Karar gazetesi müellifi Ahmet Taşgetiren, “6’lı masanın bir kısmı “zinhar!” Aday konuşmuyor, öbür kısmı ise adayı kesinleştiriyor” değerlendirmesini yaptı.
Taşgetiren yazısında, “6’lı masadan bir “Ortak aday” beklentisi vardı, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı, “Adaylıkta son hamle” üzere okundu. Partisinden apaçık takviye istiyordu işte. birebir vakitte karşısına çıkacakları bin pişman edecek tonda. Onun adaylığını bekleyen medya dünyası ise, “aslına bakarsan hakkıydı, artık Masa da bunu onaylamak durumunda. Öbür ne yapabilir ki?” moduna girdi. Kılıçdaroğlu’nun kelamlarının “Bazılarınızın sesi çıkmıyor” kısmı, “Adaylığıma gereğince dayanak vermiyorsunuz” halinde okunurken “Bazılarının isteyerek istemeyerek ziyan verdiğini de görüyorum” kısmına bakılmadı. Kılıçdaroğlu’na epey yakınlığı ile bilinen Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday şayet olmazsa masa devrilir” tabiri sanki hangi kısma girmekteydi? Kuşoğlu o kelamları Kılıçdaroğlu’ndan habersiz mi söylemişti, yoksa o kelamlar, tam da Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de seslendirdiği beklentiye uygun ve olağan “Masaya tehdit” boyutu olan kelamlar miydi?” fikrini lisana getirdi.
Taşgetiren şu sözleri kullandı:
“Ben bir garip durum görüyorum ortada. Artık bakıyoruz, Masa’nın başka üyeleri “Adaylık”tan sorulduğunda “O mevzuyu zinhar konuşmadık”tan öteki bir şey söylemiyorlar. Hatta örneğin Ali Babacan, en yakın arkadaşlarına “Siz aranızda bile konuşmayın” tavsiyesinde bulunuyormuş. Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Uysal da o denli.
Peki lakin sayın Kılıçdaroğlu uzunca bir müddetdir “Adaylık” çalışması yapmıyor mu? Son kelamlarından her insanın “Artık Kılıçdaroğlu’dan oburu olmaz” manası çıkarması niye? Ya da Kılıçdaroğlu’nun partilileri çağırdığı şey ne? Sanki partide Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz eden mi var? Başlığa “Bir garip iş” tabirini koydum. Ben o denli görüyorum. Masa’nın bir bölümü “zinhar!” Aday konuşmuyor, öbür bölümü ise Adayı katılaştırıyor. Ortada birilerinin birilerine saf muamelesi yaptığı birilerinin de saflığı oynamaya devam ettiği üzere bir manzara var. Ne dersiniz arkadaşlar, “Ortak Adayı konuşmamak”ta hâlâ kararlı mısınız? Sonunda “Kılıçdaroğlu” denecekse bari onun 6’lı Masaya buyruğu vaki halinde geldiği üzere bir izlenime imkân vermeyin.”
Taşgetiren yazısında, “6’lı masadan bir “Ortak aday” beklentisi vardı, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı, “Adaylıkta son hamle” üzere okundu. Partisinden apaçık takviye istiyordu işte. birebir vakitte karşısına çıkacakları bin pişman edecek tonda. Onun adaylığını bekleyen medya dünyası ise, “aslına bakarsan hakkıydı, artık Masa da bunu onaylamak durumunda. Öbür ne yapabilir ki?” moduna girdi. Kılıçdaroğlu’nun kelamlarının “Bazılarınızın sesi çıkmıyor” kısmı, “Adaylığıma gereğince dayanak vermiyorsunuz” halinde okunurken “Bazılarının isteyerek istemeyerek ziyan verdiğini de görüyorum” kısmına bakılmadı. Kılıçdaroğlu’na epey yakınlığı ile bilinen Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday şayet olmazsa masa devrilir” tabiri sanki hangi kısma girmekteydi? Kuşoğlu o kelamları Kılıçdaroğlu’ndan habersiz mi söylemişti, yoksa o kelamlar, tam da Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de seslendirdiği beklentiye uygun ve olağan “Masaya tehdit” boyutu olan kelamlar miydi?” fikrini lisana getirdi.
Taşgetiren şu sözleri kullandı:
“Ben bir garip durum görüyorum ortada. Artık bakıyoruz, Masa’nın başka üyeleri “Adaylık”tan sorulduğunda “O mevzuyu zinhar konuşmadık”tan öteki bir şey söylemiyorlar. Hatta örneğin Ali Babacan, en yakın arkadaşlarına “Siz aranızda bile konuşmayın” tavsiyesinde bulunuyormuş. Davutoğlu, Karamollaoğlu ve Uysal da o denli.
Peki lakin sayın Kılıçdaroğlu uzunca bir müddetdir “Adaylık” çalışması yapmıyor mu? Son kelamlarından her insanın “Artık Kılıçdaroğlu’dan oburu olmaz” manası çıkarması niye? Ya da Kılıçdaroğlu’nun partilileri çağırdığı şey ne? Sanki partide Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz eden mi var? Başlığa “Bir garip iş” tabirini koydum. Ben o denli görüyorum. Masa’nın bir bölümü “zinhar!” Aday konuşmuyor, öbür bölümü ise Adayı katılaştırıyor. Ortada birilerinin birilerine saf muamelesi yaptığı birilerinin de saflığı oynamaya devam ettiği üzere bir manzara var. Ne dersiniz arkadaşlar, “Ortak Adayı konuşmamak”ta hâlâ kararlı mısınız? Sonunda “Kılıçdaroğlu” denecekse bari onun 6’lı Masaya buyruğu vaki halinde geldiği üzere bir izlenime imkân vermeyin.”