Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş’ın “faizsiz finans” ısrarı niçiniyle idare ve işçi içinde tartışmaya niye olan “promosyon” ödemesi, ağır reaksiyonların akabinde güncellendi. Fakat işçinin, fiyatın düşük olması niçiniyle “Devlet sizin Mercedes’inizi veriyor. Ben çocuğuma ayakkabı bile alamadım. Hakkım haram olsun” yansısını gösterdiği öğrenildi.
Erbaş’ın 2019’daki kurum maaş ödeme protokolünde “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatı daha sonrası 21 Mart’ta, sırf iştirak bankalarının iştirakiyle maaş ödeme ihalesi yapıldı. Çalışana, bu kapsamda toplam 2 bin 880 lira promosyon ödeneceği kaydedildi. Lakin yargıya taşınan ihale iptal edildi. Yeni ihaleler yapıldı ve promosyon meblağı 16 bin liraya kadar yükseldi. Erbaş’ın talimatıyla bahis Danıştay’a taşınarak mahkeme sonucu kaldırıldı. Bunun üzerine Diyanet, birinci ihalenin geçerli olduğunu, mahkeme sonucu daha sonrası yapılan muahedeler kapsamında ödenen paraların iade edilmesi gerektiğini bildirdi. Bu kapsamda birtakım vilayet ve ilçelerde ödenen promosyonlar, faiziyle bir arada geri istendi.
“Promosyon” değil “maaş ikram ödemeleri” olarak duyuruldu
Tartışmalar sürerken Diyanet’in birinci ihaleyi kazanan iştirak bankalarıyla görüşmeleri kararı 2 bin 880 lira artışa gidildi. Bir bankanın promosyonu 6 bin 120 liraya, oburu ise 6 bin liraya çıkardı. Ortadaki farkın işçinin hesaplarına aktarılacağı açıklandı. Promosyon için “harama yakın” fetvası veren Diyanet’in, mevzuyu kurum ünitelerine “maaş armağan ödemeleri” başlığıyla duyurması, yazının içeriğinde de promosyon yerine “hediye ödemesi” tarifini kullanımı dikkat çekti.
“Gelecek parayla çocuklarımın okul gereksinimlerini karşılayacaktım, ayakkabı alamadım”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, yaklaşık yedi aydır süren bahis niçiniyle işçinin idareye ve bilhassa Erbaş’a yansılı olduğu öğrenildi. Çalışanın, “Ali Erbaş’tan alacağım var. Devlet sizin Mercedes’inizi veriyor, konutunuzun tüm faturalarını ödüyor. Sizin gereksiniminiz olmayabilir lakin benim gereksinimim var”, “Gelecek parayla çocuklarımın okul gereksinimlerini karşılayacaktım. Ayakkabı alamadım. Alamadığım için çocuğum fazlaca üzüldü. Hakkım haram olsun”, “İşçi maaşı alıyorum. Konutum kira. Birikmiş kredi kartı borcumu ödeyecektim”, “Diyanet’te birinci kere çalışanla kurbanda bayramlaşma olmadı. Yüzüne karşı söyleyecektik lakin gelmedi” ve “Umduğumuz üzere güncellenmedi. Kimse keyifli değil. Öbür kamu kurumlarına bakılırsa 20 binden çok kaybımız var” yansısını gösterdiği öğrenildi.
Mevzuata nazaran devlet memurlarının armağan alması yasak!
Diyanet’in promosyon için yaptığı “hediye” tarifi ise işçi içinde tartışma yarattı. Mevzuata bakılırsa devlet memurlarının armağan alması yasak. Bu niçinle çalışanda, promosyonun “hediye” ismiyle ödenmesinin türel olarak bir sonuç doğurup doğurmayacağı istikametinde soru işareti oluştu.
Erbaş’ın 2019’daki kurum maaş ödeme protokolünde “faizsiz finans kurumlarının tercih edilmesi” talimatı daha sonrası 21 Mart’ta, sırf iştirak bankalarının iştirakiyle maaş ödeme ihalesi yapıldı. Çalışana, bu kapsamda toplam 2 bin 880 lira promosyon ödeneceği kaydedildi. Lakin yargıya taşınan ihale iptal edildi. Yeni ihaleler yapıldı ve promosyon meblağı 16 bin liraya kadar yükseldi. Erbaş’ın talimatıyla bahis Danıştay’a taşınarak mahkeme sonucu kaldırıldı. Bunun üzerine Diyanet, birinci ihalenin geçerli olduğunu, mahkeme sonucu daha sonrası yapılan muahedeler kapsamında ödenen paraların iade edilmesi gerektiğini bildirdi. Bu kapsamda birtakım vilayet ve ilçelerde ödenen promosyonlar, faiziyle bir arada geri istendi.
“Promosyon” değil “maaş ikram ödemeleri” olarak duyuruldu
Tartışmalar sürerken Diyanet’in birinci ihaleyi kazanan iştirak bankalarıyla görüşmeleri kararı 2 bin 880 lira artışa gidildi. Bir bankanın promosyonu 6 bin 120 liraya, oburu ise 6 bin liraya çıkardı. Ortadaki farkın işçinin hesaplarına aktarılacağı açıklandı. Promosyon için “harama yakın” fetvası veren Diyanet’in, mevzuyu kurum ünitelerine “maaş armağan ödemeleri” başlığıyla duyurması, yazının içeriğinde de promosyon yerine “hediye ödemesi” tarifini kullanımı dikkat çekti.
“Gelecek parayla çocuklarımın okul gereksinimlerini karşılayacaktım, ayakkabı alamadım”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, yaklaşık yedi aydır süren bahis niçiniyle işçinin idareye ve bilhassa Erbaş’a yansılı olduğu öğrenildi. Çalışanın, “Ali Erbaş’tan alacağım var. Devlet sizin Mercedes’inizi veriyor, konutunuzun tüm faturalarını ödüyor. Sizin gereksiniminiz olmayabilir lakin benim gereksinimim var”, “Gelecek parayla çocuklarımın okul gereksinimlerini karşılayacaktım. Ayakkabı alamadım. Alamadığım için çocuğum fazlaca üzüldü. Hakkım haram olsun”, “İşçi maaşı alıyorum. Konutum kira. Birikmiş kredi kartı borcumu ödeyecektim”, “Diyanet’te birinci kere çalışanla kurbanda bayramlaşma olmadı. Yüzüne karşı söyleyecektik lakin gelmedi” ve “Umduğumuz üzere güncellenmedi. Kimse keyifli değil. Öbür kamu kurumlarına bakılırsa 20 binden çok kaybımız var” yansısını gösterdiği öğrenildi.
Mevzuata nazaran devlet memurlarının armağan alması yasak!
Diyanet’in promosyon için yaptığı “hediye” tarifi ise işçi içinde tartışma yarattı. Mevzuata bakılırsa devlet memurlarının armağan alması yasak. Bu niçinle çalışanda, promosyonun “hediye” ismiyle ödenmesinin türel olarak bir sonuç doğurup doğurmayacağı istikametinde soru işareti oluştu.