Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, iktidarın “dezenformasyonla mücadele” nedeni öne sürülerek hazırladığı, muhalefetin ve basın meslek örgütlerinin “sansür yasası” niçin nitelendirdiği yasanın, “toplumsal barışı bozmaya dönük işlerde devreye gireceğini” söylemiş oldu. Bozdağ, Seyahat aksiyonlarını örnek gösterdi.
“Gerçeğe muhalif, palavra, temelsiz bir bilgiyi, ülkenin kamu barışını bozmaya elverişli biçimde, sokakları hareketlendirmek, halkı ayaklandırmak, kriz, kaos ortamları oluşturmak için yapacaksın ve aleni yapacaksın. Kabahatin oluşması için bu beş kuralın bir ortaya gelmesi gerekecek. Biri bile şayet olmazsa kabahat olmaz” dedi.
Hürriyet gazetesine konuşan Bozdağ, “dezenformasyon yasası”yla ilgili şunları söylemiş oldu:
“Gezi, Kobani, Hendek olayları oldu. Ferdî değil, toplumsal barışı bozmaya dönük işler yapıldığında bu düzenleme devreye girecek. Baş karışıklığı var. Bu işleri susturacak yegane şey uygulamadır. Uygulamayı gördüğünüzde bu üzere konularda bir hayli değerlendirmenin gerçek dışı olduğu görülecek.
ENAG’ın başındaki kişi, ‘ben sayıları açıklayınca tutuklayacaklar’ diyor. Palavra söylüyor. ENAG’cılara kimse bir şey yapmayacak. Biz neyi sansürlemişiz. Yasa çıktı kaç gün oldu sansür haberi duydunuz mu? Gözaltına alınan, tutuklanan duyduk mu?”
Anayasa çalışması
Bozdağ Anayasa çalışmasıyla ilgili olarak da “Din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili 24. unsura iki yeni fıkra eği düşünülüyor. Burada hem başı açık hem başı örtülü bayanlarımız için teminat getiriliyor. Unsur metninde hem kıyafet hem başörtüsü yer alacak” dedi.
İnfaz sisteminde değişiklik
Bozdağ ayrıyeten infaz sistemindeki değişiklik konusunda şu açıklamayı yaptı:
“İyileştirici, geliştirici ve infazın topluma kazandırma, rehabilite ve ıslah etme tarafını güçlendiren adımlar atacağız. Toplumu epeyce rahatsız eden ve cezasızlık algısını besleyen kimi hatalar için hem yargılamada farklı tıpkı vakitte infazda farkı bir sistem getirilecek. Onlar üzerinde de arkadaşlarımız çalışıyor. örneğin bizde tehdit kabahati var. Tehdit ediyor ya da trafiği tehlikeye sokuyor, trafik magandalığı yapıyor, içerde yatarı yok. daha sonrasında rastgele bir yaptırımla karşılaşmayınca tehdit çabucak sonrasında şiddete dönüşüyor. sıradan darp olunca o da 6 ay. Onun da yatarı yok. daha sonrasında bu sefer daha ağırına gidiyor.”
“Gerçeğe muhalif, palavra, temelsiz bir bilgiyi, ülkenin kamu barışını bozmaya elverişli biçimde, sokakları hareketlendirmek, halkı ayaklandırmak, kriz, kaos ortamları oluşturmak için yapacaksın ve aleni yapacaksın. Kabahatin oluşması için bu beş kuralın bir ortaya gelmesi gerekecek. Biri bile şayet olmazsa kabahat olmaz” dedi.
Hürriyet gazetesine konuşan Bozdağ, “dezenformasyon yasası”yla ilgili şunları söylemiş oldu:
“Gezi, Kobani, Hendek olayları oldu. Ferdî değil, toplumsal barışı bozmaya dönük işler yapıldığında bu düzenleme devreye girecek. Baş karışıklığı var. Bu işleri susturacak yegane şey uygulamadır. Uygulamayı gördüğünüzde bu üzere konularda bir hayli değerlendirmenin gerçek dışı olduğu görülecek.
ENAG’ın başındaki kişi, ‘ben sayıları açıklayınca tutuklayacaklar’ diyor. Palavra söylüyor. ENAG’cılara kimse bir şey yapmayacak. Biz neyi sansürlemişiz. Yasa çıktı kaç gün oldu sansür haberi duydunuz mu? Gözaltına alınan, tutuklanan duyduk mu?”
Anayasa çalışması
Bozdağ Anayasa çalışmasıyla ilgili olarak da “Din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili 24. unsura iki yeni fıkra eği düşünülüyor. Burada hem başı açık hem başı örtülü bayanlarımız için teminat getiriliyor. Unsur metninde hem kıyafet hem başörtüsü yer alacak” dedi.
İnfaz sisteminde değişiklik
Bozdağ ayrıyeten infaz sistemindeki değişiklik konusunda şu açıklamayı yaptı:
“İyileştirici, geliştirici ve infazın topluma kazandırma, rehabilite ve ıslah etme tarafını güçlendiren adımlar atacağız. Toplumu epeyce rahatsız eden ve cezasızlık algısını besleyen kimi hatalar için hem yargılamada farklı tıpkı vakitte infazda farkı bir sistem getirilecek. Onlar üzerinde de arkadaşlarımız çalışıyor. örneğin bizde tehdit kabahati var. Tehdit ediyor ya da trafiği tehlikeye sokuyor, trafik magandalığı yapıyor, içerde yatarı yok. daha sonrasında rastgele bir yaptırımla karşılaşmayınca tehdit çabucak sonrasında şiddete dönüşüyor. sıradan darp olunca o da 6 ay. Onun da yatarı yok. daha sonrasında bu sefer daha ağırına gidiyor.”