İyi Parti Genel Lider Yardımcısı Ümit Dikbayır, Malatya’da sarsıntının yaşandığı bölgede; “Gördüğünüz üzere ateşin etrafında ısınmaya çalışıyorlar maalesef ateşe atacak bir odunları, kömürleri bile yok… Hem bizim teşkilatlarımızdan birebir vakitte vatandaşlarımızdan buraya gelecek yardım kamyonları ve tırları var, valilerimizden bunları AFAD yetkililerine ulaştırmalarını çabucak teslim etmelerini istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde bu sabah saat 04.17’de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki zelzele, 10 vilayette tesirli oldu. Akabinde saat 13.24’te merkez üssü Elbistan olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı daha meydana geldi.
İyi Parti Genel Lider Yardımcısı Ümit Dikbayır ve Düzgün Parti İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz, Malatya’da sarsıntı etkilenen vatandaşları ziyaret etti. Malatya’da açıklama yapan Dikbayır, şunları söylemiş oldu:
“Vatandaşlarımız meskenlerini terk ettiler, ateşin etrafında ısınmaya çalışıyorlar maalesef ateşe atacak bir odunları, kömürleri bile yok”
“Öncelikle basın mensuplarımıza fazlaca teşekkür ediyoruz, vatandaşımızın buradaki sesini duyurmak için aracılık ediyorsunuz değerli bir iş yapıyorsunuz. Biz de Genel Liderimizin gorevlendirmesiyle bugün bütün genel lider yardımcılarımız ve milletvekillerimiz zelzele bölgesi olan 10 vilayette dağıldık. Biz de Malatya’dayız, İstanbul Milletvekilimiz Ümit Beyaz’la buradayız. Bilhassa bir duyuru yapmak istiyoruz; bugün birlik olma günü, bugün sizin belediyeniz bizim belediyemiz olmasın, sizin kurumunuz bizim kurumumuz olmasın yalnızca vatandaşlarımızın sesini duyurmak için buradayız. Sarsıntı bölgesi olmayan öbür vilayetlerimizden gelen yardımların AFAD merkezlerine ulaşması için sayın valilerimizden yardımcı olmalarını istiyoruz. Bu vatandaşlarımızın ivedilikle battaniye, yiyecek, su, tüplü ısıtıcı, çocuk maması ve bezi, paklık materyalleri, kışlık giyecek ve bota gereksinimleri var zira üzerlerindeki elbiselerle meskenlerini terk ettiler, gördüğünüz üzere ateşin etrafında ısınmaya çalışıyorlar maalesef ateşe atacak bir odunları, kömürleri bile yok.
“Buraya gelecek yardım kamyonları ve tırları var, valilerimizden bunları AFAD yetkililerine ulaştırmalarını çabucak teslim etmelerini istiyoruz”
Biz bilhassa bu materyallerin süratle buraya ulaştırılması hem bizim teşkilatlarımızdan tıpkı vakitte vatandaşlarımızdan buraya gelecek yardım kamyonları ve tırları var, valilerimizden bunları AFAD yetkililerine ulaştırmalarını çabucak teslim etmelerini istiyoruz. Buradaki inşaat firmalarını, iş makinelerini buraya yönlendirmelerini talep ediyoruz. Zelzele bölgesinin haricindeki otel sahiplerinden otellerini açmalarını istiyoruz. Nitekim bir felaket yaşıyoruz bunu daima birlikte aşmamız lazım. Bu iş artık siyaset üstüdür.”
“Yetkililer buraya teşrif edemediler, en büyük kasvetimiz bu”
Dikbayır, açıklama daha sonrası basın mensuplarının yaşananlara ait sorularını depremzedelerin cevaplandırmasını istedi. Bir vatandaş, “Bakın şu anda çalışmalar durmuş vaziyette hiç bir biçimde enkaz çalışması yok, ortadayız bakın yattığım pijama, mont yok bu türlü çıktık geldik. Bizim buradaki yetkililer buraya teşrif edemediler en büyük sorunumuz bu” dedi.
“Saat 04.00’ten beri açız, ben şeker hastasıyım ilaçlarımı evimden alamadım, benim konutum yıkıldı”
Başka bir vatandaş, “Saat 04.00’ten beri açız, ben şeker hastasıyım ilaçlarımı evimden alamadım, benim meskenim yıkıldı. Üstte çadır kuruluyor, çadırda elektrik yok, rastgele bir yardım yok, bir çorba yani bir şey, nerede bu vali, emniyet müdürü? Kelamın bittiği yerdeyiz, yağmurun karın altındayız. Malatya’ya yardım bekliyoruz, bütün vatandaşımız perişan durumda” diye konuştu.
Devletten yardım beklediklerini belirten vatandaş çadırın sağlam yerde olmadığını belirterek şunları söylemiş oldu:
“Depremzedeyi sarsıntının içine sokuyorsunuz”
“Altı tam boş orası bir yıkılsa bütün millet aşağıda. Siz gdolayıyorsunuz depremzedeyi sarsıntının içine sokuyorsunuz ve şu an hala artçılar devam ediyor. Vaktinde sarsıntısı bize söylemiş olsalardı, bütün binalarımızı sağlama çıkartmış olsalardı hiç bir vatandaş öyleyse olmazdı. Bunun bu türlü binaların yıkılması suçlusunun niçini şu anda devlettir. Bu devletin yanılgısı. Sağlamdı bu binalar niye yıkıldı? Benim 7 tane milletvekilim vardı nerede bunlar. Bak çocuğa bak ayakkabısı var mı ayağında?” (ANKA)
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde bu sabah saat 04.17’de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki zelzele, 10 vilayette tesirli oldu. Akabinde saat 13.24’te merkez üssü Elbistan olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı daha meydana geldi.
İyi Parti Genel Lider Yardımcısı Ümit Dikbayır ve Düzgün Parti İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz, Malatya’da sarsıntı etkilenen vatandaşları ziyaret etti. Malatya’da açıklama yapan Dikbayır, şunları söylemiş oldu:
“Vatandaşlarımız meskenlerini terk ettiler, ateşin etrafında ısınmaya çalışıyorlar maalesef ateşe atacak bir odunları, kömürleri bile yok”
“Öncelikle basın mensuplarımıza fazlaca teşekkür ediyoruz, vatandaşımızın buradaki sesini duyurmak için aracılık ediyorsunuz değerli bir iş yapıyorsunuz. Biz de Genel Liderimizin gorevlendirmesiyle bugün bütün genel lider yardımcılarımız ve milletvekillerimiz zelzele bölgesi olan 10 vilayette dağıldık. Biz de Malatya’dayız, İstanbul Milletvekilimiz Ümit Beyaz’la buradayız. Bilhassa bir duyuru yapmak istiyoruz; bugün birlik olma günü, bugün sizin belediyeniz bizim belediyemiz olmasın, sizin kurumunuz bizim kurumumuz olmasın yalnızca vatandaşlarımızın sesini duyurmak için buradayız. Sarsıntı bölgesi olmayan öbür vilayetlerimizden gelen yardımların AFAD merkezlerine ulaşması için sayın valilerimizden yardımcı olmalarını istiyoruz. Bu vatandaşlarımızın ivedilikle battaniye, yiyecek, su, tüplü ısıtıcı, çocuk maması ve bezi, paklık materyalleri, kışlık giyecek ve bota gereksinimleri var zira üzerlerindeki elbiselerle meskenlerini terk ettiler, gördüğünüz üzere ateşin etrafında ısınmaya çalışıyorlar maalesef ateşe atacak bir odunları, kömürleri bile yok.
“Buraya gelecek yardım kamyonları ve tırları var, valilerimizden bunları AFAD yetkililerine ulaştırmalarını çabucak teslim etmelerini istiyoruz”
Biz bilhassa bu materyallerin süratle buraya ulaştırılması hem bizim teşkilatlarımızdan tıpkı vakitte vatandaşlarımızdan buraya gelecek yardım kamyonları ve tırları var, valilerimizden bunları AFAD yetkililerine ulaştırmalarını çabucak teslim etmelerini istiyoruz. Buradaki inşaat firmalarını, iş makinelerini buraya yönlendirmelerini talep ediyoruz. Zelzele bölgesinin haricindeki otel sahiplerinden otellerini açmalarını istiyoruz. Nitekim bir felaket yaşıyoruz bunu daima birlikte aşmamız lazım. Bu iş artık siyaset üstüdür.”
“Yetkililer buraya teşrif edemediler, en büyük kasvetimiz bu”
Dikbayır, açıklama daha sonrası basın mensuplarının yaşananlara ait sorularını depremzedelerin cevaplandırmasını istedi. Bir vatandaş, “Bakın şu anda çalışmalar durmuş vaziyette hiç bir biçimde enkaz çalışması yok, ortadayız bakın yattığım pijama, mont yok bu türlü çıktık geldik. Bizim buradaki yetkililer buraya teşrif edemediler en büyük sorunumuz bu” dedi.
“Saat 04.00’ten beri açız, ben şeker hastasıyım ilaçlarımı evimden alamadım, benim konutum yıkıldı”
Başka bir vatandaş, “Saat 04.00’ten beri açız, ben şeker hastasıyım ilaçlarımı evimden alamadım, benim meskenim yıkıldı. Üstte çadır kuruluyor, çadırda elektrik yok, rastgele bir yardım yok, bir çorba yani bir şey, nerede bu vali, emniyet müdürü? Kelamın bittiği yerdeyiz, yağmurun karın altındayız. Malatya’ya yardım bekliyoruz, bütün vatandaşımız perişan durumda” diye konuştu.
Devletten yardım beklediklerini belirten vatandaş çadırın sağlam yerde olmadığını belirterek şunları söylemiş oldu:
“Depremzedeyi sarsıntının içine sokuyorsunuz”
“Altı tam boş orası bir yıkılsa bütün millet aşağıda. Siz gdolayıyorsunuz depremzedeyi sarsıntının içine sokuyorsunuz ve şu an hala artçılar devam ediyor. Vaktinde sarsıntısı bize söylemiş olsalardı, bütün binalarımızı sağlama çıkartmış olsalardı hiç bir vatandaş öyleyse olmazdı. Bunun bu türlü binaların yıkılması suçlusunun niçini şu anda devlettir. Bu devletin yanılgısı. Sağlamdı bu binalar niye yıkıldı? Benim 7 tane milletvekilim vardı nerede bunlar. Bak çocuğa bak ayakkabısı var mı ayağında?” (ANKA)