Siyaset, Altılı Masa’nın “ortak adayı” için 10 gün daha sonra yapılacak başkanlar tepesine kilitlendi. CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “13 Şubat’ta adayımızı açıklayacağız” kelamlarının akabinde YETERLİ Parti’den gelen “Dayatmayı kabul etmiyoruz” yansısı kulisleri hareketlendirirken, Altılı Masa’nın ortak adayın açıklanma sürecine ait önünde duran üç senaryodan bahsediliyor.
İYİ Parti Kalkınma Siyasetleri Lideri Ümit Özlale’nin “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylayacak noter değiliz. Vakit dayatmasını kabul etmiyoruz” değerlendirmesi 6’lı masanın aday belirleme sürecini kilitledi. CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, YETERLİ Parti’nin çıkışına “dayatma yok” karşılığını verse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la girdiği polemik daha sonrası küme toplantısında kullandığı “Ben Kemal, geliyorum” tabiri CHP Genel Merkezi’ne pankart olarak asıldı. Öteki 4 parti tartışmaların haricinde kalırken “sorunun CHP ve DÜZGÜN Parti içinde çözülmesi” beklentisi oluştu. Cumhuriyet’te yer alan habere nazaran, bu kapsamda, kulislerde 13 Şubat’a ait şu üç farklı senaryo gündeme getiriliyor:
1- Kılıçdaroğlu ile Akşener bir ortaya gelebilir ya da güvendikleri kurmayları aracılığıyla görüşerek tahlil üretebilir. “İki önderin gelecek hafta buluşabilecekleri” ileri sürülüyor.
2- Kamuoyu ve kararsız kitle 6’lı masadan adayın “kuvvetli ve heyecanlı” biçimde açıklanmasını bekliyor. Bu niçinle “ortak aday açıklamasının gecikmemesi” gerekiyor. Bu kapsamda, 13 Şubat’ta “Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığına ait masadaki 5 partinin desteği” açıklanabilir. YETERLİ Parti’ye ise yetkili heyetlerinde mevzuyu görüşmesi için vakit tanınabilir. Karar olumlu tarafta olursa ortak aday açıklamasına daha sonradan iştirak sağlayabilir.
3- 13 Şubat’taki dorukta önderler içinde adayın kim olacağına yönelik uzlaşı arayışı sürebilir, lakin toplantı bitiminde bir isim açıklanmayabilir. 6 partinin ortak hareket etmesi benimsenir ve DÜZGÜN Parti’ye vakit tanınabilir. Bu mühlet, iki parti içinde “buzların erimesi” için kullanılabilir.
İYİ Parti Kalkınma Siyasetleri Lideri Ümit Özlale’nin “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylayacak noter değiliz. Vakit dayatmasını kabul etmiyoruz” değerlendirmesi 6’lı masanın aday belirleme sürecini kilitledi. CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, YETERLİ Parti’nin çıkışına “dayatma yok” karşılığını verse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la girdiği polemik daha sonrası küme toplantısında kullandığı “Ben Kemal, geliyorum” tabiri CHP Genel Merkezi’ne pankart olarak asıldı. Öteki 4 parti tartışmaların haricinde kalırken “sorunun CHP ve DÜZGÜN Parti içinde çözülmesi” beklentisi oluştu. Cumhuriyet’te yer alan habere nazaran, bu kapsamda, kulislerde 13 Şubat’a ait şu üç farklı senaryo gündeme getiriliyor:
1- Kılıçdaroğlu ile Akşener bir ortaya gelebilir ya da güvendikleri kurmayları aracılığıyla görüşerek tahlil üretebilir. “İki önderin gelecek hafta buluşabilecekleri” ileri sürülüyor.
2- Kamuoyu ve kararsız kitle 6’lı masadan adayın “kuvvetli ve heyecanlı” biçimde açıklanmasını bekliyor. Bu niçinle “ortak aday açıklamasının gecikmemesi” gerekiyor. Bu kapsamda, 13 Şubat’ta “Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığına ait masadaki 5 partinin desteği” açıklanabilir. YETERLİ Parti’ye ise yetkili heyetlerinde mevzuyu görüşmesi için vakit tanınabilir. Karar olumlu tarafta olursa ortak aday açıklamasına daha sonradan iştirak sağlayabilir.
3- 13 Şubat’taki dorukta önderler içinde adayın kim olacağına yönelik uzlaşı arayışı sürebilir, lakin toplantı bitiminde bir isim açıklanmayabilir. 6 partinin ortak hareket etmesi benimsenir ve DÜZGÜN Parti’ye vakit tanınabilir. Bu mühlet, iki parti içinde “buzların erimesi” için kullanılabilir.