kuyruklarını hatırlanıyor mu? Devletin yaptığı bütün işler Hazine garantilidir. Bunlar sonuçta kamunun, devletin işletmeleri. İşletmeci burayı sonuçta 12 yıl işletip devlete devredecek. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2027’de bitiyor. Havalimanlarında gelir akışı var aslına bakarsanız, kira alıyoruz biz oralardan. 22 milyar Euro kira alıyoruz. Avrasya Tüneli’nden 60 bine yakın araç geçiyor.
1 Mayıs prestijiyle motosikletliler Avrasya Tüneli’nden geçebilecek. Arabayla motosiklet içinde bir oran var, o oran kullanılacak. Motosikletlilere dayanak olmamız lazım.”
HaberTürk yayınına katılan Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı’yla ilgili olarak,“Kapasitesi dolmuş bir havalimanı büsbütün yerleşim yerlerinin içine kalmıştı. Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı kent içerisinde kaldığı için kapatıldı, büsbütün halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı.” ifadelerini kullandı.
“Mühendis ihraç eden ülke hale geldik”
“Biz son 20 yıldır yaptığımız dünya ölçeğinde en kıymetli işlerde fazlaca büyük bir mühendislik altyapımız oluştu. Artık kendi mühendislerimizle, müteahhitlik firmalarımızı dünyadaki en kıymetli işleri yapar hale geldik. Son 20 yılda büyük altyapı atağıyla hem kamu hem özel kesim tarafında yetişmiş insan gücü, son geldiğimiz Çanakkale Köprüsü’nü Türk mühendislerle yapar hale geldik. Türkiye’de daima yabancı mühendisler çalıştı son 20 yıla kadar. Artık dünyanın her tarafında Türk mühendisleri, müteahhitleri aranan hale geldiler. Metro, süratli tren işi yapan Türk firmaları Tanzanya’da ihale alabiliyorlar. 26 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Mesleğin birinci yılları yabancılarla çalıştım, o külfetleri uygun biliyorum. Mühendislik, yazılım, fikir, danışmanlık ihraç etmek fazlaca değerli işler hale geldi. Daha evvel mühendislik ithal eden ülkeden mühendis ihraç eden ülke hale geldik. Rusya’da petrokimya tesisini Türk firmasını yapıyor birebir biçimde.”
“İstanbulluların ömrünü kolaylaştırmak için çalışan bakanlık, öteki yandan keyif için koşuşturanlar var”
“Bizim bireylerle sorunumuz yok. İstanbul’a verilmiş olan kelamlar var. 7/24 İstanbulluların ömrünü kolaylaştırmak için çalışan Bakanlık, öteki yandan keyif için koşuşturanlar var. Sonuçta makûs kelam sahibine aittir. Bizim muhatabımız İstanbullular ve İstanbul’da yapılan işlerdir. Karşımızda İstanbul için hiç bir şey yapmayan, yapılan işlerin işlerin üstüne çökmeye çalışan, algı operasyonu yapan birileri var. Bütçe geliyor, yatırımlar ortada yok, para da ortada yok. Meclis’ten borçlanma yetkisi alınıyor. Yetki alınıyor fakat yatırım ortada yok. Sonuçta bunun hesabını millet soracak. Yalnızca İstanbul’da yaşayan milletimizin hayatını kolaylaştıracak projelerdir burada konuştuğumuz şey. Karşımızda İstanbul için yapılması gereken çok fazla iş olduğu biçimde yapmayan bir kitle var. Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle gündeme geldiğini gördünüz mü? Çok ve boş lafla iş yapılmıyor. Ben 1995 yılında İBB’de mühendis olarak işe başladım. 24 yıldır İstanbul’da çalıştım. Dünya vizyonunu İstanbul’da kazandım. Allah bana nasip etti, bakan oldum. Bu gurur bana ömür uzunluğu kâfi. Bizim burada tek gayretimiz Türkiye’deki vatandaşlarımızın ömrünü kolaylaştırmak. Çok kutsal bir bakılırsavim var. İstanbul da dahil olmak üzere tüm Türkiye’ye hizmet ediyorum.”
“Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı”
“Muhalif olarak herşeye karşı olmak değil ki. Muhalefet demek iktidar kadar kıymetlidir. Maalesef Türkiye’de muhalefet olmak herşeye karşı gelmek, vatana millete yapılan yatırımlara düşmanlık haline geldi. Atatürk Havalimanı’nın bir tarafında Bakırköy, kuzeyinde Bahçelievler, Sefaköy, Florya. Yerleşimin en ağır olduğu yer burası. Kapasitesini büsbütün doldurmuştur. Marmara denizinin üzerinde aşağı inebilmek için saatlerce dönüyorduk. O uçakların sağladığı egzoz emisyonu düşünebiliyor musunuz? Kapasitesi dolmuş bir havalimanı büsbütün yerleşim yerlerinin içine kalmıştı. Gidin dışarıda havalimanlarına bakın. Çoğunluğunu gece kapatırlar. Berlin Havalimanı kent içerisinde kaldığı için kapatıldı, büsbütün halka açıldı. Park yapıldı. Amsterdam, Frankfurt, Düseldorf geceleri kapatılır. Burasının bir kısmı hastane oldu, bir kısmı park olarak hizmete devam edecek. Emniyet olarak bir pisti açık kalacak. Bu havaalanı kapatıldıktan daha sonra İstanbul’ta trafik yüzde 30 azaldı.”
“İstanbul’a kapasitesi yüksek değerli bir havalimanı gereksinimi vardı”
“Buradaki kapasite yetmiyordu. İstanbul’a kapasitesi yüksek değerli bir havalimanı gereksinimi vardı. Burası dünyaya hizmet ediyor. 120 milyon yolcuya hizmet ediyor. Bizim ileriki gayelerimiz de var. Birebir zihniyet hem İstanbul Havalimanı’na uçak inmez diyordu, tıpkı şeyi Sabiha Gökçen Havalimanı’na yaptılar. İstanbul Havalimanı Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü oldu bu Covid-19 sürecinde. Üst üste rekorlar kırıyor. İstanbul Havalimanı’nın yapıldığı alan ekonomik pahası sıfır olan, hayat alanının olmadığı alandı. 10 milyar Euroluk yatırımla 200 bin kişilik istihdama dönüştürdük. İşletme süreci boyunca gelir akışı sağlanıyor. Acil durum hastanesi yapılırken çok tartıştık. Mevcut terminal yapısı olduğu için hastaneye dönüşümü pratik olmadığını düşündük. Kuzey Batı pistinin olduğu yer büsbütün millet bahçesi olarak yapılacak. Etraf Şehircilik Bakanlığımız bahisle ilgili çalışıyor. Burası epey değerli arazi. Katiyen imarı olmayacak. Mutlaka burası büsbütün İstanbul’a hizmet edecek. Kentin ortasında nefes alınacak bir alan olacak.”
“Belediyenin yaptığı bir çalışma var eski periyoda ilişkin; üzerinden 3 yıl geçti hiç bir hareket yok”
“Metroların nasıl planlandığını epey düzgün biliyorum. Biz 103 kilometrelik metro inşaatımız devam ediyor. Öbür taraftan belediyenin yaptığı bir çalışma var eski periyoda ilişkin. Üzerinden 3 yıl geçti hiç bir hareket yok. Biz tarih veriyoruz. Metronun ismini U koyduk. Hem yaptığımız iş muhakkak olsun diye yaptık. Havayolunda ve demiryolunda da U’yu kullanıyoruz. Burada gocunacak bir şey yok. Bütün metro istasyonları U değil. M de var. Havalimanı metrosu toplamda 70 kilometrelik bağımsız çizgi olacak. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosunu yapıyoruz. Bittiği vakit devredeceğiz, onu M olarak yapabiliriz. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu Pendik, Tavşantepe’den gdolayıyoruz. Oradaki mahalleleri de metroyla buluşturuyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı birinci açıldığında yolcu kapasitesi net değildi. vakit içinde gelişiyor bunlar. Sabiha Gökçen Havalimanı metrosu en geç Ağustos ayında açılacak. D-100 karayolu üstündeki mahalleler metro ile buluşacak. Kağıthane-Kemerburgaz-Göktürk bir daha Ağustos’ta açılıyor. Çam ve Sakura Kent Hastanesi’nin metrosunu belediye yapıyordu, lakin maalesef ‘yapmayacağız’ dediler biz devraldık. Biz bunu bitirmek üzereyiz. İstanbul’u birilerinin keyfine natürel ki bırakmayacaktık. Bir yerde keyfi davranan başka yandan canla başla çalışan bakanlık var. Yeni havalimanının metrosu Kağıthane-Hasdal-Kemerburgaz’dan oluşan çizgisi Ağustos’ta açıyoruz. Ağustos ayında Kağıthane istasyonundan bindiğinde yarım saatte, Taksim-havalimanı içinde yarım saatte gidecek. Yıl sonunda da Beşiktaş-Gayrettepe’ye bağlanacak.”
“Proje eksiklikleri vardı”
“Bir kredi alabilmek için yatırım programı ve projesi olması gerekiyor. Proje olmadan finansör kuruluşu nasıl ikna edeceksiniz. Bu işin fizilibilite onayları kaideleri var. Proje eksiklikleri vardı. Olmayan projeye nasıl onay vereceksiniz. Yer etüdleri, sarsıntı etüdleri vs. Projeleri tamamsa natürel ki çabucak veririz. Yer etüderini daha yeni yapıyorlar, arazideler şu anda. 10 tane metro diyorlar, yerler esiyor metroda. Esenyurt üzere devasa nüfus yoğunluğu olan metro sınırı var meskenlerinde yerinde yeller esiyorlar. Kederleri iş yapmak olsa o kadar epeyce iş var ki. Geldiler, arkadaşlarımız anlattı, tamamlamaya çalışıyorlar. Kirazlı çizgisini niçin bitirmediniz. İkitelli’yi yüzde 60’la devraldınız. Çoktan biterdi bu şimdiye kadar. Keşke bunlara yüklenseler yapsalar. Biz neyi engelledik? Balıkçıya gitti de servisi mi engelledik? Harfiyat dökmesini mi engelledik? Hastane var, vatandaşımız şifa bulmak için hastaneye gidecek, yolunu yapmıyor. Biz ardını topluyoruz. Hummalı bir çalışma yapıyoruz lakin karşımızda büsbütün algı operasyonu yapıyorlar.”
“Rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar”
“O gece İstanbul’a inmemiz gerekiyordu. Risk alarak indik oraya. O denli bir tercihimiz yoktu. İstanbulluların yanında olmamız gerekiyordu, diğerleri keyif ortasındayken. İstanbul’da taksi, daha kıymetlisi otobüs sorunu var. Keşke bir an evvel raylı sistemler bitse, taksiye talep daha azalsa. Keşke otobüs yanlışsız düzgün işletilebilse. Maalesef otobüs krizi var. Evvel mevcut taksiler işliyor mu? Görmek istemedikleri için, rant peşinde koştukları için 5 bin taksiyi gündeme getiriyorlar. Mevcut taksilerin ivedilikle dijitalleşmesi gerekiyor. 3 yıl oldu belediyeyi alalı. Aplikasyonlar taksiyi denetim ediyor, takip ediyor, müşteri memnuniyetini tahlil ediyor. Hangi taksi nerede dolaşıyor, bunları hepsini izleyen sistem vardı. Bunlara yatırım yapmadılar.”
“Kasıtlı olarak sistemin daha da makus gitmesine çabalıyorlar”
“Trafikten bahsediyorsunuz, bunun üzerine 5 bin taksi koymaktan bahsediyorsunuz. 150-200 kilometre boş dolaşıyorlar. Yolcu bulmak için dolaşıyorlar. Dijitalleşme olunca bekleyecekler, çağırınca ayağınıza gelip, sizi alacaklar. Taksi sürücü eğitimleri gerekiyor. Uygunsuzlukları yapanların sürücü kartlarını iptal etsin bakalım oluyor mu? Burada kasıtlı olarak sistemin daha da berbat gitmesine çabalıyorlar. Büsbütün rant üzerinde hesap yapıyorlar. Belediyeler kaliteli, inançlı bir toplu taşıma hizmeti sunmalarıdır. Toplu taşımanın kalitesini arttırmadıkları üzere artırım yapılıyor. Toplu taşımadaki yolcuları caydırıp özel araca davet ediyorlar.”
“Toplu taşımanın ne olduğunu öğrensinler”
“Toplu taşımanın ne olduğunu öğrensinler. Süratli tren toplu taşıma değildir. Süratli tren tarifelere baksınlar. İstanbul Ankara otobüs fiyatı 350 lira, YHT 150 lira yalnızca. Marmaray’da ve İstanbul’da toplu taşım fiyatlarını UKOME belirliyor. Seçimdilk evvel 2.67 liraydı, artık 7,67 lira. Toplu taşımayı kullanışlı hale getirirseniz masraflarınız azalır. Son üç ayda yüzde 90, son üç yılda yüzde 300 yapıyorlar. İş mahkemeye gitti.”
“Yap-işlet-devret modelleri iktisada katkısı oldu; vakitten, yakıttan katkıları oldu”
“Yap-işlet-devret modelleri iktisada katkısı oldu. Vakitten, yakıttan katkıları oldu. Bunları kamu bütçesinden de yapabilirdi. Ancak bu biçimde Anadolu’da yapılan bir epey projeyi yapmayacaktınız. Bütün yatırım bütçesi 1. Boğaziçi Köprüsü’ne yapıldığından Anadolu’da birfazlaca yatırım yapılamamıştı. Burada aslolan üretim maliyetidir. Kamu bütçesinden kuruş aldırmadan yapılan projelerin senelera sari geri ödemesi var. Orada epeyce önemli işletme maliyetleri var.”
“Zafer Havalimanı 50 milyon dolarlık projedir”
“Geçilmeyen köprü söylemiş olduğiniz Osmangazi, Çanakkale, Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bunların yatırım maliyetleri var. Zafer Havalimanı 50 milyon dolarlık projedir. Anadolu’da bir fazlaca projemiz var. Adıyaman, Iğdır havalimanı. Bunlara kâr maksadıyla mı bakmak lâzım. Hastaneler kâr mı ediyor? Bunun matematiği var. Tartışılacak bir şey yok. Yolcu hesabına girerseniz farklı bir şeydir. Geçen ay Antalya Havalimanından direk Hazine’ye gelir kazandık. İstanbul Havalimanı birebir biçimde. Devletten kuruş çıkmadı. 25 yıllık işletme süreci boyunca gelir elde edecek devlet. Bu projeler birbirini dengeliyor. Covid-19 sürecinde sistemler kilitlendi. Beşerler konuta kapandı. İhaleye 17 firma girdi. Kıran kırana pazarlık yapıldı. En ekonomik maliyeti sunan yatırımcı dışarıdan finans aldı getirdi. Dünyanın en büyük teknolojik köprüsünü yaptı, Türkiye’nin hizmetine kattı.”
“1 Mayıs prestijiyle motosikletliler Avrasya Tüneli’nden geçebilecek”
“İstanbul-İzmir Otoyolu, 100 kilametre kısaldı. Evvelce 8,5 saat sürüyordu. Bu otoyol yapıldığı için eski yol da konforuna kavuştu. Vatandaşımıza alternatif olarak iki yol oldu. Osmangazi Köprüsü olmasaydı bayramlardaki Eskihisar-Topçular kuyruklarını hatırlanıyor mu? Devletin yaptığı bütün işler Hazine garantilidir. Bunlar sonuçta kamunun, devletin işletmeleri. İşletmeci burayı sonuçta 12 yıl işletip devlete devredecek. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2027’de bitiyor. Havalimanlarında gelir akışı var aslına bakarsanız, kira alıyoruz biz oralardan. 22 milyar Euro kira alıyoruz. Avrasya Tüneli’nden 60 bine yakın araç geçiyor.
1 Mayıs prestijiyle motosikletliler Avrasya Tüneli’nden geçebilecek. Arabayla motosiklet içinde bir oran var, o oran kullanılacak. Motosikletlilere dayanak olmamız lazım.”